Gittikçe hayatımızın derinliklerine kadar giren internet, hayatı kolaylaştırırken bir yandan da kendine köleler yaratıyor. Sosyal hayatı zayıf, gündelik hayatı monoton geçen kişiler (Bu grup neredeyse halkımızın tamamını kapsıyor) çareyi internette takılmakta buluyor. Canımızı acıtmayan ve hiç tanımadığımız uzak arkadaşlar, sürekli güncellenen havadisler, komik videolar ve sosyal medya geyikleri neredeyse herkesi cezbetmiş durumda.
Bu büyükler için önemli bir sorun olmasa da şimdiden kariyerini inşa etmek zorunda kalan çocuklar için zehirli bal gibi bir şey. Bal gibi tatlı fakat zehirleyici özelliği var. İnternet alışkanlığı herkeste olduğu için bunu çocuğa tamamen yasaklamak da pek olası değil.
Ama yine de ebeveyn bu duruma sessiz ve çaresiz kalacak değil. Bu konuda yapılacak birkaç hamle çocuğu zararlı internet alışkanlıklarından uzaklaştırabilir.
Öncelikle çocuk neden internete bu kadar düşkün bunu tespit etmek gerekir. Bu konudaki başlıca sorun çocuğun internet kafelerde oyun oynama alışkanlığıdır. Düz mantık düşünen veliler harçlığı keserek bir çözüm arasalar da neticede çocuğa harçlık vermemek gibi bir çare olamaz. Bunun yerine eve bilgisayar almak gerekir. En azından sorun kontrol altına alınmış olur. Daha sonra da bilgisayarda geçirilen süre makul seviyeye çekilebilir.
Çocuğun internete meraklı olmasının başlıca iki sebebi vardır, ailesi ve arkadaşları ile geçirdiği zamanın kaliteli olmaması ve çocuğun fazlaca boş vakti olması.
Eğer çocuğunuzu internet veya daha zararlı alışkanlıklardan kurtarmak istiyorsanız öncelikle ona ayırdığınız zamanı artırmalı ve daha kaliteli hale getirmelisiniz. Ev içinde oynanan oyunlar, çocuğa bazı basit görevler verilmesi ve karşılığında ödül verilmesi onu mutlu edecek ve internetten uzaklaştıracaktır. Vakit bolluğu nedeniyle internet kafelere dadanan çocuklarımızı bu tür bataklıklardan kurtarmak için onu kurslara ve spor aktivitelerine kayıt ettirmeliyiz.
Spor yaparken mutluluk etkisi oluşturan dopamin hormonu sağlanır, ayrıca çocuğunuz kendine uygun güzel bir sosyal ortam bulmuş olur. Ebru kursu, tiyatro kursu gibi kurslar da özgüven artırıcı ve kişisel tatmin sağlayan aktivitelerdir.
Çocuğunuzla daha fazla ilgilenerek, ona daha kaliteli bir hayat sunarak ona ucuz ve basit yoldan mutluluk vadeden internetten uzaklaştırabilirsiniz. Bir de akıllı telefon sorunsalı var bu konuda. Sosyal medyaya girmenin en kolay yolu olan bu telefonlar, derste, teneffüste, ders çalışırken, alışveriş yaparken kısacası 24 saat internet zehrini çocuklara zerk ediyor. Başarabiliyorsanız çocuğunuza akıllı değil, sadece arama yapabilenlerinden telefon alın. Maalesef bu el kadar aletler çocuğunuzun hem beynini hem de ilerideki kariyerini tek başına mahvetme özelliği taşıyor.
Bir de konunun öbür yanından bakmak gerekir. İnternet bağımlılığının çocuğa açıkça zarar verdiği ortada olsa da interneti yararlı olarak kullanmak da mümkündür. Bazı eğitim siteleri, ödev siteleri, yararlı bilgilerin bulunduğu siteler veya devamlılık istemeyen basit oyunların olduğu siteler teşvik edilerek tamamen interneti yasaklamak yerine internet kullanımından bu yollarla faydalanmak mümkündür. Ayrıca “Yasak” cezbedici bir kavramdır, bunun yerine kullanım şeklini değiştirmek ve çocuğun ebeveyni ile internete girmesi daha müspet netice verir.
Ve son bir hatırlatma daha… Eğer çocuğunuz evinizdeki bilgisayarla fazlaca vakit harcıyorsa bir iki sabotaj oldukça faydalı olabilir. Bunlardan biri koruma filtresini üst seviyeye çekmektir. Böylece bir çok siteye girilemeyeceğinden çocuğunuz nispeten faydalı sitelerde gezinecek ve internette daha az vakit harcayacaktır. İkincisi ise Facebook’a koyduğu resimlere “ilginç” yorumlar yapmanızdır. Böylece her dakika nasıl bir resim paylaşsam kaygısı içinde olmayacaktır. Bir taktik de internet paketini adil kullanım kotası düşüklerinden almaktır. Bu sayede film, video ve oyunla fazla vakit geçiremez çünkü izlediği görüntüler sık sık takılır.