Atatürk İlkeleri (Devletçilik)

Devletçilik, temel anlamıyla devletin ekonomik ha­yatın içine girmesidir. Devletçilik bir ekonomi siya­setidir. Atatürk’ün devletçilik anlayışı komünizmden farklıdır.

Atatürk’ün devletçilik anlayışında devlet ekonomi­nin içinde yer almakla birlikte özel teşebbüsün önünde engel değildir. Sermayesi olan vatandaşlar birkaç alan dışında diledikleri biçimde üretime katı­labilirler.

Devletçilik ilkesi bir zorunluluk olarak ortaya çık­mıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra özel teşebbüs desteklenerek liberal bir ekonomi kurulmak isten­mişti, ancak sermaye yetersizliği, makine ve yedek parça sorunu, teknik eleman azlığı gibi nedenler­den dolayı özel teşebbüs başarısız oldu. Bu durum­da devlet ekonomik hayata müdahale etmek zo­runda kaldı.

1933’ten itibaren I. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile dev­let ekonomik hayatın içinde yoğun bir şekilde yer almaya başladı. Kısa zamanda devlet eliyle büyük sanayi tesisleri kuruldu. Devlet tarafından dokuma ve şeker fabrikalarının yanında Karabük Demir Çe­lik Fabrikası gibi dev sanayi tesisleri oluşturuldu.

1939’da II. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlandı. An­cak II. Dünya Savaşı çıktığından uygulanamadı.

Uyarı: Devletçilik ilkesi doğrultusunda,

* Beş Yıllık Sanayi Planları yapılması ve bu planlar doğrultusunda dokuma, maden, selü­loz, seramik ve kimya gibi sanayi kollarında fabrika ve işletmeler kurulması

Sanayi yatırımlarını desteklemek için Sümerbank ve Etibank’ın kurulması

Eğitim,sağlık,kültür ve sanat alanlarında yatırımların yapılması

* Faiz oranlarının ve temel tüketim mallarının fi­yatlarının devlet tarafından belirlenmesi

* Devlet bankalarının ve Merkez Bankası’nın kurulması

gibi inkılaplar ve çalışmalar yapılmıştır.

Devletçilik, halkçılık ilkesinin zorunlu bir sonucu­dur. Ekonomik kalkınmada bölgeler arası farklı­lıkların giderilmesinde önemli rol oynamıştır.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.