Heyelan ve Heyelan Sebepleri

HEYELAN Kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş kütlelerin, çekimin etkisi altında yerlerinden koparak yer değiştirmesine Heyelan denir. Bazı heyelanlar büyük bir hızla gerçekleştikleri halde bazı heyelanlar daha yavaş gerçekleşirler. Heyelanlar yer yüzünde çok sık meydana gelen ve çok yaygın bir kütle hareketi çeşididir ve aşınmada önemli rol oynarlar. Büyük heyelanlar aynı zamanda topografyada derin izler … Devamını oku…

Canlılarda Beslenme Şekilleri

Dünyamızdaki bütün canlılar beslenme bakımından ototrof ve heterotrof olarak iki grupta toplanabilir. İnorganik maddelerden organik besin yapanlara, ototrof (üretici) denir. Bunu yapamayıp da hazır organik besin kullananlara da heterotrof (tüketici) denir. 1. Ototrof Canlılar Fotosentez yapanlar (Fotoototroflar) ve kemosentez yapanlar (Kemoototroflar) olarak iki grupta toplanabilir. a. Fotosentez Yapanlar : Yeşil bitkiler, bazı bakteriler, mavi-yeşil alg’ler … Devamını oku…

Ekosistemde Yaşayan Canlılar

Bütün ekosistemi özetlemek için ekolojik pramid yararlı bir yoldur. Piramit yaşayan canlıların enerjilerini nasıl elde ettiklerine göre yukarıdan aşağıya (yaklaşık olarak yediklerine göre) bir listedir. Piramid‘in her bir tabakasının (bölümden bölüme) genişliği yaşayan canlıların (bireyin sayısını, türün sayısını değil) nasıl çoğaldığını göstermektedir. Enerjiyi nasıl elde ettiklerine göre yaşayan tüm varlıklar katagorilerden birine girerler : Ekosistemi … Devamını oku…

Osmanlı Devleti’nde Toprak Yönetimi

MÜLK ARAZİ Mülkiyet hakkı arazi sahibinin olan topraklardır. Mülk arazi ikiye ayrılır: 1. Öşri Topraklar: Fethedildiği zaman Müslümanlara verilen topraklardır. Topraklar, sahiplerinin mülkü sayılır, isteyen topraklarını satabilir, bağışlayabilir, vakfedebilir, miras bırakabilirdi. Toprağı işleyenler, elde ettikleri ürünün 1/10’unu vergi olarak devlete verirlerdi. Bu vergiye “öşür” denirdi. 2. Haraci Topraklar: Bu toprakların sahipleri Gayrimüslimlerdi (Müslüman olmayanlar). Bunlardan … Devamını oku…

Abdülmecid Dönemi Gelişmeleri

* 1839’da Tanzimat Fermanı yayınlandı. Tanzimat Fermanı; Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanarak Gülhane Parkı’nda halka okundu. Fermanın diğer adı da “Gülhane Hatt-ı Hümayunu’dur. Tanzimat Fermanı ile; Osmanlı topraklarında yaşayan herkesin (Müslüman, Hıristiyan, Musevi) can, mal ve namus güvenliğinin sağlanması, mahkemelerin açık hale getirilmesi, kanun önünde eşitliğin sağlanması, vergilerin herkesin gelirine göre düzenlenmesi ve herkese mal … Devamını oku…

II. Mahmut (1808–1839) Islahatları

Askeri Alandaki Islahatlar * Sekban-ı Cedit Ocağı kuruldu. * Eşkinci Ocağı kuruldu. * İlk kez askeri amaçlı nüfus sayımı yapıldı, sadece erkekler sayıldı. (1831). * Yeniçeri Ocağı kaldırıldı (1826). Tarihte bu olaya “Vaka’yı Hayriye/Hayırlı Olay” denir. * Yeniçeri Ocağı’nın yerine “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” (Muhammed’in Övülmüş Askerleri) ordusu kuruldu. * Tıp Okulu ve Harp Okulu kuruldu. … Devamını oku…

Osmanlı Devleti’nde Denizcilik (Savaşlar)

Osmanlı Devleti’nin ilk donanması Karasibeyliği’nin donanmasından oluşturulmuştur. Yani Osmanlı Devleti’nin donanmasının temelleri Karasibeyliği’nin ele geçirilmesiyle atılmıştır. Fatih Sultan Mehmet döneminde Cenevizlilerden Amasra alındı. Candaroğulları Beyliği’ne son verildi. Trabzon Rum Devleti’ne son verildi ve Trabzon alındı. Kırım, Osmanlı Devleti’ne bağlandı. NOT: Kırım’ın alınması ile Karadeniz bir Türk gölü haline geldi. Doğu ticaret yolları (İpek ve Baharat … Devamını oku…

Osmanlıda Askeri Teşkilat (Ordu Yönetimi)

İlk askeri teşkilat Orhan Bey zamanında kuruldu. Osmanlı ordusu, KARA ve DENİZ KUVVETLERİ olmak üzere ikiye ayrılırdı. KAPIKULU ASKERLERİ  Bunlar; padişaha bağlı, aylıklı ve sürekli olarak görev yaparlardı.  İstanbul’da ya da sınır boylarındaki kalelerde otururlardı.  Devşirme sistemi ile seçilir ve yetiştirilirlerdi.  Yaya (piyade) ve atlı (süvari) olmak üzere ikiye ayrılırdı.  … Devamını oku…

Osmanlıda Devlet Yönetimi

Osmanlı Devleti mutlak monarşi ile yönetilirdi. Devletin başında Osmanlı soyundan gelen bir padişah bulunurdu. Hükümdarlık babadan oğla geçerdi. Osmanlı hükümdarları; Bey, Padişah, Gazi, Han, Hakan, Sultan, Hünkâr, Hüdavendigar gibi unvanlar kullanırlardı. Padişahlar, Yavuz Sultan Selim’den itibaren “halife” unvanını da kullanmaya başladılar. Padişah çocuklarına “çelebi” veya “şehzade” denilirdi. Şehzadeler sancaklara atanır ve yanlarına “lala” adı verilen … Devamını oku…

Nüfus Artışının Sonuçları

 İşsizliğin artar  Üretimin yetersiz kalır  İç ve dış göçlerin artar  Gecekondulaşma olur  Doğal kaynakların azalır  Çevre sorunlarına neden olur  Sağlık ve eğitim hizmetleri zorlaşır  Elektrik, su ve ulaşım hizmetleri aksar  Ülkenin kalkınma hızının yavaşlar  Kişi başına düşen milli gelirin azalır Türkiye’de nüfusun ve nüfus yoğunluğunun … Devamını oku…

Küresel Isınma ve Alınacak Önlemler

İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel Isınma deniyor. Küresel Isınmanın Etkileri o Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor ve kıyı kesimlerde toprak kayıpları artıyor. o Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınların şiddeti ve sıklığı artarken bazı bölgelerde uzun süreli, şiddetli kuraklıklar … Devamını oku…

Ermeni Meselesi

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kafkasya’nın güneyinde bir Ermenistan Devleti kuruldu. İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Anlaşması’nın 24. maddesi ile Doğu Anadolu’yu Ermenilere vermeyi planladı. Sevr Antlaşması ile de Doğu Anadolu’da büyük bir Ermeni Devleti kurulması kararlaştırıldı. Bundan cesaret alan Ermeni askerleri ve çeteleri 1920’de Anadolu’ya karşı yeniden saldırıya geçtiler. Bunun üzerine TBMM Hükümeti bölgede bulunan 15. … Devamını oku…

Toprak Kirliliğine Sebep Olan Faktörler

Yerleşim alanlarından çıkan atıklar, egzoz gazları, endüstri atıkları, tarımsal mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler toprak kirliliğine sebep olan en önemli etkenlerdir. Yerleşim alanlarından çıkan çöplerin boşaltıldığı alanlar ile kanalizasyon şebekelerinin arıtılmaksızın doğrudan toprağa verildiği alanlarda toprak kirliliği meydana gelmektedir. Egzoz gazları, ozon, karbonmonoksit, kükürtdioksit, kurşun ve kadmiyum vs. gibi zehirli maddeler havaya yayılmakta ve solunum … Devamını oku…