İslam’da ibadet özgürlüğüne verilen önem

İslâm’da ibâdet özgürlüğüne verilen önem

İnanç özgürlüğünü bir hak olarak tanımak doğal olarak ibâdet hakkını ve kişinin inancı doğrultusunda ibâdet edebilmesini beraberinde getirir.

İslâm dîninde inanç özgürlüğü yanında ibâdetleri yerine getirebilme özgürlüğü de tanınmış, bu ikisi birbirini tamamlayan unsurlar olarak görülmüştür.

İnsanlara inanç özgürlüğü tanımak demek o kişilerin inançlarına göre yaşayabilmeleri, ibâdetlerini yerine getirebilmeleri, ibâdethâne açabilmeleri demektir. İbâdet hakkı, inanç özgürlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır.

Müslümanlar Hz. Peygamber döneminden itibâren diğer din mensuplarının ibâdetlerini yapabilmesi için her türlü kolaylığı göstermişlerdir. Örneğin Necrânlı Hristiyan bir heyet Peygamberimizle görüşmek için Medîne’ye geldiğinde görüşme esnâsında ibâdet vakitleri girince Peygamberimizden izin istemişler, Hz. Peygamber de onların mescitte ibâdet etmelerine müsâade etmiştir.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.