2013-2014 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik cevapları (Biryay Yayınları)

2013-2014 Biryay yayıncılık 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik cevapları, 2013-2014  10.sınıf türk edebiyatı etkinlik, 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik cevapları Biryay yayıncılık

2013-2014 eğitim öğretim yılı ortaöğretimlerde 16 Eylül 2013 tarihi itibarıyla başlayacak. 2012-2013 yılında 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik ile ilgili öğrenciler paylaşımlarını burada yapmışlardı. Yardımlaşma platformu haline gelen forum bölümümüzde lise 10.sınıf öğrencileri yardımlaşarak etkinliklerin çözümlerine yardımcı olmuş, bir öğrenme ortamı oluşturmuşlardı.

2013-2014 10.Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı Etkinlik Cevapları (Biryay Yayınları) TIKLAYINIZ

10.sınıf türk edebiyatı etkinlik cevapları 2013-2014

2013-2014 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik paylaşımlarımızı ise burada yapacağız. 2012-2013 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik yayın  evi ile 2013-2014 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik ayın evleri farklı. Bu nedenle etkinlik cevaplarında  değişiklik  mevcut. Geçen yılın etkinlik paylaşımlarına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bu arada 213-2014 Türk Edebiyatı ders kitaplarını aşağıdan indirebiliriniz.

147Türk      Edebiyatı 9MEBFIRAT YAY.
148Türk Edebiyatı-10MEBBİRYAY YAY
149Türk      Edebiyatı-11MEBYILDIRIM YAY
150Türk      Edebiyatı-12YOKLİDER YAY.

“2013-2014 10.sınıf türk edebiyatı etkinlik cevapları (Biryay Yayınları)” üzerine 93 yorum

    • SAYFA 69:
      HAZIRLIK ÇALIŞMALARI:
      3. BİR MİLLET İÇİN DİLBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
      SAYFA 71:
      1.ETKİNLİK:
      a)
      b) İslam inancı hakimdir.
      Devlet yönetiminde hükümdarlık vardır.
      c) İslam dininin kabulü başlı başına bir kültürel değişmedir. Bu dinin kabulüyle dil ve söyleyişte değişmiş. Sanatçılar bu dinin kelime ve kavramlarını eserlerinde kullanmaya başlamışlardır. Metinde de bu yeni kavaram ve kelimelere sıkça görmekteyiz.
      d) İslamiyetin kabulü metinlerde kendini hissettirmiş, yeni değerler İslam inancına göre işlenmiştir.

      2.ETKİNLİK:
      Metinde kullanılan lehçe Hakaniye lehçesidir. Hakaniye Lehçesi dendiği zaman akla Kaşgarlı Mahmut’un en çok beğendiği, öyle ki “Kaşgar dili”,”Kaşgar Türkçesi” olarak da adlandırılan, bir diğer şekilde “Karahanlı Türkçesi” (Karahanlıca)dilinin devirlerinden biri gelir.
      Kaşgarlı’nın şivelerle karşılaştırılırken “Türkçe” diye adlandırdığı Hakaniye lehçesi, ilk Türk yazı dilidir. Bu yazı dili devresinden gelen eserlerin büyük kısmı Uygur yazısı ile yazılmış olduğundan bu döneme Uygur dönemi, bu yazı diline de Uygurca denilebilir. Fakat Türkoloji ve Türk dili öğretiminde Türkçenin bu ilk devresi için biz “Eski Türkçe” adlandırmasını yapıyoruz.”Eski Türkçe” dönemini incelerken bu dönemin kapsadığı Hakaniye lehçesini ve özelliklerini de inceleyebiliyoruz… Türkçe’nin ilk devirlerinden olan Eski Türkçe devresi,dilimizin diğer evrelerindeki gelişmelerin kaynağıdır.Kısacası, Türkçemizin bütün şekillerinin kökenine inecek olursak Eski Türkçe dönemini incelemeliyiz.Türkçe’nin ana devresi ve temel yapıları bu dönemde temellenmiştir.
      Eski Türkçe döneminde Köktürk yazısı (6.-8. yy.),Uygur Türklerinin kullandığı Uygur Yazısı (8.-13. yy.) ve Müslüman olan Karahanlı Türklerinin Uygur yazısı ile birlikte Arap yazısını da kullanmaya başladıkları Karahanlıca (10.-13. yy.) dediğimiz birbirine çok yakın ağızlarda olan üç yazı dili meydana gelmiştir.Üç ayrı alfabe kullanılmış olmasına rağmen yazı geleneğimizin izleri üçünde de aynı özellikler gösterir. (Korkmaz,Zeynep)

      B.Hakaniye Lehçesi
      c)Kutadgu Bilig mesnevi nazım biçimi ve aruz ölçüsüyle yazılmıştır.İslami dönemin ilk eseridir.Eserde Arapça ve Farsça kelimeler kullanılmıştır.Dil Hakaniye Türkçesinin özelliklerini yansıtır. Olay örgüsü çevresinde düşünceler şahısların karşılıklı konuşması şeklinde ifade edilmiştir.
      3.ETKİNLİK:
      Metinde anlatılan olay: Hükümdar ve Aytoldu arasında geçen konuşmalar
      Metnin birimi:beyit
      Dizelerin uyak düzeni: aa/bb/cc/dd/ee
      Mesnevi nazım biçimiyle anlatılmıştır.

      4.ETKİNLİK:
      Kitabı yazılma amacı: Okuyana yol göstermek ve her iki dünyayada da insanı mutlu etmektir..
      Kün Togdı: Adalet
      Ay Toldı : Mutluluk
      b)
      Ay Toldı Kün-Togdı’nın huzuruna çıkar.
      Hükümdar’ın Ay Toldıya suali
      Ay Toldı’nın Hükümdara cevabı
      Ay Toldı’nın hükümdara cevabı

      SAYFA 73:
      · Olay örgüsü çevresinde düşünceler şahısların karşılıklı konuşması şeklinde ifade edilmiştir.
      · Olay farklı kavramları temsil eden dört kişinin karşılıklı konuşmaları etrafında örgülenmiştir.
      SAYFA 75:
      ATABETÜ’L HAKAYIK:
      1)
      2) Yaradan Tanrı, Rab, hak Resul gibi kelimeler kültürel değişimi yansıtmaktadır.
      3a) Dörtlüklerde “bilgi” ile kastedilen İslami değer, düşünce ve bilgilerdir.
      Çünkü alimler bilgi ile Rabbi’ni tanır ve sever.
      Hz.Muhammet’in hadisinden örnek verilmesi bilginin önemini ve faydasını halka daha iyi anlatmak içindir.
      b) “Yaradan bilgi ile bilinir.”
      “İnsanın ziyneti akıldır.”
      İnsan bilgisi ile tanınır.
      Bilgili adam ölür fakat adı kalır.
      Bilgiyi Çin’de olsa bile arayınız.

      5.etkinlik:
      a) Hakaniye Lehçesi
      c) Cahil temizlenmeyen bir kire benzetilmiştir.
      · Hz. Muhammet’in hadisi iktibas sanatına örnektir.
      · Metin dili yazıldığı çağa uygun olarak sade ve anlaşılırdır. Yabancı kelimelerde hiç değişim olmadan bu güne kadar gelmiştir. Örneğin kitap, dünya, mal, şah, neva… Türkçe kelimelerde ise k-g değişimi, t-d değişimi, m-b değişimleri olmuştur. Bu değişimler hakaniye Türkçesinin en önemli özelliğidir.

      Metnin Söyleyiş Özellikleri

      Metin dörtlükler ve beyitler halinde aruz ölçüsüyle söylenmiştir. Metinde ahenk dörtlüklerle, beyitlerle ve kafiyeyle sağlanmıştır.

      SAYFA 76:
      Beyitler mesnevi geleneğine, dörtlükler de sözlü edebiyat geleneğine bağlı kalarak kaleme alınmıştır.
      b) Kitap bir ahlak ve öğüt kitabıdır.Eserde bilginin önemi, faydaları, bilgisizliğin zararlarının yanında ahlak, erdem, cömertlik gibi konulara da yer verilmiştir.

      Atebetü’l Hakayık, insanlara bilgi vermek için yazılmış, didaktik eserdir. Bu eserde Edip Ahmet, insanlara öğütler vererek hayatta hakikate ulaşmaları için neleri yapmaları gerektiğini anlatmaktadır.

      Cevapla
    • HAZIRLIK ÇALIŞMALARI:
      1) İslâmiyet, bu dini kabul eden Türklerin duyuş ve düşünüşünü, dünya görüşünü, yaşayış tarzını değiştirmiştir. Bu dönemde kentlerin ve kentsel yaşamın oluşması sonucunda toplumdatabakalaşma meydana gelmiş, bu da Arap ve Fars kültür­lerinin yüzyıllar boyunca beslediği büyük bir zevk ayrılığını doğurmuştur.

      Gerçekten kentlerde, medrese ve saray çevresinde oluşan yüksek zümre ede­biyatı, gerek dil gerek içerik gerekse ölçü ve biçim bakımından yeni uygarlığın etki­sine hızla girmiştir. Halkın edebiyatı ise içerik bakımından değişmekle birlikte dil, ölçü ve biçim yönlerinden eski geleneğine bağlı kalarak gelişmesini sürdür­müştür. Böylece Türk edebiyatı, aydınlar için ayrı, halk için ayrı olmak üzere iki kolda gelişme göstermiştir.

      Genellikle medrese öğrenimi gören ve İslâmî bilimleri öğrenen yüksek zümre şairleri, Fars edebiyatını örnek almakla birlikte, aynı konu ve temaları, aynı ölçü ve biçimleri kullanarak, kendi üslûplarının damgasını taşıyan klâsik bir edebiyat meydana getirmeyi başarmışlardır. Geçen yıl örneklerini gördüğünüz bu Klâsik Türk Edebiyatı’nı, ileride daha geniş olarak inceleyeceğiz.
      İslâmiyet’in Türk edebiyatı üzerindeki etkilerini belirtirken tasavvuf düşüncesine de değinmek gerekir. Bu İslâm mistisizminin özellikle Türk Halk Edebiyatı içinde Dinî – Tasavvufî Türk Edebiyatı diye ayrı bir dal oluşturduğunu, yine geçen yılki derslerinizden biliyorsunuz.
      Demek ki İslâmiyet, toplumda bir zevk ayrılığına yol açmakla birlikte, Türk ede­biyatının birtakım yeni değerler kazanarak zenginleşmesinde ve böylece çok yön­lü bir gelişme göstermesinde etkili olmuştur.

      2)ESKİ TÜRKLERİN İSLAMİYETİ KABULÜNDE GÖK TANRI İNANCININ ETKİSİ

      1.ETKİNLİK:

      b) Mani İlahisinde Mani Dininin etkileri (Nirvana,üstteki ve alttaki tüm tanrılar) , Atebetü’l Hakayık’ta ise İslam Dininin etkileri (Tanrının birliği, Peygambere övgü)

      SAYFA 67:
      İslamiyetin kabulü ile Türklerin sosyal, siyasi ve kültürel hayatındaki değişimleri belirtiniz.
      İslâmiyet, getirdiği inanç sistemi ile Türklerin yaşam tarzını ve hukuk düzenini değiştirmiştir. Ancak, Türkler, bu yeni inanç sistemi ve yaşam tarzı içinde de ulusal kişiliklerini oluşturan yiğitlik, mertlik, at sevgisi ve binicilik, konukseverlik, hoşgörü, sözünü tutma, yöneticilik ve güç işlerin üstesinden gelme gibi üstün niteliklerini korumuşlardır. Halk arasında gelişen eski dil ve edebiyat da yeni de­ğerlerle zenginleşerek varlığını sürdürmüştür

      B) SES DEĞİŞİMLERİ:
      d>t değişimi
      ing> in
      b>p değişimi
      ol> o (l düşmüş)
      k>g değişimi
      t>d değişimi
      ni eki ü şeklini almış.
      Bu metin geçiş dönemi metni olduğu için İslamiyet önceki dönemdeki metinlerin dil özelliklerini az çok taşımaktadır. Arapça kelimelerin eserde kullanıldığını görmekteyiz. “resul, habib, hamd, ilahi” bu kelimeler İslam dinini kabul ettikten sonra Türk edebiyatında görülmeye başlanmıştır.Ses değişimlerin nedeni ise Türkiye Türkçesinin ses özelliklerinden kaynaklanmaktadır.

      islamiyetin kabulü ile Türk toplumunda görülen kültürel değişimler

      Türk İslam Toplumlarında, kültürel hayat, islam kültür çevresinin etkisi altında gelişti. Türklerin bu çevreye girmeleri onların her alanda ilerlemesine ve yükselmesine sebep oldu. Türk düşüncesi, bir yandan tarihi gelişimini devam ettirirken diğer yandan İslam düşüncesi ve felsefesiyle bütünleşti. Bu toplumların hayat tarzlarında islamın yüce ve ebedi ilkelerine, esaslarına ve kurallarına uyum sağlayacak değişmeler meydana geldi. Hukuk düzenleri “Şerri” esaslara ve “Törelere” göre yeniden kuruldu, düzenlendi. Arap ve Fars dil ve kültürlerinin baskısına rağmen, Türk dili korundu. Karamanoğullarının başlattıkları resmi dilin Türkçe olması hareketi, bazı olumsuz dönemler dışında devam etti. İslamın koruyuculuğunu üstlenen Türkler, Türk tasavvuf düşünce ve eylemleriyle müslümanlığın çağlar boyu gelişmesini ve yönlendiriciliğini sağladılar. Anadolu Türk toplumu oluşturduğu kültür çevresinde, manevi ve maddi kültür hayatını sürekli şekilde güçlendirdi. Kurduğu imparatorluklar o çağların siyasette, sosyal düzen ve sosyal adalette, iktisadi alanda, özellikle bilimde, eğitim ve öğretimde, hukuk hayatında, en medeni ve en ileri devletleri oldular. Osmanlı imparatorluğu kuruluşundan başlayarak, tarihi varlık alanından çekilişine kadar altı yüz yıl boyunca İslam Dünyasının, Türk İslam kültür çevresinin tek temsilcisi oldu. Bir dünya devleti niteliğini koruyarak, kültür hayatını inançlarda, adalette, dilde, musikide, sanat ve estetikte, mimaride, folklorda, eğitim ve öğretimde, sosyal ilişkilerde, diplomasi de özenle güçlendirdi. İnsanlık tarihine sayısız örnekler verdi. Kültür varlığımızın zenginleşmesini sağladı.

      islamiyetin kabulü ile dil alanında gerçekleşen yenilikler
      İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılardan itibaren Türkler “Arap” Alfabesini kullanmaya başladılar.1928’e kadar bu durum sürdü.Alfabe değişse de konuşma dili Türkçe olarak kaldı.İslamiyet’in kabulüyle Arapça ve Farsça’dan birçok sözcük ve kavram dilimize girmeye başladı.Özellikle ibadetle ilgili kavramlar Farsça’dan geçmiştir.

      ANLAMA-YORUMLAMA:
      NİRVANA:Nirvana, kelime anlamı itibariyle sönmüşlük, dinginlik manevi bilgiye ulaşma demektir..
      Nirvana, Batı ‘da genelde anlaşıldığı gibi ölümden sonra değil, burada ve şu anda gerçekleştirilebilecek bir ruhsal durumdur. istek ve tutkuların yok olması, Istırabın etkili olmayacağı bir iç barışa, iç suskunluğa, aşkın bir Mutluluğa erişmektir. Nirvana ‘ya erişme isteği de dahil olmak üzere tüm istek ve tutkular bırakılmadan, olanla, gelenle yetinmekten gelen iyimser bir yetingenlik kazanılmadan Nirvana gerçekleştirilemez.

      b) Tüm istek,tutku, arzu ve hırslardan kurtulup ıstırabın etkili olmayacağı bir iç barışa, iç suskunluğa, sonsuz bir mutluluğa erişmektir.
      1) Tek tanrılı bir dine inanmaya başladılar.
      2) Zihinsel yapımızda yer alan temel inançlar hayatımıza yön veren, duygu, dünce, davranış ve fizyolojimizi etkileyen en önemli mekanizmalardır.İnsan, biyo-kültürel ve sosyal bir varlıktır.İnancın yanı sıra kültürel koşullar içinde sosyal ilişkiler, hem toplumun, hem kültürün hem de bireyin yapısını etkiler. Bireyin tüm yaşamı çevresine uyum sağlama çabası içinde geçer. Bu uyum çabası doğumdan başlayarak ölüme kadar süren bir gelişim göstermektedir.

      SAYFA 68:
      DEĞERLENDİRME:
      1) D, D,D

      2) GÖKTÜRK,UYGUR,ARAP, LATİN

      3) B
      4)D

      Cevapla
  1. arkadaslar sa bana acill sayfa 40 tan 55 e kadar odev verdıler yapamıyorum acıl yardım lutfenn…. 🙁

    Cevapla

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.