İşlem Konusuyla Uğraşmış Matematikçiler

ALİ KUŞCU

Türk-İslam Dünyası astronomi ve matematik alimleri arasında, ortaya koyduğu eserleriyle haklı bir şöhrete sahip Ali Kuşçu, Osmanlı Türklerinde, astronominin önde gelen bilgini sayılır. “Batı ve Doğu Bilim dünyası onu 15. yüzyılda yetişen müstesna bir alim olarak tanır.” Öyle ki; müsteşrik W .Barlhold, Ali Kuşcu’yu “On Beşinci Yüzyıl Batlamyos’u” olarak adlandırmıştır. Babası, Uluğ Bey’in kuşcu başısı (doğancıbaşı) idi. Kuşçu soyadı babasından gelmektedir. Asıl adı Ali Bin Muhammet’tir. Doğum yeri Maveraünnehir bölgesi olduğu ileri sürülmüşse de, adı geçen bölgenin hangi şehrinde ve hangi yılda doğduğu kesinlikle bilinmektedir.

Ancak doğum şehri Semerkant, doğum yılının ise 15. yüzyılın ilk dörtte biri içerisinde olduğu kabul edilmektedir. 16 Aralık 1474 (h. 7 Şaban 879) tarihinde İstanbul’da ölmüş olup, mezarı Eyüp Sultan Türbesi hareminde bulunmaktadır. Ölüm tarihi; torunu meşhur astronom Mirim Çelebi’nin (ölümü, Edirne 1525) Fransça yazdığı bir eserin incelenmesi sonucu anlaşılmıştır. Mezar yerinin 1819 yılına kadar belirli olduğu ve hüsnü muhafazasının yapıldığı; ancak 1819 yılından sonra, Ali Kuşcu’ya ait mezarın yerine, zamanının nüfuzlu bir devlet adamının mezar taşının konmuş olduğu anlaşılmaktadır. Uluğ Bey’in Horasan ve Maveraünnehir hükümdarlığı sırasında, Semerkant’ta ilk ve dini öğrenimini tamamlamıştır. Küçük yaşta iken astronomi ve matematiğe geniş ilgi duymuştur.

Devrinin en büyük bilginlerinden; Uluğ Bey , Bursalı Kadızade Rumi, Gıyaseddün Cemşid ve Mu’in al-Din el-Kaşi’den astronomi ve matematik dersi almıştır. Önce,Uluğ Bey, tarafından 1421 yılında kurulan Semerkant Rasathanesi ilk müdürü, Gıyaseddün Cemşid’in, kısa süre sonra da Rasathanenin ikinci müdürü Kadızade Rumi’nin ölümü üzerine, Uluğ Bey Rasathane-ye müdür olarak Ali Kuşcu’yu görevlendirmiştir. Uluğ Bey Ziyc’inin tamamlanmasında büyük emeği geçmiştir. Nasirüddün Tusi’nin Tecrid-ül Kelam adlı eserine yazdığı şerh, bu konuda da gayret ve başarısının en güzel delilini teşkil etmektedir. Ebu Said Han’a ithaf edilen bu şerh, Ali Kuşcu’nun ilk şöhretinin duyulmasına neden olmuştur. Kaynakların değerlendirilmesi sonucu anlaşılmaktadır ki; Ali Kuşcu yalnız telih eseriyle değil, talim ve irşadıyle devrini aşan bir bilgin olarak tanınmaktadır. Öyle ki; telif eserlerinin dışında, torunu Mirim Çelebi, Hoca Sinan Paşa ve Molla Lütfi (Sarı Lütfi) gibi astronomların da yetişmesine sebep olmuştur. Bu bilginlerle beraber, Ali Kuşcu’yu eski astronominin en büyük bilginlerinden birisi olarak belirtebiliriz.

Alan TURING
İngiliz matematikçi (1912 – 1954). Alan Turing bilgisayar alanının büyük öncülerindendir. Günümüzde “Turing makinesi” ve “Turing testi” ile anılır. Matematiksel algoritmayı dijital bilgisayarlara uygulamıştır. Araştırmaları yapay zeka alanının doğal yaratılması ve makineler arasındaki ilişkisinde yoğunlaşmıştır. Zekası ve öngörüsü onun bilgi çağında ön sıralara adım atmasını sağlamıştır. Matematik kariyerine 1931’de Cambridge Üniversitesi’ndeki King Koleji’nde başlamıştır. Burada öğretim görevlisi oldu ve buradan Princeton Üniversitesi’ne tayin edildi. Bu zamanlar onun sonradan “Turing makinesi ” diye adlandırılan makineyi araştırdığı zamanlardı. Turing dijital bilgisayar kavramının gelişmesine öncülük etmiştir. Turing makinesini günümüzde ki çok amaçlı bilgisayarların aynısını tasavvur ederek yapmıştır. Bir ve
sıfırlardan oluşmuş seriyi teyp den okuyabilen bir makine tasarlamıştır. Bu birler ve sıfırlar problem parçalarını çözmeye ihtiyaç duyulan adımları tanımlar. Turing makinesi bütün bu adımları okur ve ardışık olarak yapar. O bütün problemler için bir algoritma geliştirilebileceğine inanırdı. II. dünya savaşı sırasında Turing bilgisini ve düşüncelerini Büyük Britanya’nın Haberleşme bölümünde kullandı. Almanların haberleşmede kullandıkları kodları deşifre etmek için matematiksel becerisini kullandı. Bu özellikle zor bir işti, çünkü Almanlar Enigma (anlaşılmaz) adında bir bilgisayar teybi geliştirmişlerdi. O zamanın kod çözücüleri, bunu çözecek bir yapının geliştirilmesini imkansız görüyorlardı. Bu haberleşme merkezinde çalıştığı müddetçe Turing ve asistanları COLOSSUS isimli makinayla uğraşmışlardı. COLOSSUS hızlı ve verimli bir şekilde Almanlar tarafından yapılan enigmanın kodunu çözdü. Sonuçta COLOSSUS gerçekten servomotorlar ve metalden oluşuyordu fakat, bu dijital bilgisayarlara geçişin ilk adımıydı.

İkinci dünya savaşından sonra Turing NPL (National Physical Laboratory) çalışmak için gitti ve dijital bilgisayarlar üzerindeki çalışmalarına devam etti. Otomatik bilgisayar motorlarını geliştirmek için çalıştı, doğru dijital bilgisayarın yapılması konusundaki ilk teşebbüslerden biriydi. Bu durumda doğa ile bilgisayarlar arasındaki ilişkiyi incelemeye başladı ve “Akıllı makineler” adında sonradan 1969’da basılan yazıyı kaleme aldı. Bu yapay zeka kavramının yayılmaya başladığı ilk zamanlardan biriydi. Turing zeki makinelerin insan beyninin ayrıntılı tasarımı yapılarak oluşturulabileceğine inanırdı. 1950’de “Turing testi” diye bilinen bir makale yayınladı. Test bir kimsenin klavye aracılığı ile bir insana ve bir zeki makineye soru sormasından oluşmaktadır. Ölümünde birçok iddia ortaya atılmıştı, ama ne tür olursa olsun O ölmüştü. Ve gerçekten Turing bilgisayar alanının en büyüklerinden biriydi. Günümüzde bilgisayar bilimcileri hala onun makalelerinden yararlanmaktadırlar…

Arthur CAYLEY
İngiliz matematikçi (1821 – 1895).

8 yaşına kadar Rusya’nın Saint Petrsburg şehrinde yaşadı ve ailesi ile birlikte Londra’ya döndü ve Kraliyet Koleji’ne ve Londra Üniversitesi’ne gitti. Üniversite kariyerine, Cambridge’deki Trinity Koleji’nde başladı. Hukuk üzerine de çalışan Cayley, matematiksel araştırmalara ve basılan 200’ün üzerindeki makalesine daha çok vakit ayırdı. Üniversitedeki statü değişikliğinden sonra, Cambridge Üniversitesi’nde soyut matematik üzerine profesör oldu. Çalışmalarına James Josef Sylvester ile devam etmiş ve birbirlerinin eksik yönlerini tamamladıkları için çok uyumlu bir ikili olmuşlardır. En ünlü çalışması cebirsel değişmezler üzerine yaptığı çalışmadır. Değişmezler kavramı modern fizik, özellikle rölativite teorisi için çok büyük önem taşır. Cayley’in diğer çalışması, yüksek boyutlu uzaylar üzerinedir. Öklit olmayan uzay geometrisinde, Klein’in buluşları için yollar hazırlamıştır.Profesörlüğü sırasında, bayanların yüksek eğitimde yer alıp, almaması konulu hararetle tartışılmakta idi. Cayley bu konuya sessiz kalmamış ve bayanların eğitimde kesinlikle yer alması gerektiğini savunmuş ve başarılı olmuştu. Cayley ölümüne kadar çalışmalarına devam etmiş ve geçirdiği uzun ve ağrılı hastalık sonucu ölmüştür. Sadece, Temel Eliptik Fonksiyonlar adında bir kitap yazmıştır.

Kaynak: matlab.cjb.net

Augustin Louis CAUCHY
1816 yılından itibaren cebir ve mekanik dersleri vermeye başladı. 1830 devriminden sonra bağlılık andını kabul etmediği için görevinden ayrıldı ve Torino’ya giderek kendisi için açılan matematik kürsüsünde çalışmaya başladı. 1833’te Bordeaux Dükü’nün fen eğitimini yönetmek üzere Prag’a çağrıldı. 1838’de Paris’e döndü. Paris Fen Fakültesi matematiksel gökbilim profesörlüğüne atandı ve 1852 yılına dek bu görevini devam ettirdi. Cauchy, arı ve uygulamalı matematiğin bütün bölümleriyle ilgilendi. Ama tarihe çözümleme üstüne yaptığı çalışmalarla geçti.

1821’de yayımlanan Cours d’analyse adlı kitabında çözümlemenin ana ilkelerini gözden geçirdi ve bunları yapıcı bir biçimde eleştirdi; böylece elementer fonksiyonların ve serilerin incelenmesine kesinlik kazandırdı.

Cauchy her şeyden önce, karmaşık bir değişkenin fonksiyonları kuramının yaratıcısıdır. Bu konuda çıkış noktası karmaşık bölgelerde integrallemeydi (1814 – 1830): eğrisel integrali tanımladı, bunun temel özelliklerini kanıtladı ve kalanlar hesabını ortaya attı. İkinci grup çalışmasında (1830 – 1846) fonksiyonların serilere açılımını ve karmaşık diferansiyelleme ya da analitiklik kavramlarını inceledi. Yaptığı cebir çalışmaları (yerine koyma hesabı , determinantlar ve matrisler kuramı, gruplar ve cebirsel genişlemeler kuramının oluşturulması) XIX. yy tarihsel hareketine, cebirsel yapıların bulunması ve incelenmesi biçiminde geçti. Cauchy mekanik alanında esneklik kuramının matematikle ilgili yönünü düzenledi. Gökbilim hesaplarını kolaylaş-tırdı ve hatalar kuramını geliştirdi.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.