4. Sınıf Fen Bilimleri Besinlerimiz Konu Anlatımı Özet

BESİNLERİMİZ

Besinler ve özellikleri

Tüm canlılar yaşamlarını sürdürebilmek, büyümek, güçlenmek için beslenmeye ihtiyaç duyar. Yaşamımızı sürdürebilmek için yediğimiz içtiğimiz maddelere besin diyoruz. Besinlerin vücuda alınması ise beslenmedir. Besinler, bitkiler veya hayvanlardan elde edilebilir.

Hayvansal Besinler: Hayvanlardan elde edilen besinlerdir. Et, süt yumurta, bal vb.

Bitkisel besinler: Bitkilerden elde edilen besinlerdir. Sebze ve meyveler, tahıl ürünleri vb.

Bunun yanında besinleri içeriklerine göre de sınıflandırırız.

İçeriklerine göre besinler:

  • Karbonhidratlar
  • Proteinler
  • Vitaminler
  • Yağlar
  • Mineraller ve su

Enerji verici besinler: Vücudumuzun enerji ihtiyacını karşılamada görevli besinlerdir. Karbonhidratlar ve yağlar.

Yapıcı ve onarıcı besinler: Vücudumuzun büyüme ve gelişmesini, yaraların ve kemiklerdeki kırıkların iyileşmesini, saç, tırnak ve boyumuzun uzamasını sağlayan besinlerdir.

Düzenleyici besinler: Organ ve yapıların çalışmasını düzenleyen, hastalıklarla mücadelede vücudumuzun dayanıklılığını artıran besinlerdir. Vitaminler, mineraller ve su.

Temel Besin İçerikleri

PROTEİNLER:

  • Vücudumuzda yapıcı ve onarıcı görev yapar.
  • Vücudun büyüyüp gelişmesini ve dokuların yenilenmesini sağlar.
  • Hastalıklara karşı vücudumuzu savunur.
  • Saçlarımız ve tırnaklarımız proteinler sayesinde uzar.
  • Proteinlerin aşırı alınması zararlıdır.
  • Proteinler, hem hayvansal hem de bitkisel besinlerde bulunur.
  • Et, balık, tavuk, süt, peynir gibi hayvansal gıdalarda; fasulye,nohut,mercimek, bezelye gibi baklagillerde; buğday, yulaf, çavdar, arpa gibi tahıllarda, fındık, fıstık, badem, ceviz gibi kuru yemişlerde bol protein vardır.

KARBONHİDRATLAR:

  • Hareket edebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarız.
  • Karbonhidratlar, vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi sağlar.
  • Beynimiz için de enerji kaynağıdır.
  • Fazla tüketilince vücutta yağ olarak depolanır, şişmanlığa sebep olur.
  • Buğday, pirinç, patates, ekmek, mercimek, makarna, yulaf karbonhidrat yönünden zengin besinlerdir. Şeker pancarı, bal, süt, üzüm,şeftali, karpuz, muz gibi besinlerde şeker bulunur. Şekerli gıdalar da karbonhidrat içerir.

YAĞLAR:

  • Karbonhidratlar gibi yağlar da enerji verir.
  • Yağlar; karbonhidrat ve proteinlerin iki katı enerji sağlar.
  • Vücudumuz karbonhidrat azalınca depolanmış olan yağı kullanır.
  • Yağlar organlara destek olur ve dış etkilerden korur.
  • Soğuk bölgelerde yaşayan canlıların vücutlarını sıcak tutar, hayatta kalmalarını sağlar.
  • Hem bitkisel, hem de hayvansal besinlerden elde edilir.
  • Zeytin, ayçiçeği, susam, ceviz, fındık, soya fasulyesi gibi besinlerde bitkisel yağlar vardır. Süt, peynir, tereyağı, kaymak, gibi besinlerde hayvansal yağlar vardır.

Yağlar iki çeşittir. Hayvansal besinlerde bulunan katı yağlara doymuş yağ denir. Bitkisel besinlerde bulunan sıvı yağlara doymamış yağ denir.

VİTAMİNLER:

  • Vitaminler vücudumuzda düzenleyici olarak görev yapar. Organlarımızın düzenli çalışmasını sağlar.
  • Vücudumuzun direncini artırarak bizi hastalıklara karşı korur. Neredeyse bütün besinlerde bulunur.
  • Meyve ve sebzelerde bol miktarda vitamin vardır. Yeteri kadar vitamin almayınca hastalanırız.

SU VE MİNERALLER:

Su vücudumuzda düzenleyici olarak görev yapar. Vücudumuzun dörtte üçü sudur. Canlılar susuz yaşayamaz. Su ihtiyacımızı yiyecek ve içeceklerden karşılarız.

Mineraller de vücudumuzda düzenleyici olarak görev yapar ve su gibi bütün besinlerde bulunur. Kayaçlardaki mineraller ufalanarak toprağa karışır. Topraktaki bu mineraller bitkilere geçer. Bitkilerle beslenen insan ve hayvanlar bu mineralleri vücutlarına almış olurlar. Vücudumuzun düzenli çalışması için minerallere ihtiyacımız vardır.

Vitaminlerin; A, B, C, D, E ve K gibi çeşitleri vardır.

Yiyeceklerde birden fazla besin içeriği bulunur. Ancak yiyecekler bulundukları besin içeriklerine göre gruplandırılırken, içeriğinde en fazla bulunan besin içeriğine göre gruplandırılır.

Su ve mineraller: insan vücudunun yaklaşık %70’i sudan oluşur. Vücudumuzun su ihtiyacı su içerek karşılanmalıdır. Bu yüzden günde 7-8 bardak su içmeliyiz. Su vücudumuzun ısısını dengeler, kanı akışkan hale getirir, zararlı maddeleri vücuttan atar ve cildi nemlendirir. Mineraller ise maden sularında, tuzlarda ve daha birçok besinde bulunur. Kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum, demir ve fosfor gibi. Minerallerin birçoğunu yiyeceklerden, içeceklerden ve Güneş’ten sağlarız. Minerallerin vücutta birçok görevi vardır; kemiklerin gelişmesi ve güçlenmesi, kalp ritminin düzenlenmesi, kas sinir sistemimizin çalışması bunlardan bazılarıdır.

Su ve mineraller tüm besinlerde bulunan düzenleyici olarak görev yapan besinlerdir.

BESİNLERİN TAZELİĞİ

Sağlıklı bir yaşam için tükettiğimiz besinlerin çeşitliliği kadar taze ve doğal olması da önemlidir. Dalından, toprağından yeni koparılmış, bayatlamamış, bozulmamış olan besinler taze besinlerdir.
Yetiştirilirken herhangi bir ilaçlama yapılmayan, zamanında, mevsiminde tükettiğimiz besinlere doğal besinler diyoruz.

Bazı besinlerin, dondurularak veya paketlenerek daha uzun zaman bozulmaması sağlanabilir. Dondurulmuş besinler çözdürüldükten sonra kullanılmalı tekrar dondurulmamalıdır. Dondurulmuş veya paketlenmiş besinlerin son kullanma tarihine dikkat edilmelidir.

Pazardan aldığımız ürünlerin üzerinde son kullanma tarihi, üretim tarihi gibi kriterleri göremeyiz. Bu durumda ürünlerin rengine, kokusuna ve canlılığına bakabiliriz.

Dondurulmuş ve Paketlenmiş Besinler Tüm besinlerin belirli bir ömrü vardır. Sonrasında küflenir ve çürür, yenmeyecek duruma gelir. Ürünlerin ömrünü uzatmak için kurutma, dondurma gibi yöntemler kullanılır. Besinlerin ömrü uzasa da tazeliğindeki besin değerini asla koruyamaz.

Besinler paketlenerek raf ömürleri uzatılabilir.

Besinleri satın alırken nelere dikkat etmeliyiz?

  •  Ambalajı zarar görmemiş olmalıdır.
  •  Üretim ve son kullanma tarihi olmalıdır.
  • TSE damgası olmalıdır.
  • Mevsimine uygun besinler tercih edilmelidir.
  • Satın alınan gıdalar temizlenmeden tüketilmemelidir

Dengeli beslenme: Et, süt, tahıl, sebze ve meyvelerin tamamından yeterli miktarda tüketilmesidir. Eğer besinler gereğinden fazla tüketilirse obezite hastalığı ortaya çıkar.Bu hastalığa yakalanan kişiye obez denir.
Besin piramidi, sağlıklı beslenmek için hangi besinlerden ne kadar tüketmemiz gerektiği hakkında bilgi verir.

4 basamakta incelenir.

Birinci basamak: En çok tüketilmesi gereken ve enerji ihtiyacımızı karşılayan karbonhidratlar (tahıl,bakliyat).

İkinci basamak: Vücudumuzun düzenleyicisi ve direnci artırıp sağlığımızı koruyan vitaminler(sebze ve meyveler).

Üçüncü basamak: Vücudumuzun onarıcı görevini üstlenen proteinler(hayvansal gıdalar et,süt vb.)

Dördüncü basamak: En az tüketilmesi gereken yağlar ve tatlılardır.

Not: Su ve mineraller tüm besinlerde bulunduğu için besin piramidinin tamamında yer alırlar.

SİGARA VE ALKOLÜN ZARARLARI
Sigara içinde birçok zararlı madde barındıran kötü bir alışkanlıktır. Sigaranın içinde bulunan nikotin adlı madde sigaranın bağımlılık yapmasına neden olmaktadır.

  • Sigara en çok akciğere zarar verir.
  • Sigara akciğer kanseri başta olmak üzere bir çok kanser türüne neden olmaktadır.
  • Kalp ve damar hastalıklarına neden olur. Kalp krizi riskini önemli ölçüde arttırır.
  • Beyin hücrelerine zarar verir.
  • Cildin ve saçların yapısını bozar, kötü görünmelerine neden olur.
  • Diş eti hastalıklarına ve dişlerin sararmasına neden olur.
  • Sigara izmaritleri çevre kirliliğine neden olur.
  • Çevreye atılan sönmemiş sigara izmaritleri orman yangınlarına yol açar.

PASİF İÇİCİ NEDİR?

Sigara içmediği halde sigara içilen ortamdaki dumandan etkilenen insanlara pasif içici denir. Pasif içicilerin, sigara içen insanlardan daha fazla dumandan etkilendikleri bilinmektedir. Pasif içici olarak en çok etkilenenler; bebek, çocuklar ve yaşlılardır.

Bu yüzden sigara içilen ortamlarda bulunmamaya özen göstermeli, sigara içen tanıdıklarımızı ALO 171 Sigarayı Bıraktırma Hattına yönlendirmeliyiz.

ALKOL VE ZARARLARI

Alkol bağımlılık yapar. Alkol bağımlılığı bir hastalıktır. Kurtulmak için tedavi görmek gerekir.

Alkol en çok karaciğere zarar verir.

  • Alkol beyin hücrelerimize etki ederek onları uyuşturur. Bu yüzden alkollü insan düzgün düşünemez ve dengesini kurmakta zorlanır.
  • Alkol refleksleri azaltır, düşünme ve karar verme yeteneklerini yok eder.
  • Dikkati dağıtarak trafik kazalarına neden olur.
  • Karaciğere zarar vererek, karaciğer yetmezliği ve siroz gibi hastalıklara neden olur.
  • Düşünme becerisini kaybeden alkollü insanlar çevresindeki insanlara fiziksel olarak zarar verebilir.
  • Fiziksel zararlarının yanında alkolün insan, aile ve toplumsal ilişkilere büyük zararları vardır.
  • Boş alkol şişeleri çevreye atıldığında kirliliğe yol açar.

SAĞLIKLI YAŞAM

  •  Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmalıyız.
  • Dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz.
  • Düzenli olarak spor yapmalıyız

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.