11.sınıf felsefe 1.dönem 2.yazılı soruları 2013-2014

ÖĞRENCİNİNADI:

SOYADI:

NO:

2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

ÇUKUROVA ANADOLU   LİSESİ

NOTU:

(A)    FELSEFE DERSİ I. DÖNEM 2. YAZILI SINAVI

Aşağıdaki soruları doğru ise DOĞRU, yanlış ise YANLIŞ seçeneğinin yanındaki kutucuğa [ X ] işaretleyerek cevaplayınız. (Her bir doğru cevap 1 puan)

1-) Tüm var olanların   zihinden bağımsız olduklarını öne süren felsefi görüşe realizm denir [  ]   DOĞRU            [  ] YANLIŞ
2-Paltona göre varlık idea, Marx’a göre madde,   Descartes’e göre de hem madde hem de düşüncedir.  [  ]   DOĞRU            [  ] YANLIŞ
3)İdealizm   varlığın esas olarak düşünsel bir yapıda olduğunu veya var olan her şeyin   maddi olmayan düşünceye indirgenebileceğini söyleyen görüştür  [  ]   DOĞRU            [  ] YANLIŞ
4-) Bilim Varlığı bir bütün olarak ele alır ve tartışır. ,Felsefe ise   parçalara bölerek ele alır  [  ]   DOĞRU            [  ] YANLIŞ
5-)Egoizm   evrensel ahlak yasasının varlığını kabul eden bir görüştür.  [  ]   DOĞRU            [  ] YANLIŞ

 

B—Aşağıdaki sorularda boşluğa gelebilecek doğru cevapları yazınız. (Her bir doğru cevap 1 puan)

1. …………….göre insan, varlık hakkında tam ve genel bir fikir edinme gücüne sahip değildir. İnsanın varlığı tam olarak açıklama çabası, onun acizlik ve zayıflığının göstergesidir.

2) Tümel kavramların zihin dışında bir varlığa sahip olmadığını iddia eden görüşe…………………………………………….adı verilir.

3) Ne doğada bir belirlenmişlik vardır ne de insanın duygu, düşünce, istek ve eylemlerinde. Bu yüzden insan yaptıklarında özgürdür diyen görüşe………………………………denir

4- Bireylerin davranışlarında hiçbir toplumsal kısıtlamanın olmaması gerektiğini savunan siyasi bir ideolojidir. Yapılmaması gerekenler listesinin dışındaki her davranış onlara göre meşrudur. Bu anlayışa ………………………………………….denir

5) Dünyanın varlığı doğal bir sorundur ve önemsenmesi gerekmez. Onun var olduğunu çocuklar bile bilebilir anlayışına ne ad verilir?

C-çoktan seçmeli sorular

1) Bilimler varlığı birtakım alanlara bölerler ve her biri sınırları belli olan kendi alanlarında araştırma yapmakla yetinirler. Örneğin, jeoloji madensel varlıkları, botanik bitkisel varlıkları inceler. Ontoloji ise varlığı çeşitli alanlara bölmeden bir bütün olarak ele alır ve onun oluşumunu, temel yapısını araştırır.

Bu parçada, ontolojinin hangi işlevi üzerinde durulmaktadır?

A)Doğa olaylarını kontrol altına alma

B)Sınırları belirli bir konuda deneysel araştırmalar yapma

C)Bilimin sunduğu bilgilerin sınırı içinde kalma

D)Varlığın tümel bilgisini aktarma

E)Mantık ilkelerine uygun olma

2)   – Uzayda yer kaplayan zaman içinde değişen ve yok olan, gerçekliği bulunan şeyler gerçek varlıklardır.

-Uzay ve zaman dışı olan duyularla algılanamayan, gerçekliği bulunmayan şeyler ise düşünsel varlıklardır.

Buna göre, aşağıdakilerden hangisi gerçek(reel) varlık değildir?

A)Araba                 B)Kalp             C)Bilgisayar   D)Pi sayısı               E)Kedi

3) İnsana önceden verilmiş ve değişmeyen bir öz yüklemek söz konusu olamaz. Bilinçli bir varlık olan insan, ne değilse o’dur. Ne ise o değildir. Yani bilinçli bir varlık olan insanda sonsuzca değişme ve gelişme kapasiteleri vardır. İşte bu yüzden insan, bireysel olarak ve düşünceleri ile var oluşunu gerçekleştirir.

Parçaya göre, insanın var oluşu aşağıdakilerden hangisine bağlanmıştır?

A)Öznel ve özgür olmaya     B)Önyargısız davranmaya

C)Doğru düşünmeye             D)Mutlu ve erdemli yaşamaya

E)Kararlı ve sabırlı olmaya

4 Varlık felsefesinin konusu, varlığın kendisidir. Varlık, var olan her şeydir. Varlık felsefesine göre, ‘Var olan her şey nedir?’ sorusu tanım isteyen bir sorudur. Ontolojik açıdan bu soruya yanıt vermek olanaksızdır. Çünkü ‘varlık nedir?’ sorusu, sorgulanan en son sorudur. En son olan bir şey ise hiçbir zaman tanımlanamaz. Var olanı kendisiyle sınırlayabileceğimiz, onun yanında bulunan başka bir şey yoktur. Bu nedenle ‘varlık’ ve ‘var olan’ ne tanımlanabilir, ne sınırlanabilir. Parçaya göre, ontolojik açıdan varlığın tanımlanamamasının nedeni nedir)

A)Varlığın insan düşüncesinde olması

B)Düşünürlerin varlık ile ilgili temellendirmelerinin öznel olması

C)Varlığın, hem bilimin, hem de felsefenin kapsamında yer alması

D)Varlık ile ilgili görüşlerin birbirinden farklı olması

E)Varlığı kapsayacak bir başka kavramın bulunmaması)

5) Metafizik, var olanı, deney dünyasının bir parçası olarak ele almaz, görünüşün gerisindeki asıl varlık olarak kabul eder. Bu asıl varlık, bilen özneden bağımsız olarak kendi başına vardır ve deneyin ötesindedir. Tanrı,  ruh, ölümsüzlük gibi.

Bu açıklamaya göre, metafizik hakkında aşağıdakilerden hangisi ileri sürülebilir?

A)Metafiziğin amacı, var olanı açıklamak değ il,varo lana ilişkin kanıtlar sunmaktır.

B)Metafizik için var olan her şey, duyusal olarak kavranandır.

C)Metafizik varlığı, inandığı öğretilerle değil, bilimsel kanıtlarla ortaya koyar.

D)Metafiziğin araştırma alanı, bilimin sunduğu bilgilerin sınırı dışında kalır.

E)Metafizik, bilimsel bir yöntemdir.

6)  5. yüzyılın ikinci yarısının kuramları parçacık diye adlandırılan şeyleri daha çok somut fiziksel varlık anlamında yorumluyorlardı. Oysa Pythagorasçılık için, nesneler sayıdır, sayıların bir araya gelmesiyle oluşur.

Buna göre Pythagorasçılık hangi yönüyle diğer kuramlardan farklılaşmaktadır?

A)  Soyut matematiksel kavramlara yönelmekle

B) Nesnelerin bölünmez bir bütün olduğunu vurgulamakla

C) Yöneldikleri konunun birbirinden farklı olmasıyla

D) İfade ettiği önermeleri kurumsallaştırmamasıyla

E)  Varlıkların oluşum yasasını Tanrısal güçle açıklamasıyla

7) Bir düşünüre göre ahlaki değerler doğru ya da yanlışı bireylerin kanılarından bağımsız olarak belirler. Örneğin “Öldürmek kötüdür.” yargısı tıpkı “Üçgenin iç açılarının toplamı 180° dir.” Yargısı gibi doğruluğunu insanların duygu ve eğilimlerine göre değişmeyen bir yargıdır.

Bu düşünür[ ahlak değerlerinde hangi özelliğin bulunduğunu öne sürmektedir?

A) Erdemli yaşamanın bir aracı olma B) Tanımlanamaz nitelikte olma

C) Zamanla değişme D) Nesnel olma E) İnsanlar arasındaki ilişkileri yönlendirme

8. Stoacı görüşe göre insan dünya sahnesinde yalnızca bir oyuncudur. Oynayacağı rolü seçemez oyuna müdahale edemez. Her insanın bu sahne içinde ne yapacağını evrensel akıl belirler. Kişinin kontrol edebileceği tek şey vardır; kendi tavırları ve tutkuları. İnsan kendisine ne rol verilmişse onunla yetinmeli sahip olamayacağı şeyler için açlık ve kıskançlık duymamalıdır.

Stoacıların bu görüşünün dayandığı temel varsayım aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsanlar davranışlarını başkalarına örnek olacak biçimde düzenlemelidirler.

B) Olayları önceden kestirebilirsek onları yönlendirebiliriz.

C) İnsanın kendine bırakılmış küçük bir alan dışında karşı konulamaz bir yazgısı vardır.

D) Erdem özgür iradenin ahlakça iyi olana yönelmesidir.

E) Duyuların bize sağladığı bilgiler ile aklın sağladığı bilgiler sürekli çatışır.

9) Faydacı ahlak anlayışına göre en çok sayıda en büyük ölçüde mutluluk sağlayan eylem ahlaki bakımdan doğru eylemdir. Dolayısıyla bir eylemi doğru veya yanlış olarak değerlendirmek için öncelikle o eylemin ilgili kişilerin tümüne sağladığı hazlara ve getirdiği acılara bakmak gerekir.

Bu parçaya göre faydacı ahlak anlayışı bir eylemin ahlaki bakımdan doğru olup olmadığını değerlendirirken aşağıdakilerden hangisini ölçüt alır?

A) Eylemin sonuçlarını

B) Eylemde bulunan kişilerin niteliklerini

C) Eylemin hangi koşullarda gerçekleştirildiğini

D) Toplumun eylemde bulunan kişiye karşı tutumunu

E) Eylemin hangi amaçla yapıldığını

10) İnsan yalnızca bir organizma olmaktan öte zihne ve buna olarak da bilince sahip bir varlıktır. İnsan kimi gereksinimlerini bilincinden bağımsız bir şekilde başka birçok canlının yaşam işlevleri gibi içgüdüleriyle sağlayabilir. Yine de onun en belirgin özelliklerinden biri eylemlerinin büyük bir bölümünü bilerek ve istençle yapıyor olmasıdır. İnsan bilinçli eylemleriyle içgüdüsel olarak yapabileceklerinden pek çoğunu ve çok daha etkili olanlarını gerçekleştirir. Bu yolla doğayı yaşamı açısından daha uygun koşullara doğru değiştirir.

Bu parçaya göre insanı diğer canlılardan ayıran özellik aşağıdakilerden hangisidir?

A) Eylemlerinin daha çok düşünsel süreçlere dayalı olması

B) Diğer canlılar üzerinde üstünlük kurması

C) Çevre koşullarına uyum sağlaması

D) Diğer canlılarla bir arada yaşayabilmesi

E) İçgüdülerinin diğer canlılardan daha güçlü olması

11) Yaptığımız her eylem dünyamızı şekillendirir. Her eylemimizle aslında ne istediğimize dünyanın nasıl bir yer olması gerektiğine ilişkin zihinsel tasarımızı ortaya koyarız. Yaptığımız her eylem insan olmaya ilişkin bir değeri korur veya o değere zarar verir. Örneğin yoksul birine yardım ederken aslında yaptığımız; “Herkes muhtaç durumdaki kişilere yardım etmelidir.” demektir. Bunu dünyanın her yeri ve herkes için her durumda talep ederiz. Tersine eğer hırsızlık yapıyorsak veya herhangi bir tür hırsızlığa göz yumuyorsak bu; “Hırsızlık yapmak iyi bir şeydir ve dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir kimse hırsızlık yapabilir.” demektir. Bu durumda artık; “Hırsızlık kötüdür.” deme olanağımız ortadan kalkar.

Bu parçada savunulan görüş aşağıdakilerden hangisiyle özetlenebilir?

A) İnsan eylemlerinden sorumludur.

B) Eylemlerimiz bizi mutluluğa götürmelidir.

C) Eylemin değeri bireye sağladığı faydayla ölçülür.

D) Hukuk kuralları ahlak kurallarına uygun olmalıdır.

E) İyi ve kötü göreceli kavramlar olduğu için bunlar hakkında yargıya varmak güçtür.

12) . Erdemli insan yalnızca erdemli olma özelliklerini taşıyıp bunun bilincinde olan insan değildir; eylemleriyle de sahip olduğu erdemleri yansıtabilmelidir. Çağımızda erdemler üzerine konuşulup erdemli olmaya ilişkin bilgiler üretilmesine karşın insanların eylemleri ve sözleri birbirini tutmamaktadır. Erdemli insan bilgisi ile yaptığı düşüncesi ile eylemi arasında boşluk olmayan insandır.

Bu parçada erdemin hangi yönü vurgulanmaktadır.

A) Gözlemlenebilmesinin çok zor olduğu

B) Eylem alanına da taşınması gerektiği

C) Ancak bilgili kimselerin sahip olabileceği

D) Sonucunun kişiye bir başarı olarak dönmesi gerektiği

E) Mutluluk verdiği ölçüde değerli sayılacağı

13) Dünyada kötülük çoğu zaman bilmemekten kaynaklanır. Tek başına iyi niyet iyiyi istemek bir eylemin iyi sonuç vermesi için yeterli değildir. Sadece iyiyi istemekten yola çıkan bir eylem eğer bilgiyle aydınlatılmamışsa kötüyü istemek kadar zarar verebilir.

Bu parçada savunulan görüş aşağıdakilerden hangisidir?

A) İyiyi istemek iyinin gerçekleşmesi için yeterli olmasa da ahlaki bir görevdir.

B) Kötü niyetle yapılan bir eylem de yarar sağlayabilir.

C) Bilgiye dayalı her eylem iyi niyetle yapılmamış olsa da iyi eylemdir.

D) İyinin gerçekleşmesi için hem iyinin amaçlanması hem de bilgiden yararlanılması gerekir.

E) İnsanlık değerlerini korumak ve yüceltmek amacıyla yapılan her eylem iyi eylemdir.

14) İnsan değerlidir. Çünkü doğuştan getirdiği potansiyel ona “iyi insan” olanağı sunar. Yani kişi uygun ortamda yeterli eğitim alarak yetiştiğinde herhangi bir alanda başarılı olabilir o alanda yaptıklarıyla insanlığa katkıda bulunabilir.

Bu parçaya göre insanı “değerli” yapan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hangi alanda uzmanlaşacağına kendi iradesiyle karar verebilmesi

B) İyi ile kötüyü ayırt edebilmesi

C) Uygun koşullar sağlandığında insanlığa hizmet edebilecek yetenekte olması

D) Özelliklerinin bir kısmını doğuştan getirmiş olması

E) Her koşulda zorlukların üstesinden gelebilecek potansiyele sahip olması

15) Bir kişi bir eylemin kendini haksız duruma düşüreceğini bile bile o eylemi yapıyorsa bu kişi bilinçli olarak haksızdır. Öte yandan haksızlık alışkanlık haline geldiğinde haksızlıktan kaçınmanın kişinin elinde olmadığı da bir gerçektir. Fakat yine de kişi alışkanlıklarından sorumludur; çünkü o alışkanlıklarının gerçek yaratıcısıdır. Her ne kadar eylemin yinelenmesi alışkanlığa neden olsa da eylemin dayanağı özgürlüktür.

Bu parçada savunulan görüşün temelindeki düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alışkanlıklar yaşamı kolaylaştırır.

B) Toplum bireylere sorumluluklarını hatırlatmalıdır.

C) Haksız eylemleri yapanlar cezalandırılmalıdır.

D) Sınırsız özgürlük olumsuzlukların nedenidir.

E) İnsan ahlakla ilgili eylemlerinde özgürdür

16) Varlıklar sizin onlar karşısında duruşlarınıza göre gösteriyorlar kendilerini. Önümdeki bir demet gül ona bir botanik uzmanı olarak yaklaştığımda kendini botanik biliminin kavramlarıyla sunar. Bir teorik fizikçi olarak atomlardan fotonlardan

kuarklardan oluşan bir madde olarak verir kendini. Öte yandan bir ressam ya da bir şairsem ne denli farklı “yüzleriyle” sunacaktır kendini.

Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?

A) Her varlık kendini diğer varlıklardan farklı gösterir.

B) Doğru bilgi varlığı yansıtan bilgidir.

C) Bilimler varlığın özünü anlamamızı kolaylaştırır.

D) Varlığın algılanışı algılayana bağlıdır.

E) Kişisel tutumlar varlığın özünü değiştirir.

17) Ahlaki yaşamımızda sezgisel anlayış en yüksek kavrayışlar için zorunludur. Sadece kurallara mekanik bir biçimde uyma ya da kalıplara öykünme bizi uzağa götürmez. Yaşama sanatı eski rollerin bir provası değildir.

Bu görüşü benimseyen bir kişinin aşağıdakilerden hangisini reddetmesi beklenir?

A) Etik yaşamın varlığını

B) Sezgisel kavrayışların önemini

C) Yaşama sanatının varlığını

D) Kuralların zamanla değiştiğini

E) Evrensel ahlak yasasının varlığını

18) İyiyi isteyen, iyinin ne olduğunu bilenden daha güvendedir. Çünkü ilki hata yapsa da hep hoşgörüyle karşılanır; ikincinin hatalarıysa çoğu kez affedilmez.

İyinin ne olduğunu bilenin hatalarının hoşgörüyle karşılanmayışı aşağıdakilerden hangisine bağlanabilir?

A) Hata yapabileceğini kabullenmesine

B) Vicdanını rahatlatmaya çalışmasına

C) Yanlışı bile bile yapıyor olmasına

D) Başkalarının sorumluluğunu üstlenmesine

E) Toplumsal değerleri önemsemesine

19) Acı çekenlere acımak insanca bir şeydir. Herkese yaraşır acımak ve herkes acımasını bilmelidir. Yarası olanlarla duygu ortaklığı, gerçekten ahlaki bir yaklaşımdır. Bunları söyleyen kişiye göre, ahlaki eylemin amacı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Doğru bilgiye ulaşma

B) Yarar elde etme

C) Ödevini yerine getirme

D) Mutluluğa ulaşma

E) Başkalarını anlama

20) Yaptığı iyiliği başkaları duysun diye, kendine daha fazla değer verilsin diye yapan veya doğruluğu diller-de dolaşmak koşuluyla doğru olan adamdan pek ha-yır gelmez. Oysa sanıyorum Ahmet birçok onurlu iş gördü. Fakat şimdiye kadar bu işleri o kadar gizli tuttu ki onlardan söz etmiyorsam suç benim değildir. Ah-met’i erdemli kılan parlak görünmek isteği değil, par-lak işler görmesidir.

Bu parçaya göre, iyi işler yapan birinin erdemli olması aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?

A) İyi olarak anılmasına

B) Gösterişten sakınmasına

C) Vicdanen rahat olmasına

D) “İyi”yi istemesine

E) Doğru adam olmasına

21)) . Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok

Güzel gözler, tatlı diller yok

Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok

Ben düşündükçe var dünya, ben yoksam o da yok

Bu dörtlük, varlık felsefesinde öne sürülen aşağıdaki görüşlerden hangisini desteklemektir?

A) Dış dünya bireyden bağımsız olarak vardır.

B) “Varlık”ın varlığı onu düşünen bireye bağlıdır.

C) Bazı şeylerin varlığı somuttur.

D) Soyut varlıklar düşünülebilir varlıklardır.

E) Sevgi her şeyi var kılar.

22) Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı sayılmaz. İnsanın gözü karanlıkta da iyi görmez, fazla ışıkta da. İyiliğin

Aşırısı olmaz, aşırı oldu mu zaten iyi değil demektir. Erdemli kişi bunların farkında olan kişidir. Bu parçada sözü edilen “farkındalık” durumu aşağıdakilerden

Hangisiyle ilişkilendirilebilir) Amaca sahip olmayla

B) Kötülükten kaçınmayla) İsteklerini bastırmayla

D) Kendini düşünmeyle   E) Ölçülü olmayla

23) Dünyanın başlangıcı, sonu ve niçin var olduğuna ilişkin sorular hep merak uyandırır. Heidegger, bu türden sorulara ilişkin genel fikirlerin ve bunların tarihinin

Ayrıca bunlardan kaynaklanan başka şeylerin belirtilmesinde felsefe sözcüğünün kullanılmasını olanaksız kılmıştır. Bunun da Heidegger’in felsefeye en temel

Katkısı olduğu söylenebilir. Bu parçaya göre Heidegger’in felsefe sözcüğünün Kullanılmasını istemediği alan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Etik          B) Metafizik

C) EstetikD) Bilim felsefesi     E) Bilgi kuramı

24) Çiçek açmış bir erik ağacının önünde duruyoruz veağaç da karşımızda. Ağaç oradayken ve biz onun karşısında durduğumuzda, ağaç ve biz, karşılıklı bulunuyoruz. Birbirimize göre, karşılıklı konumumuz içinde varız. Demek ki bu karşılaşmada söz konusu olan şey kafamızın içinde uçuşan tasarımlar değil. Bu parça aşağıdakilerden hangisinin varlıkla ilgili görüşlerine örnek oluşturur?

A) Rasyonalizm

B) Septisizm   C) RealiZM    D) Nominalizm       E) Nihilizm

25) Ahlak felsefesinde nesnelcilikte, değerlerin dış dünyada, onlara ilişkin kavrayışımızdan ayrı ve bağımsız olarak var olduğu ve bunların insan tarafından bilinebileceği ileri sürülür. Değerlerin ahlaki yargıları ve eylemleri belirleyen ilkeler olarak kullanılmak durumunda olduğu ve nesnelerle eylemlerin, kendilerinde insandan bağımsız olarak var olan bir nitelikten dolayı iyi ya da değerli olduğu savunulur. Bu parçaya göre bir eylemin “iyi ya da değerli” olması aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

A) Kişiye yarar sağlamasıyla

B) Evrensel ahlak yasasına uygun olmasıyla

C) Kişinin özgür iradesine bağlı olmasıyla

D) Özgürlüğün sorumluluk gerektirdiği düşüncesine uygun olmasıyla

E) Kişinin, öyle davranmasının ödevi olduğunu düşünmesiyle

DAHA FAZLA 11.SINIF FELSEFE YAZILI SORULARI İÇİN TIKLAYINIZ

“11.sınıf felsefe 1.dönem 2.yazılı soruları 2013-2014” üzerine 2 yorum

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.