Atatürk ve Kişilik Özellikleri

1-Vatanseverliği
Atatürk, vatanı ve milleti için yaptıklarını asla yeterli bulmayan engin bir ruh yüceliğine sahipti.Sahip olduğu mal varlıklarını,millete bağışladığı günlerde,”Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere,Türk milletine canımı vereceğim “demişti. Atatürk denilince ”vatan”,vatan denilince”Atatürk”akla gelir. Bu iki isim birbiriyle ayrılmaz bir bütündür. Atatürk,vatanını karış karış tanımıştı.Bu konuda,”Yurt toprağı!Sana her şey feda olsun.Kutlu olan sensin.Hepimiz senin için fedaiyiz,fakat sen Türk ulusunu ebedi hayatta yaşatmak için feyizli kalacaksın…”diyordu.
Atatürk’ün vatanseverliği, Türk toplumunun üstün gücüne dayanıyordu. Ona göre, Türk ulusunun karakteri yüksekti. Türk ulusu, zeki idi. Türk ulusu, birlik ve beraberlik içinde güçlükleri yenmesini bilen bir ulustu.

2-İdealistliği Atatürk’ün en güçlü yönlerinden biri, idealist olması idi. En büyük tutkusu, büyük gücüyle milletine yararlı olmaktı. Atatürk, eşi güç bulunan bir idealistti. İdeali için benimsediği ilkelerinden asla taviz vermezdi. Atatürk’ün ruh yapısında bir idealistin nitelikleri yerleşmiş ve gelişmişti. Öğrenciliğinden beri, tüm davranışlarında bu özelliği dikkati çekmiştir. Bir gün, “En büyük eseriniz hangisidir?” sorusuna şöyle cevap verir: “Benim yaptığım işler, biri diğerine bağlı ve gerekli olan şeylerdir. Fakat bana yaptıklarımdan değil, yapacaklarımdan bahsediniz.” demişti.

3-Hakikati Arama Gücü
Atatürk, her konuda gerçekçi düşünen bir önderdi. Hiçbir işi şansa bırakmazdı. “Bizim akıl, zekâ ile hareket etmek şiarımızdır.” diyordu. Önemli bildiği her sorun üzerinde gereği gibi durur, düşünür, o sorunu en derin noktasına kadar inceler, bütün hesaplarını buna göre yapardı. Böylece çok güç, çok karmaşık sorunların bile, en kolay ve en kestirme çözüm yollarını bulurdu.

4-Yaratıcılığı
Atatürk, en zor anlarda dahi üstün yaratıcı düşünceleriyle, sorunlara çözümler bulan ve bunları başarıyla uygulayabilen bir önderdi. Yaratıcı düşünceleriyle kimsenin hayal dahi edemediği işleri başarabilmiştir.
Atatürk, kendini olayların akışına uymayı zorunlu gören ve buna göre davranan bir kişi değil, aksine olayların dışına ve üstüne çıkıp, olaylara kendi görüşünün ve düşüncesinin biçimini veren bir önderdi. Atatürk’ün gerçekleştirdiği her işinde yaratıcı düşüncesini görmek mümkündür.

5-Sabırlı ve Disiplinli Oluşu
Atatürk’ü her alanda başarıya ulaştıran özelliklerden birisi de, sahip olduğu sabır ve üstün disiplin anlayışıdır. Hiçbir konuda aceleci olmayan Atatürk, önce düşünür, araştırır, tartışır ve ondan sonra kararını verir ve bu kararı uygulardı.
16 Mayıs 1919’da Samsun yolculuğuna çıktığında, gelecekte neler yapacağını milli bir sır olarak saklamış ve günü geldiğinde her birini gerçekleştirmiştir. Sakarya ve Büyük Taarruz öncesi TBMM’de karşılaştığı tüm eleştirileri, büyük bir sabır örneği göstererek anlayışla karşılamıştır.

6-İleri Görüşlülüğü
Atatürk, ileriyi çok iyi gören bir önderdi: “Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi yetmez. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi gereklidir.” diyordu. Atatürk, yakın ve uzak çevresi ile ilgisini daima canlı tutardı. Bir gün demişti ki, “Ben askerim. Cihan Savaşı’nda bir ordunun başında idim. Türkiye’de diğer ordular ve onların kumandanları vardı. Ben yalnız kendi ordumla değil, öteki ordularla da meşgul oluyordum. Bir gün, Erzurum Cephesi’ndeki hareketlere ait bir mesele üzerinde durduğum sırada, yaverim dedi ki:
-Niçin size ait olmayan meselelerle uğraşıyorsunuz?
Cevap verdim:
-Ben bütün orduların durumunu bilmezsem, kendi ordumu nasıl sevk ve idare edebilirim.
Atatürk’ün ileri görüşlülüğüne en çarpıcı örnek, 1932’de Amerikalı General Mac Arthur’la yaptığı görüşmede, 1939’da çıkacak ve 1945 yılına kadar devam edecek olan İkinci Dünya Savaşı’nı ve sonuçlarının nasıl olacağını ifade etmesidir.

7-İyi Kalpliliği
Atatürk, yüreği sonsuz iyilik ile dolu bir ruh yüceliğine sahipti. Kendisine en fazla kötülük edenlere dahi barışmaya her zaman hazırdı. Bir gün:
-“Ben onları affederim, çünkü kalbim vardır; onlar beni affetmezler, çünkü kalpsizdirler.” demişti.

8-Açık Sözlülüğü
Atatürk, her konuda doğruyu söylemekten ve konuşmaktan yana olan bir önderdi. Bu konuda şöyle demektedir:”Ben düşündüklerimi, sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda gereği olmayan bir sırrı kalbinde taşıyacak güçte olmayan bir adamım. Çünkü ben, bir halk adamıyım. Ben, düşündüklerimi daima halkın önünde söylemeliyim. Yanlışım varsa halk beni uyarır.”
Atatürk açık sözlülüğün yararlarını da şöyle anlatır:
“Her şey açık söylendiği zaman halkın zihni çalışır durumda bulunacak, iyi şeyleri yapacak ve ulusun zararına olan şeyleri kabul etmeyecek…”

04

     9-İnsan ve Millet Sevgisi
Atatürk’ün özelliklerinden biri de insan sevgisidir. Bu sevgi sadece kendi milletini sevmeyi, diğer milletleri hor görmeyi gerektiren bir sevgi değil, aksine tüm milletleri sevmeyi ve onlara saygı duymayı gerektiren asil bir duygu idi. Bu anlayış iledir ki,”Yurtta barış, dünyada barış”ilkesi ile bütün insanlığın barış ve huzur içinde yaşamasını istemektir.
Her önder, milletini sever, onu yükseltmeyi amaç edinir. Atatürk’ün, milletine olan sevgisi ve güveni sonsuzdu.”Benim için en büyük ödül, milletin en ufak beğenme ve değer vermesidir” diyordu.

10-Yersiz Acıma Duygusunu Kontrol / ( Duyguyu Kontrol )

Atatürk’ün, cumhuriyeti kurmada ve inkılâpları gerçekleştirme-de, bu özelliğin önemi büyüktür. Türkiye Cumhuriyetinin bütünlüğüne, Türk milletinin bağımsızlığına ve inkılâplara zarar vermeye çalışanlara karşı, en sert tepkileri göstermekten kaçınmazdı.

11-Mantıklılığı / ( Akılcılığı )
Atatürk’ün en önemli yönlerinden biri de,her işinde mantık kurallarının dışına çıkmaması, her sorunun çözümünde mantık kurallarına göre hareket etmesidir. Atatürk’ün gerçekleştirdiği bütün eserlerin temelinde mantık ve akılcılık vardır. Atatürk,”Akıl ve mantığın çözümleyemeyeceği mesele yoktur.”diyerek bunu vurgulamıştır.

12-Çok Cepheliliği
Atatürk’ün değişik alanlarda gerçekleştirdiği inkılâplar, Onun çok cepheli bir önder olduğunun en açık kanıtıdır. Atatürk, vatan kurtarıcı,teşkilâtçı insan ve büyük bir komutandı.Usta siyasetçi,örnek inkılâpçı idi.Hem düşünce adamı,hem hareket adamı idi.Milletine yepyeni ufuklar açan insandı.Bu özelliklerin hepsi Atatürk’te toplanıyordu.
Atatürk,askerlikten sanata,hukuktan eğitime,tarihten dil konusuna kadar her alanda düşünmüş,yeni fikirler üretmiş ve topluma yeni hedefler göstermiştir.

13-Eğitimciliği
Atatürk,eğitim ve öğretim işlerini,her şeyin üstünde tutmuş ve Milli Eğitim Bakanı olmak istediğini söylemek gereğinde duymuştur.Atatürk’e göre,Osmanlı Devletinin çöküşünde en önemli neden,milli eğitim eksikliği idi.Bu nedenle yeni devlet,eğitime önem vermeliydi. Eğitimin,millet hayatındaki önemini Atatürk,şöyle belirtiyordu:”Eğitimdir ki,bir milleti ya özgür,bağımsız, şanlı,yüksek bir toplum olarak yaşatır yada milleti esarete ve sefalete sürükler.”

14-Yöneticiliği / ( Teşkilatçılığı )
Atatürk’ün önemli kişisel özelliklerinden biri de üstün bir yönetici olmasıdır.Atatürk bu konuda”Verdiğiniz emrin yapılmasından emin olmak istiyorsanız,ta en son gerçekleşme ucuna kadar kendiniz onun başında bulunmalısınız.” diyerek, yöneticilik konusundaki başarısının sırrını açıklamıştır.
Askerlik hayatında üstün bir komutan olan Atatürk,devlet kuruculuğu ve yöneticiliğinde de üstünlüğünü sürdürüp,örnek bir devlet adamı olmuştur. Gerçekleştirdiği işlere ve inkılâplara baktığımızda,onun üstün bir örgütleyici ve yönetici olduğunu görmekteyiz.

15-Sanat Severliği
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur” diyen Atatürk,milletlerin oluşmasında ve yücelmesinde sanatın büyük etkisi olduğu inancındaydı.Türk sanatına yön veren büyük kuruluşların temelleride Atatürk döneminde atılmıştır.Askerlik hayatında üstün bir komuta olan Atatürk,”Hepiniz millet vekili olabilirsiniz,bakan olabilirsiniz;hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz,fakat sanatkâr olamazsınız”diyerek sanatçının gücünü ve toplumun sanatçıya vereceği değeri açıkça ifade etmiştir.

16-Rehberliği / ( Yönlendiriciliği )
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal,Türk milletinin bu en zor günlerinde,rehber olarak izlenmesi gereken yolu gösteriyordu:”Türk’ün onuru ve yetenekleri yüksektir,büyüktür.Böyle bir ulusun,tutsak yaşamaktansa yok olması daha iyidir.Öyleyse,ya bağımsızlık ya ölüm!”Türk milleti,Atatürk’ün rehberliğinde,kısa zamanda düşmana karşı örgütlenerek,verdiği mücadelede sonunda bağımsızlığına kavuştu.

17-Gurura Yer Vermemesi
Büyük işler başarmış, inkılâplar gerçekleştirmiş olan Atatürk, hiçbir zaman gurura kapılmamıştır. Atatürk’ün “ben yaptım, ben kazandım”,gibi kendini öven sözler kullandığı görülmemiştir.Aksine, gerçekleştirdiklerinin hepsini millete mal edip,”Türk milleti başardı” demiştir. Başarılarından kendine pay çıkarmayışını şu sözleriyle dile getirmiştir:”Vatanın kurtuluşu, kazanılan zaferler, Türk ordusu ile Türk milletinin gösterdiği kahramanlık ve fedakârlıklar eseridir.

18-Ümitsizliğe Yer Vermemesi
Atatürk, başarılarda gururu yenmek, felâketlerde umutsuzluğa direnmek gereğini inanırdı. Yeni Türk alfabesinin ilk şekillerini hazırlayan komisyon, yeni harfler için en aşağı beş yıllık bir geçiş süresi düşünmüştü. Atatürk ise, bu geçiş için üç aylık bir süreyi yeterli buluyordu. Konuştuğu komisyon üyesi, üç aylık süreyi duyunca dona kalmıştı. Atatürk, konuşmasına şöyle devam eder:”Ya üç ayda tatbik ederiz, yahut hiç tatbik edemeyiz.” Atatürk’ün belirttiği gibi, üç ayda yeni harflerin kullanılmasına geçildi ve kısa zamanda da başarı sağlandı.

19-Metodlu Çalışması / ( Planlılığı )
Atatürk’ün en büyük özelliklerinden biri de,her şeyin sırasını, zamanını çok iyi bilmesi ve metotlu çalışması idi.Atatürk, 1927 yılında verdiği büyük Nutuk’ta,metotlu çalışma konusunda uyguladığı yöntemi şöyle özetler:
“…Uygulamayı birtakım evrelere ayırmak ve olaylardan yararlanarak milletin duygu ve düşünceleri üzerinde işlemek ve adım adım ilerleyerek amaca ulaşmayı çalışmak.”

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.