Geçmişten Günümüze İnsan Hak ve Hürriyetleri

Bilinen ilk çağlardan günümüze kadar insanlık tarihi, büyük çoğunluğu ile düşünce ve uygulama alanında, insan hak ve hürriyetlerine karşı yapılan zulümlerden, baskılardan, müdahalelerden ve kısıtlamalardan kurtulma mücadeleleriyle geçmiştir. Bugün de farklı anlam ve boyutlarda, değişik amaçlarla bu mücadele devam etmektedir.

Batı’da “Aydınlanma Çağı” bir anlamda, insan hak ve hürriyetlerinin gerçek özelliklerinin, niteliklerinin, öneminin yeniden keşfi, anlaşılması, baskıdan kurtarılması düşünce ve eylemlerinin başlaması şeklinde kabul edilmiştir. “Batı Medeniyeti” de bu girişimlere dayanarak gelişmiş “Çağdaşlaşma” örneği olmuştur.

Doğuda eski düşünce ve inançlar reddedilerek Budizmin, Hinduzmin, İslâmiyetin insana verdiği değer ve önem derecesinde insan hak ve hürriyetleri de çeşitli kurallarla düzenlendi. Batı emperyalizminin bunları tartışılır ve sorgulanır duruma getirmesiyle başlayan tepkiler büyük çatışmalara, ihtilâllere neden oldu. Bugün bu ülkeler evrensel bildirilere bağlılıkla birlikte insan hak ve hürriyetlerini kendi şartları ve özelliklerini esas alarak düzenlediler. Temel sorun, kişi hak ve hürriyetlerinin ne kadarından, ne zaman, hangi şartlar altında vazgeçilebileceğinin tespiti ve uygulanması idi. Her ülkede farklı çözümlere bağlandı. Son iki yüz yılda ve özellikle sona ermekte olan 20. yüzyılda bilim ve teknolojide görülen bütün yenilikler ve gelişmeler insan içindi; insanın refah ve mutluluğu içindi. Ancak bunlar insanı yok etme, bilim ve teknoloji üstünlüğünü elinde bulunduran güçler karşısında insanı aciz ve etkisiz kılma amacıyla kullanıldı. İnsan hak ve hürriyetleri de bu güçlerin düşünceleri, çıkarları, amaçları doğrultusunda yönlendirilmeye çalışıldı.

Yarın insan hak ve hürriyetlerinin kaderi de bilgi ve teknoloji üretimine bağlı olacaktır. Bilgi ve teknoloji üretiminde üstünlüğü elinde bulunduran ve/veya bulunduracak olan güçler amaçlarının, çıkarlarının gerçekleştirilmesini tek tek kişiler üzerinde deneyecekler, onları etkileyecek ve yönlendireceklerdir. Hak ve hürriyetlerini de yoğun bilgi ve benzeri şeyler altında onlar düzenleyecek, onlar baskı altına alacak veya serbest bırakacaklardır. İşte Yeniden Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu nedenle bilgi ve teknoloji üretme ve üretilen bilgi ve teknoloji de egemenlik ve bağımsızlık kurma mücadelesidir.

“Geçmişten Günümüze İnsan Hak ve Hürriyetleri” üzerine 2 yorum

  1. teşekkür edrm admin işime az yarasa bile ugraşmışınz teşekkür edrm 🙂

    Cevapla

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.