Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler
Yazılış ve okunuşları aynı olan; ama anlamları birbirinden farklı olan sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcükler denir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler.
Örnek
Yol
» Bu yolu takip etmemiz gerek.
(yol: Bir yerden bir yere ulaşmak için üzerinde yürüdüğümüz yer)
» Kardeşimle birlikte bahçedeki otları yolduk.
(yolmak: Çekip koparmak)
Yüz
» Yüzü bana dönüktü.
(yüz: Çehre, surat, sima)
» Düğününe yüz kişi gelmiş.
(yüz: Doksan dokuzdan sonra gelen sayı)
» Kıyıda iki çocuk yüzüyordu.
(yüzmek: Suda ilerlemek)
» Koyunun derisini yüzdüler.
(yüzmek: Derisini çıkarmak, soymak)
⇒ Dilimizde düzeltme işareti ( ^ ) olan sözcüklerde okunuşları, yazılışları ve anlamları farklı olduğu için sesteşlik özelliği aranmaz.
Örnek
» Hava soğuktu kar yağıyordu.
» Bu seneki kârımız iyi.
» ama – âma » hala – hâlâ » aşık – âşık
» adet – âdet » yar – yâr
⇒ Bir sözcüğün temel anlamıyla yan anlamı arasında sesteşlik özelliği aranmaz. Çünkü bu tür sözcükler arasında anlam bağlantısı kopmamıştır.
Örnek
» Karabatak suya daldı.
» Uzmanlığını hangi dalda tamamladı? Bu cümlelerde dal sözcükleri birbirinin sesteşi değildir; çünkü birinci cümlede dal sözcüğü gerçek anlamıyla, ikinci cümlede dal sözcüğü ağacın bir organı olan dal sözcüğünün yan anlamıyla kullanılmıştır.
⇒ Bir sözcüğün temel anlamıyla mecaz anlamı arasında sesteşlik özelliği aranmaz.
Örnek
» Kuru otlar, bir kibrit değse tutuşuverecekti. (Temel anlam)
» Bu yazarın kuru bir anlatımı var. ( Mecaz anlam)