KURTULUŞ SAVAŞI (19 MAYIS 1919-11 EKİM 1922)
+ Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığında Mustafa Kemal, Suriye cephesinde Yedinci ordu komutanı olarak görev yapıyordu.
+ Ateşkes imzalandıktan bir gün sonra Mustafa Kemal Yıldırım Orduları grup komutanlığına getirildi.
+ Ancak birkaç gün sonra bu ordu dağıtıldı. Bunun üzerine Mustafa Kemal ateşkes gereği 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelmiştir.
+ Aynı gün itilaf donanması da İstanbul’a gelmişti.
+ Mustafa Kemal işgal donanması için “Geldikleri gibi giderler” dedi.
+ İstanbul’da kaldığı süre içinde önde gelen komutanlar ve siyasiler ile vatanın kurtarılmasına yönelik fikir çalışmalarında bulundu.
+ Mustafa Kemal burada kesin olarak manda ve himayeye karşı çıkmıştır.
MUSTAFA KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI (19 Mayıs 1919)
+ Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919 günü çıkartılan bir fermanla Samsun’a hareket eder.
+ 9. Ordu Müfettişi olarak gönderilen Mustafa Kemal’in yapması istenilen işler.
ü Doğu Karadeniz’de asayişi ve güvenliği sağlamak
ü Mondros Ateşkes Antlaşmasının hükümlerinin uygulanmasını sağlamak
ü Halkın elinde bulunan silah ve cephanelerin toplanması
ü Halka silah satan kişileri ve kurumları belirlemek, bu faaliyetleri yasaklamak ve bu kuruluşları ortadan kaldırmak.
+ Samsun’a 19 Mayıs 1919’da çıkan Mustafa Kemal görevi gereği burada bir durum değerlendirmesi yaptıktan sonra bir rapor hazırlayarak telgrafla İstanbul’a iletir. Bu raporda;
ü Bölgedeki karışıklıkların sebebi Rumlardır. Eğer Rumlar siyasi emellerinden vazgeçerlerse bölgede huzur ve asayiş kendiliğinden sağlanır.
ü Türklüğün yabancı mandası ve kontrolüne tahammülü yoktur.
ü İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali haksızdır, işgal geçicidir.
ü Türk Milleti milli hakimiyet ve Milli bağımsızlık arzusundadır. Mustafa Kemal 25 Mayıs 1919’da Havza’ya geçerek burada
28 Mayıs 1919’da bir bildiri yayınlamıştır.
HAVZA GENELGESİ (28 MAYIS 1919)
İzmir’in işgaline karşı yurdun çeşitli yerlerinde başlayan protesto mitingleri ve halkın heyecanını ortak bir çizgi üzerinde birleştirmek amacıyla yayınlanan genelgede;
Ø Büyük ve heyecanlı mitingler yapılarak milli gösterilerde bulunulmalıdır.
Ø Büyük devletlerin temsilcilerine ve İstanbul hükümetine uyarı telgrafı çekilmelidir.
+ Genelge askeri ve mülki amirlere gönderilmiştir.
ÖNEMİ:
Ø Genelgeden sonra yurdun değişik yerlerinde düzenlenen mitingler, Havza Genelgesi’nin halk üzerindeki etkisini göstermektedir.
Ø Mustafa Kemal Paşa Türk halkını Milli mücadele fikri etrafında birleştirmeye başlamıştır.
Ø Mustafa Kemal 8 Haziran 1919’da İstanbul Hükümeti Harbiye Nezareti tarafından geri çağrılmasına rağmen emre uymamış ve Amasya’ya geçmiştir.
AMASYA GENELGESİ (22 HAZİRAN 1919)
+ Amasya’da Milli Mücadele çalışmalarını sürdüren Mustafa Kemal, Rauf Bey (Orbay), Refet Bey (Bele) ve Ali Fuat Paşa(Cebesoy) ile birlikte bir bildiri yayınladı.
+ Hazırlanan bildiri 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in de onayı alındıktan sonra 22 Haziran 1919’da yayımlandı.
1. Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.
2. İstanbul hükümeti galip devletlerin etkisi altında olduğundan üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu da milleti yok saymaktadır.
3. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtar-caktır.
4. Her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kurul oluşturulmalıdır.
5. Anadolunun her bakımdan en güvenilir yeri olan Sivas’ta bir kongre toplanacaktır.
6. Ayrıca doğu illeri için Erzurum’da toplanacak olan kongre delegeleri Sivas’a gelecektir.
7. Alınan kararlar milli bir sır olarak saklanacaktır.
Önemi:
Amasya genelgesi milli mücadelenin gerekçe, amaç ve yöntemini ilk kez belirtmiştir.
Gerekçe: Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığının tehlikeye girmesi (1. ve 2. madde)
Amaç: Milletin bağımsızlığını sağlamaktır. (3. madde)
Yöntem: Milli mücadeleyi halk yapacaktır. (3. madde) Nasıl organize edileceği (4. ve 5. madde)
Ø Amasya Genelgesi’nde millet iradesine dayanarak yeni bir devlet kurmaya doğru gidildiği ortaya konmuştur. Yeni bir devletin kurulması fikri ilk kez ortaya atıldı. (3. madde)
Ø Genelgenin, milli bir kurulun kurulmasını zorunlu görmesi,başta itilaf devletleri olmak üzere İstanbul hükümetine karşı da bir ihtilal bildirisidir.
Ø Genelgeden sonra Mustafa Kemal “Artık İstanbul Anadoluya hâkim değil bağlı olmak zorundadır” demiştir.
GENELGE SONRASI GELİŞMELER:
Ø Genelgeden sonra özellikle Ingilizler’in Mustafa Kemal’i geri getirmek için İstanbul hükümetine baskılarını artırmaları neticesinde Mustafa Kemal İstanbul’a çağrılır.
Ø Gerekçe olarak yetkilerini aştığı belirtilmektedir.
Ø Mustafa Kemal’in çağrıya uymaması nedeniyle yetkileri elinden alınarak Dokuzuncu Ordu Müfettişliği görevine son verilir. Bunun üzerine Mustafa Kemal 7-8 Temmuz gecesi askerlik görevinden de istifa eder.
Ø Bu gelişmeler üzerine bir belirsizlik ve umutsuzluk ortamı doğmuştur. 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in Mustafa Kemal’in emrinde olduğunu bildirmesiyle bu sıkıntılar aşılır.
Ø Mustafa Kemal, bu tarihten sonra mücadelesine sivil olarak devam etti. Bu durum gücünü halktan alan Milli Mücadele’deMustafa Kemal’in halkı temsil eden bir lider olmasını kolaylaştırdı.
ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz – 7 Ağustos 1919)
Ø Mustafa Kemal, Kazım Karabekir ve Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin ısrarı ile kongreye katılmayı kabul etti.
Ø Kongrenin amacı; Ermeni ve Rumlara karşı nasıl bir strateji izleneceğini belirlemekti.
Ø Kongreye; Erzurum, Trabzon, Sivas, Bitlis ve Van illerini temsil eden 54 temsilci katıldı. Elazığ, Diyarbakır ve Mardin valileri temsilcilerini kongreye göndermediler.
Ø Kararlar:
1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünmez.
2. İşgalcilere karşı İstanbul hükümetinin kayıtsız kalması durumunda derhal geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümeti milli bir meclis seçecektir. Milli Meclis toplanana kadar görev yapacak bir TEMSİL HEYETİ oluşturulacaktır.
3. Manda ve himaye kabul edilemez.
4. Milli iradeyi hakim kılmak esastır.
5. Azınlık unsurlara siyasi egemenliğimizi sınırlayıcı ve toplumsal dengeyi bozucu ayrıcalıklar verilemez.
6. Ulusal irade padişahı ve halifeyi kurtaracaktır.
7. Derhal meclis toplanmalı hükümet çalışmaları meclis denetimine girmelidir.
ÖNEMİ:
ü Manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
ü Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin tertiplediği bölgesel bir kongre olmasına rağmen Milli nitelikli kararlar almıştır.
ü Temsil heyeti ilk kez burada oluşturulmuş, başkanlığına Mustafa Kemal seçilmiştir.
ü Yeni bir devletin kurulmakta olduğu açıklanmış, yeni Türk devletinin temelleri atılmıştır.
ü Erzurum kongresi Mustafa Kemal’in sivil olarak yaptığı ilk çalışmadır.
ü Erzurum kongresi amaç ve karakter olarak bölgesel, alınan kararlar ve sonuçları yönüyle millidir.
ü Kongre çalışmaları devam ederken İstanbul Hükümeti 30 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal ve Rauf Bey hakkında tutuklama kararı çıkardı.
Sonuçları:
=> Erzurum kongresi yöresel direniş örgütlerinin bir çatı altında toplanabileceğini ilk kez kamuoyuna gösterdi.
=> Artık bundan sonra İstanbul hükümetinin buyrukları Anadolu’da geçmiyordu. Çünkü doğu illerinin bir Temsil Kurulu vardı.
BALIKESİR KONGRESİ (26-31 TEMMUZ 1919)
· Batı cephesindeki Kuvay-i Milliye birliklerini örgütlemek, sevk ve iradesini sağlamak, ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toplanmıştır. İşgal devletlerinin temsilcilerine telgraflar çekildi.
· Bu kongre asker toplamanın yanında, padişaha olan bağlılığını da bildirmiştir.
· Bu kongrenin tek başına hareket etme gibi bir özelliği de vardır.
· Kongreyle birlikte Ege’deki güçler bir ölçüde örgütlenmiştir.
ALAŞEHİR KONGRESİ (16-25 AĞUSTOS 1919)
· Bu kongrede Erzurum ve Balıkesir Kongresi’nin kararları görüşülmüştür. Balıkesir kongresi kararlarını pekiştirmek, teşkilatlanmayı genişletip güçlendirmek amacıyla toplanmıştır.
· Yunanlılara karşı direnilecek, silahlanma ve askere alma çalışması yapılacak
SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919)
Ø Kongrenin toplanmasını engellemek amacıyla Fransızlar ve Osmanlı yönetimi bazı önlemler almışlardı.
Ø Elazığ valisi Ali Galip’te kongreyi basmakla görevlendirilmişti. Ancak başarılı olamadılar. Kongre’de,
Ø Erzurum’da alınan kararlar aynen kabul edilmiştir.
Ø Erzurum Kongresinden farklı olarak tüm ülkeden delegeler katılmıştır
Ø Bundan dolayı milli bir kongre niteliği vardır.
Başlıca kararlar:
1. Milli sınırlar ve Misak-ı Milli’nin esasları tespit edilmiştir.
2. Manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir.
3. Mondros’tan sonra kurulan ulusal cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.
4. Temsil heyetinin yetkileri genişletilmiş, üye sayısı artırılmış ve tüm vatanı temsil eder hale getirilmiştir.
5. Meclis-i Mebusan’ın toplanması için İstanbul’a baskı yapılacaktır.
6. Ali Fuat Paşa Batı cephesi Kuvay-i Milliye komutanlığına tayin edilmiştir. (9 Eylül 1919)
7. Haftada iki kez yayınlanmak üzere Irade-i Milliye Gazetesi çıkarılacaktır. (Milli mücadelenin ilk yayın organıdır.)
Ali Fuat Paşanın Batı Anadolu Kuvay-ı Milliye komutanlığına getirilmesi ile Temsil Heyeti yürütme yetkisini ilk kez kullanmış oluyordu.
Sonuçları:
Ø Damat Ferit hükümeti daha fazla direnemeyerek istifa etti. Yerine daha ılımlı olan Ali Rıza Paşa Hükümeti kuruldu.
Ø Temsil heyetinin İstanbul hükümeti üzerindeki ilk etkisi Damat Ferit Paşa hükümetinin istifasıdır.
Ø Sivas Kongresi’nden etkilenen Sivaslı kadınlar; Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”ni kurdular.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20-22 Ekim 1919)
Ø Yeni kurulan Ali Rıza Paşa Hükümeti’nin isteği üzerine gerçekleşti.
Ø Görüşmeye İstanbul hükümetini temsilen Bahriye Nazırı Salih Paşa katıldı.
Ø Milli mücadeleyi temsilen, Mustafa Kemal başkanlığında Rauf Bey ve Bekir Sami Bey katıldılar.
İstanbul hükümeti; Amasya görüşmesi ile Anadolu’daki mücadele hareketini kendi kontrolüne almayı amaçlamıştır.
Temsil Kurulu ise; Milli Mücadele hareketini İstanbul’a tanıtmayı, mümkün olursa desteğini almayı amaçlamıştır.
Milli Mücadele adına Salih Paşa’dan;
Ø Milli meclisin vereceği en son karara uyulması şartıyla vatan bütünlüğünün ve istiklalinin korunması
Ø Müslüman olmayan gruplara, siyasi egemenlik ve sosyal dengemizi bozacak tarzda imtiyazlar verilmemesi
Ø Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin İstanbul hükümetince tanınması
Ø Milli meclisin İstanbul’da toplanmasının işgal ihtimalinden dolayı barış sağlanana kadar hükümetin seçeceği bir yerde toplanması, istenmiştir.
Sonuç:
ü İstanbul Hükümeti ilk kez Milli Mücadele’yi yani Temsil Kurulunu tanımış oluyordu.
ü İstanbul Hükümeti’nin Milli Mücadele’ye karşı olan olumsuz tutumu bir süre engellenmiştir.
ü Meclis-i Mebusan’ın toplanması sağlanmış Misak-ı Milli Meclisin onayından geçmiştir.
TEMSİL KURULU’NUN ANKARA’YA GELMESİ (27 ARALIK 1919)
Ø İstanbul’da toplanacak Meclis-i Mebusan’ın çalışmalarını daha yakından takip edebilmek amacıyla Temsil Heyeti Ankara’ya gelir.
Bu iş için Ankara’nın seçilmesinin nedenleri:
Ø Milli Mücadele’de en önemli cephe olan Batı Cephesi’ne yakın olması.
Ø Ulaşım ve haberleşme imkanlarının fazla olması.
Ø Anadolu’nun ortasında merkezi bir konumda bulunması.
Ø İç kesimlerde olması nedeniyle güvenlikte olması.
Ø Bu arada seçimler de yapılıyordu birçok yerde Müdafaa-iHukuk Cemiyeti’nin adayları kazanıyordu.
Ø Mustafa Kemal Erzurum Milletvekili seçilmiştir.
Ø Mustafa Kemal, Ankara’da Milli mücadele taraftan mebuslara yaptığı görüşmelerde şu isteklerde bulundu
Ø Kendisinin gıyaben meclis başkanı seçilmesi
Ø Ali Rıza Paşa Hükümetine güvenoyu verilmesi
Ø Misak-ı Milli kararlarının alınması
Ø Mecliste bir Müdafaa-i Hukuk Grubu’nun oluşturulması
SON OSMANLI MECLİS-İ MEBUSAN’IN AÇILMASI (12 OCAK 1920)
Ø Mustafa Kemal, Meclisin İstanbul’un dışında bir şehirde toplanmasını istiyordu.
Ø Bunun nedeni milli iradenin hür biçimde kararlara yansımayacağı düşüncesidir.
Ø Ancak, İstanbul Hükümeti’nin padişahsız meclis olmaz, düşüncesi ile hareket etmesi sonucunda Son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı İstanbul’da toplandı.
Ø Milli mücadeleciler, her konuda Mustafa Kemal’in istekleri doğrultusunda faaliyet gösteremediler. Ancak vatanın bütünlüğü konusundaki isteklerinin bir kısmı gerçekleşti ve Misak-ı Milli kararları aldı.
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI (28 Ocak 1920)
1. Mondros Ateşkesi imzalandığı sırada işgal edilmemiş bölgeler kesin Türk yurdudur, parçalanamaz.
2. Kars, Ardahan ve Batum’da (Elviya-i Selase) gerekirse referanduma gidilecektir.
3. Araplar kendi geleceklerini kendileri belirleyecektir. (Arapların çoğunlukla yaşadığı yerlerde referandum yapılacaktır.)
4. Batı Trakya’nın geleceği referandum ile belirlenecektir.
5. İstanbul, Marmara ve Halifenin güvenliği sağlandığı takdirde, Boğazlar trafiğe açılacaktır.
6. Azınlıklara, diğer ülkelerdeki Türk azınlığa tanınan haklar tanınacaktır.
7. Siyasi, mali ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamalar kabul edilemez. (Kapitülasyonlar)
Önemi:
1. Milli mücadelede hedefler kesin olarak belirlendi.
2. Vatan sınırları (Misak-ı Milli Sınırları) kesin olarak belirlendi.
3. Son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın aldığı en önemli karardır.
+ Bu kararlar meclis onayından geçtiği için resmiyet kazanmış kararlardı.
+ Meclis-i Mebusan; kongre kararlarından etkilenmiştir.
SON OSMANLI MECLİS-İ MEBUSAN’IN AÇILMASI (12 OCAK 1920)
Ø Mustafa Kemal, Meclisin İstanbul’un dışında bir şehirde toplanmasını istiyordu.
Ø Bunun nedeni milli iradenin hür biçimde kararlara yansımayacağı düşüncesidir.
Ø Ancak, İstanbul Hükümeti’nin padişahsız meclis olmaz, düşüncesi ile hareket etmesi sonucunda Son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı İstanbul’da toplandı.
Ø Milli mücadeleciler, her konuda Mustafa Kemal’in istekleri doğrultusunda faaliyet gösteremediler. Ancak vatanın bütünlüğü konusundaki isteklerinin bir kısmı gerçekleşti ve Misak-ı Milli kararları aldı.
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI (28 Ocak 1920)
1. Mondros Ateşkesi imzalandığı sırada işgal edilmemiş bölgeler kesin Türk yurdudur, parçalanamaz.
2. Kars, Ardahan ve Batum’da (Elviya-i Selase) gerekirse referanduma gidilecektir.
3. Araplar kendi geleceklerini kendileri belirleyecektir. (Arapların çoğunlukla yaşadığı yerlerde referandum yapılacaktır.)
4. Batı Trakya’nın geleceği referandum ile belirlenecektir.
5. İstanbul, Marmara ve Halifenin güvenliği sağlandığı takdirde, Boğazlar trafiğe açılacaktır.
6. Azınlıklara, diğer ülkelerdeki Türk azınlığa tanınan haklar tanınacaktır.
7. Siyasi, mali ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamalar kabul edilemez. (Kapitülasyonlar)
Önemi:
1. Milli mücadelede hedefler kesin olarak belirlendi.
2. Vatan sınırları (Misak-ı Milli Sınırları) kesin olarak belirlendi.
3. Son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın aldığı en önemli karardır.
+ Bu kararlar meclis onayından geçtiği için resmiyet kazanmış kararlardı.
+ Meclis-i Mebusan; kongre kararlarından etkilenmiştir.
İSTANBUL’UN RESMEN İŞGALİ (16 MART 1920)
Ø Başlangıçta, İstanbul’da toplanacak olan Meclis-i Mebusan’a itilaf devletleri karşı çıkmamıştı.
Ø Çünkü bu meclisi kendi amaçları doğrultusunda kullanabileceklerini düşünüyorlardı.
Ø Böylece, Anadolu harekatını sonuçsuz bırakmak istiyorlardı.
Ø Ancak son Osmanlı Meclis-i Mebusanından tam bağımsızlık anlamına gelen Misak-ı Milli kararlarının çıkması üzerine itilaf devletleri Meclis-i Mebusan’ı dağıttılar ve İstanbul’u resmen işgal ettiler. (16 Mart 1920)
Ø Mebusların bir kısmı Malta’ya sürgüne gönderilirken bir kısmı da Anadoluya kaçabildi.
Ø İşgalden sonra itilaf devletleri şu bildiriyi yayınladılar.
Ø İşgal geçicidir.
Ø Amaç padişah ve halifeyi korumaktır.
Ø Herkes İstanbul’dan verilecek emirlere uymak zorundadır.
Ø Anadolu’da isyan çıkacak olursa İstanbul Türklerin elinden alınacaktır.
İşgalden sonra Temsil Heyeti de bazı kararlar ve tedbirler aldı. Önemlileri şunlardır:
Ø İstanbul ile telefon ve telgraf görüşmelerinin kesilmesi.
Ø İstanbul’a para ve mal gidişi durdurulacak.
Ø Anadoluda bulunan itilaf devletleri subayları tutuklanarak silahları alınacaktır.
Ø Anadolu’da Temsil Heyeti dışında herhangi bir makamın sözünü dinleyen olursa cezalandırılacaktır.
Ø İstanbul’un işgali ve Meclis-i Mebusan’ın dağıtılması iki olumlu gelişmeyi beraberinde getirmiştir.
1. TBMM’nin açılması için uygun bir zemin oluştu ve yeni bir meclis gerekli hale geldi.
2. Mustafa Kemal Milli Mücadeleyi padişah adına da yürüttüğünü söyleme imkanı buldu.
TBMM’NİN AÇILMASI (23 Nisan 1920)
Ø Mustafa Kemal, Milleti temsil edecek bir meclis oluşturmak için çalışmalara başlamış, İstanbul’daki milletvekillerinin de Anadolu’ya geçmesini sağlamıştır.
Ø Boş kalan milletvekillikleri seçimle dolduruldu.
Ø 23 Nisan 1920’de Meclis Ankara’da açıldı.
Ø Böylece Amasya Genelgesi’nde de belirtildiği gibi milletin, geleceği ile ilgili kararları kendisinin alabileceği bir meclis açılmış oluyordu. Mustafa Kemal meclis başkanı seçildi.
Ø Başlangıçta Kurucu Meclis adı verilmesine rağmen tepkilerden çekinildiği için yeni kurulan bu meclise Olağanüstü Meclis adı verildi.
NOT: KURUCU MECLİS: Yeni bir devlet kurmak amacıyla kuruluş için gerekli kararlan alan, yeni anayasa yapan ve yeni devletin esaslarını belirleyen heyet temsilcilerinden oluşan bir meclistir.
TBMM’NİN ALDIĞI İLK KARARLAR.
1. Hükümet kurmak zorunludur.
2. Geçici devlet başkanı veya padişah vekili atama doğru değildir.
3. Meclis başkanı aynı zamanda hükümetinde başkanıdır,
4. Yasama, yürütme, yargı yetkileri meclise aittir.
5. Padişah ve halifenin durumunu meclis belirleyecektir.
6. Meclis, yürütme yetkisini hükümet aracılığı ile kullanır.
7. Türkiye devleti TBMM tarafından yönetilir ve hükümeti TBMM hükümeti adını alır.
8. TBMM’nin üstünde herhangi bir güç yoktur.
Kararların Yorumu
Ø Yeni Türk devleti resmen kuruldu.
Ø Meclis geçici değil, süreklidir.
Ø Milletin egemenliği kesin olarak gerçekleşti.
Ø Güçler birliği esası benimsendi.
Ø Meclis hükümeti sistemi kabul edildi.
Ø Mustafa Kemal, hem meclis hem hükümet başkanı oldu.
Ø Meclisin tek amacı vatanı kurtarmaktır. Bu yüzden mebuslar arasındaki fikir ayrılığı gün yüzüne çıkmamıştır.
Ø Meclis açılınca Temsil Heyeti’nin görevi sona erdi.
TBMM’NE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR
Bu ayaklanmaları 4 grupta toplamak mümkündür.
I. İSTANBUL HÜKÜMETİNİN ÇIKARDIĞI AYAKLANMALAR:
a) Anzavur ayaklanması:
+ Ahmet Anzavurun Balıkesir, Bandırma civarındaki ayaklanmasıdır.
+ İtilaf devletlerinden destek almıştır.
+ Çerkez Ethem tarafından bastırıldı.
b) Kuvay-i İnzibatiye:
+ Adapazarı, Geyve dolaylarında görüldü.
+ Ali Fuat Paşa tarafından bastırıldı.
+ Hilafet ordusu olarak da bilinir.
+ Anzavur kuvvetleriyle işbirliği yaptılar.
II. İSTANBUL HÜKÜMETİ VE İŞGAL DEVLETLERİNİN BERABER ÇIKARDIĞI AYAKLANMALAR.
+ Bolu-Düzce-Hendek-Adapazarı ayaklanması: Bu ayaklanmanın esas amacı Anadolu ve İstanbul arasında tampon bölge oluşturmaktı.
+ Ali Fuat Paşa ve Refet Bey’in çabalarıyla bastırıldı.
+ Yozgat’ta Çapanoğullan, Afyon’da Çopur Musa, Konya’da Delibaş isyanları bastırıldı.
+ Milli Aşiret isyanı; Urfa’nın Fransızların işgalinden kurtarılmasında yararlan görülen Milli Aşiret daha sonraları Fransızlarla işbirliği yaparak isyan çıkardı.
III. AZINLIKLARIN ÇIKARDIĞI AYAKLANMALAR
Başta Rum ve Ermeniler olmak üzere diğer azınlıkların çıkardığı ayaklanmalardır. Sonuçta başarılı olamadılar.
IV. Kuvay-ı Milliye Taraftarlarının Ayaklanmaları
Düzenli ördü kurma çalışmalarına karşı çıkan Çerkez Ethem, Demirci Mehmet Efe gibi kişilerin çıkardığı ayaklanmalardır.
TBMM’NİN ALDIĞI ÖNLEMLER
Ø 29 Nisan 1920’de Hiyanet-i Vataniye Kanunu çıkarıldı.
Ø Vatana ihanet edenleri cezalandırılması. 18 Eylül 1920’de İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
Ø TBMM’ye karşı olanların hızlı bir şekilde cezalandırılması ve toplumsal düzeni tekrar sağlamak
Ø İstanbul’dan Milli Mücadele aleyhine alınan fetvalara karşılık, Ankara’dan karşı fetvalar alındı.
Ø Kuvay-i Milliye birlikleri kaldırıldı, düzenli ordu kuruldu.
SEVR ANTLAŞMASI (10 Ağustos 1920)
Ø İtilaf devletleri; Osmanlı Devleti’nin topraklarını paylaşma konusunda aralarında anlaşamadıkları için yapacakları barış antlaşmasını geciktirmişlerdi.
Ø Mondros’a dayanarak Anadolu’yu işgal eden itilaf devletleri,son olarak Yunanlıları destekleyerek Trakya’yı ve Anadolu’da Marmara kıyılarına kadar olan yerleri işgal etmelerini sağladılar.
Ø Ardından daha önce hazırladıkları Sevr taslağını İstanbul Hükümeti’ne sundular.
Ø 10 Ağustos 1920’de Damat Ferit hükümeti Sevr Antlaşmasına imza attı.
Buna göre;
1) Anayolunun iç kesirnleri ve antlaşmanın diğer şartlarına uyulursa İstanbul, İstanbul hükümetine verilecek.
2) Kapitülasyonlar bütün devletlere verilecek.
3) Musul, Kerkük, Irak, Filistin; İngilizlere, Akdeniz bölgesi; İtalyanlara, Trakya, B. Anadolu; Yunanistana, G. Anadolu, Suriye, Lübnan; Fransızlara verilecektir.
4) Boğazlar bütün devletlere açılacak. Boğazlar komisyonunda Türk olmayacaktı.
5) Askerlik mecburi hizmet olmaktan çıkacak asker sayısı 50.000’den fazla olmayacak ve ağır silahlar bulundurmayacak^.
6) Yemen ve Hicaz, Araplara bırakılacak,
Yorum:
1) Meclis-i Mebusan onaylamadığı için ölü doğan bir antlaşmadır. (Osmanlı Anayasasına göre, hükümetçe imzalanan barış antlaşmalarının parlamento tarafından onaylanması gerekiyordu.)
2) Boğazlarla ilgili bir komisyon ilk kez bu antlaşma ile ortaya çıktı.
3) I. Dünya savaşından sonra imzalanan en son ve şartları en ağır antlaşmadır.
4) Antlaşmayı imzalayanlar TBMM tarafından vatan haini ilan edildi.
çok uzun ama iyi
cok uzun
İnkilap projesini bundan yaptim 100 aldim gercekten cok sagolun
ödevim var o yüden açtım hiç bir yerde yok başka
abi yarın ödevim vardısaol çokkkkk saol Allah Raz olsun!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Mlmcdl
Çok uzun ama güzel
yorumlarınız için tenkyu verimaç
sağlun teşekkür ederim <3