Ad Aktarması (Mecaz-ı Mürsel)
Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden kendi anlamı dışında kullanılmasıdır.
a) Parça söylenir, bütün anlatılır.
Ör: Bir hilâl uğruna ne güneşler batıyor. (bayrak)
Eskişehir’e yataklıyla gittik. (tren)
b) Bütün söylenir, parça anlatılır.
Ör: Dün arabamız bozuldu. (arabanın bir parçası)
Kapıyı kırıp girmişler. (kilit)
c) Bölgenin tamamı söylenip bir bölümü kastedilir.
Ör: Gemi Marmaris’e yaklaştı. (limanı)
Uçak, nihayet Ankara’ya indi. (havaalanı)
ç) Sanatçının adı söylenir eseri çağrıştırılır.
Ör: Yahya Kemal’i okuduk. (eserini)
Radyodan Teoman’ı dinliyorum. (şarkısını)
Ör: İstanbul ayağa kalktı. (İstanbul halkı )
Bu saatte Konya uyuyordur. (Konyalı insanlar)
e) Dış söylenir, iç anlatılır.
Ör: Bardağını bitir. (çayı, suyu)
Tencere pişti. (içindeki yemek)
f) İç söylenir, dış anlatılır.
Ör: Ayaklarınla içeri girme. (ayakkabı)
Reçeli masaya getir. (kavanoz)
g) Araç söylenir, insan anlatılır.
Ör: O, gazetemizin ünlü kalemidir. (yazarı)
Sokaktan şemsiyeler geçiyor. (insanlar)
ğ) Varlığın yaptığı iş ya da niteliği verilir; varlık çağrıştırılır.
Ör: Bizler, yeşili korumalıyız. (çevre, doğa)
Maviliklere açılmak istiyorum. (deniz)