A. DEVLET YÖNETİMİ
Anadolu Selçuklularında devletin başında Sultan adı verilen hükümdarlar bulunurdu. Şehzadelerin yetişmesine önem verilirdi. Şehzadelere Melik adı verilirdi. Meliklerin en iyi şekilde yetişmesi için Atabey adı verilen tecrübeli devlet adamları görevlendirilirdi.
Devlet yönetiminde birinci derecede hükümdar sorumlu idi. Devlet işleri Divanda görüşülürdü. Divana hükümdar veya vezir başkanlık ederdi.
Ülke yönetim bakımından eyaletlere ayrılırdı. Eyaletlere yönetici olarak Melik (Şehzade) veya vali atanırdı. Eyaletlerde askerlik işlerine Subaşılar, adalet işlerine de Kadılar bakardı.
Sınırlarda yarı bağımsız uç beyleri vardı.
• Anadolu beyliklerinde de devlet yönetimi Anadolu Selçuklularına benzerdi.
B. ORDU
Anadolu Selçuklu Devleti‘nde ordu üç bölümden oluşuyordu.
1. Hassa askerleri : Doğrudan hükümdara bağlı olup maaşlı askerlerdir.
2. İkta askerleri : Kendilerine maaş karşılığı toprak verilen devlet memurları ve komutanların yetiştirdiği askerlerdir.
3. Türkmenler: Sınır boylarında bulunan uç beylerinin askerleridir.
Ayrıca Emir-ül Sevahil denilen deniz komutanlarının denetiminde donanma gücü de oluşturulmuştur.
• Beyliklerin askeri kuvvetleri genelde boy veya aşiretlerin kuvvetleri idi.
C. SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT
• Halk şehirli, köylü ve göçebe olmak üzere üçe ayrılırdı. Göçebeler hayvancılık, köylüler tarım, şehirlerde yaşayanlar ise ticaret ve zanaat ile uğraşırlardı.
Şehirlerde yaşayan esnaf ve sanatkarlar bir araya gelerek dini ve ekonomik bir tarikat olan ahilik teşkilatını oluşturmuşlardır. Her meslek grubu bir loncaya sahipti. Loncalar, büyük bir mesleki dayanışma gösterirlerdi.
D. TOPRAK
• Anadolu Selçuklularında toprak devletin malı sayılırdı. Dörde ayrılırdı.
1. Has arazisi: Gelirleri hükümdar ve ailesine ait olan topraklardır.
2. İkta arazisi: Hükümdar ve ailesine, devlet adamlarına ve sipahilere maaş karşılığı verilen arazilerdir.
3. Vakıf arazisi: Çeşitli hayır, bilim ve sosyal kurumlar için ayrılan ve bağışlanan arazilerdi.
4. Mülk arazileri: Şahıslara ait olan arazilerdir. Toprak sahibi miras olarak bırakabilirdi.
E. TİCARET
Anadolu Selçuklularında ticaret önemli bir geçim kaynağı idi.
Ticareti geliştirmek için;
• Tüccarların konaklamaları için han ve kervansaraylar yapmışlardır.
• Yabancı tüccarlara gümrük vergisinde indirim yapmışlardır.
• Eşkıya ve korsanların baskınlarından zarar gören tüccarların zararlarının karşılanması gibi tedbirler almışlardır.
Hastaların tedavisi için darüşşifalar(hastaneler), yoksul ve kimsesizlerin ihtiyacını karşılamak için imarethaneler (aşevleri) açmışlardır.
F. YAZI, DİL, EĞİTİM ve EDEBİYAT
Anadolu Selçuklu Devleti’nde resmi dil ve edebiyat dili Farsça idi. Halk ve beylikler Türkçe konuşmuşlardır.
Eğitimin temel kurumları medreselerdir. Anadolu’da ilk medrese Niksar’da Danişmentliler tarafından açılmıştır. Anadolu Selçukluları da medreseleri yaygınlaştırmışlardır.
Bu dönemde yetişmiş, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Hacıbektaş-ı Veli ve Yunus Emre birçok eserler bırakmışlardır.
G. BİLİM ve SANAT
Anadolu Selçukluları ve beylikler bilimin gelişmesi için çaba göstermişlerdir. Birçok medrese açılmıştır. Bu medreselerde hem dinî bilimler (Kur’an, tefsir, hadis, kelam, fıkıh, siyer gibi) hem de müsbet bilimler (matematik, tıp, felsefe, coğrafya, tarih, sosyoloji ve gök bilimleri) de okutuluyordu.
Türkler Anadolu’ya yerleştikten sonra Anadolu’nun imarı için Anadolu’yu eserlerle donatmışlardır. Ticaret yolları üzerine hanlar ve kervansaraylar, şehirlere cami, medrese, kümbet, türbe, han, hamam, darüşşifa ve aşevleri gibi bir çok eserler yapmışlardır. Anadolu Selçuklularından ve beylikler döneminden günümüze kalan bazı önemli tarihi eserler şunlardır;
Konya‘daki Alaaddin Cami, Sırçalı Medrese, Sultan Hanı, İnce Minare, Karatay Medresesi, Kayseri‘deki Çifte Kümbet, Döner Kümbet, Ulu Cami ve Darüşşifa, Aksaray‘da Sultan Hanı, Sivas‘ta Gök Medrese, Erzurum‘da Çifte Minare gibi. Ayrıca oymacılık, nakkaşlık, minyatür, hat, kakmacılık, halı ve kilim dokumacılığı, maden işçiliği de gelişmiştir.