Beyninizdeki ferahlıkla yemek yeme

Zihinsel açlıkla yemek yeme bir konuşma biçiminde gerçekleşir.
Sanki içeride kavga eden bil ileri varmış gibi farkedebilirsiniz.
Arada sırada çoktan sesler duyarsınız. Biri ‘şunu yap’ der, zihnindeki başka ses diğer bişi yap der.
Zihinsel hevesler ve gövdesel hevesler şayet birse içeride bir çatışma olmaz.
Eğer zihninin içinde biri ‘ye’ diyor ve başka ses yeme diyorsa, bu seslerden biri size ait olmayabilir. Daha fazla öğrenilmiş anne, baba, dost, eş sesleri ile dolu olabilirsiniz.
Zihinsel bir hevesle yemek yiyorsanız doyum yaşamazsınız.
Zihinsel bir hevesle yemek yiyorsanız, ilk ısırıkta büyük bir rahatlama hisseder, sonra çok çabucak tüketmeye çalışırsınız.

Beyninizdeki ferahlıkla yemek yeme 1
Zihinsel açlıkla yemek
Zihinsel hevesle yenen yemekler farkmdalıktan uzaktır ve tatmin dayanıklıaz. ‘Keşke tekrar olsa tekrar yesem’ gibi bir fikirnin tutsaki olunur. Ya da kimi zaman keşke kussam ve yeniden yesem gibi bir fikir zihinden geçer.
Kilo verme ve zayıflama veya yemek yeme prosesi hep mecburiliklar üstünedir. Daha fazla ‘-malıyım’, ‘-meliyim’ sözcükleri tüketilir; ‘yapmalıyım, yememeliyim, zayıflamam gerekiyor, kilo vermek mecburiyetindeyım.’ Bir akış yoktur, daha fazla bir mecburilik bulunmaktadır, içeriden gelen bir heves gibi değil sanki dışarıdan gelen bir heves gibi. Yani yapar adımda olmak yerine, yapmalıyım adımında kalınır. Spor yapmaya gitmek yerine, ‘spor yapmalıyım, hadi spor yapalım, spor yapmazsam zayıflamamam, spor yapmazsam kilo alırım’ gibi zihinsel konuşmalar bulunmaktadır.

Zihinsel kilo verme keyiften uzaktır, genelde işkence gibi gelir. Sürekliliği yoktur. Bir an evvel bitse de bu halden kurtulsam gibi düşünülür. ‘Bir kilo versem ve bu proses bitse bundan sonra’ algısı bulunmaktadır. Kişi devamlı denetim altında olma talebi duyar. Bazı kişilernin onu takip etmesini, dinlemesini, listeler vermesini ister. Bir nevi okul senelerindeki gibi, tek başına kaldıklarında panikler.
Bedenden ve kendinden uzak kilo verme prosesi, sevdiklerinden uzak diğer bir ülkede çalışmaya benzer. Para kazanırsın ancak ‘yeter bitsin bu proses bundan sonra ve geri döneyim’ talebi meydana gelir.
Beyninizdeki ferahlıkla yemek yeme 2Bütün şunlar tıpkı şahsi gelişim prosesinde olan bir insanın adımlarına benzer. Orada mecburilikler varsa gövdesel duygulardan ve algılardan uzak kalınır. Ve hep bir öğretmene gereksinim duyulur. Hep bir yol gösterici olmak mecburiyetindedir. Gelebilecek ilahi duygulara kapalı olunur. Kurallar bulunmaktadır, egodan kurtulma bulunmaktadır, devamlı mutlu olma talebi gibi hatalı fikirler bulunmaktadır. Anlık değişim yerine kitap verisi kuralları ile hareket edilir.
Ancak değişim, şahsi gelişim, ilahi duygular ve sezgiler anlık, gövdesel ve zihinsel algıyla bir bütündür. Orada mecburilik yoktur. Bireye ve hale göre değişim gösterir. Yani bütün şunlar da sözde şahsi gelişimci olan, ancak gelişimi kendinde değil diğerlerinde arayan birbirine benzer insanları doğurur.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.