İslâm’ın eğitime verdiği önem
İslâm dîninde eğitim hem haktır hem yükümlülüktür. İnsanın iyi bir birey olabilmesi için eğitim ve öğretime ihtiyâcı vardır.
Eğitimli ve bilgili olmak dînimizde en çok değer verilen hususlardandır. Kur’ân’da ilme vurgu yapan ve öğrenmeye teşvîk eden âyetler vardır. Bilginin ve bilenlerin önemini ve değerini bildiren âyetlerin birinde: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9.) buyrularak ilim tahsîl etmenin önemini vurgulamıştır. Hz. Peygamber Mekke Dönemi’nin ilk yıllarında Dârü’l-Erkâm’ı bir eğitim merkezi olarak kullanmıştır. Medîne’ye hicretten sonra Mescid-i Nebî’nin yanına “Suffe” denilen “bölge yatılı okulu” nu kurmuştur.
Bu okuldaki öğrenci sayısı kimi zaman dört yüzü bulmaktaydı. Hz. Peygamber, sâdece dînî ilimleri öğrenmeye teşvik etmekle kalmamış, ihtiyâç duyulan bütün ilimlerin de öğrenilmesini istemiştir. Nitekim Hz. Peygamber ashâb-ı kirâmdan Zeyd b. Sâbit’ten İbrânîce öğrenmesini istemiştir.
Eğitimde cinsiyet ayrımına karşı olan İslâm Peygamberi: “İlim öğrenmek kadın erkek her Müslümana farzdır” (İbn Mâce, Mukaddime, 17.) buyurmuştur. Ayrıca Şifâ b. Abdullâh’ı kadınlara okuma yazma öğretmek için görevlendirmiştir.