Astım, Belirtileri ve Tedavisi

ASTIM

TANIM:

Krizler halinde gelen nefes darlığıdır. Burada solunum sistemin bazı uyaranlara karşı artmış duyarlılığı söz konusudur. Tipik olarak süresi az veya uzayan krizlerle giden bir solunum sistemi hastalığıdır. Akciğerlerde bulunan küçük bronşların lümenlerinin daralmasıyla ile astım krizi denilen bir dizi semptomlar ortaya çıkar. Tıp litaratüründe günler ve haftalara uzayan bir durum alan bu krizlere “status astmaticus” denilmektedir.

Astım çocoukluk çağı hastalıkları içinde kronik seyirli hastalıklar içinde en önemlisidir. Çocuklar arasında %10 sıklıkta görülmektedir. Ve yine %10′ lar kuralına uyan bir biçimde çocuk acillerini %10 ve hastaneye yatırılan çocuk hasta vakalarının % 10 unu astım vakaları oluşturmaktadır.

ASTIM HASTALARININ ORTAK YÖNLERİ:

►Hemen hemen bütün astım hastalarında metakolin ve histamin testine karşı artmış bir duyarlılık cevabı söz konusudur.

►Bütün hastalarda bilinen veya bilinmeyen bir uyarıcıya karşı solunum sisteminin artmış bir duyarlılığı söz konusudur.

ASTIM ÇEŞİTLERİ:

  1. ) ALLERJİK ASTMA:

Bu çeşit astmanın temel özelliği; Bu hastalığı olan kişilerin polenlerle veya bilinen allerjen etkisi yüksek maddelerle karşılaştıklarında şikayetlerinin artmasıdır. Bu kişilerde kişisel olarak başka bir allerjik hastalık hikayesi ve/veya ailede başka bir allerjik hastalık hikayesi bulunmaktadır. (Örneğin: Rinit, ürtiker, egzema…) Hasta kişide allerjik deri testleri pozitif bulunmaktadır. Ayrıca bu kişilerde IgE seviyesi yüksek bulunabilmektedir. Ancak bu durum her hastada söz konusu değildir. Bu hastalarda yapılan bronkoprovokasyon testlerinde (Bronşları özgün allerjenlerle provoke ederek yapılan bir tanı testidir) pozitif sonuçlar görülmektedir. Krizler arasında hasta rahattır. Bu hastalarda allerjenle her karşılaşıldığında krizler başlar. Genellikle 20 yaştan önce başlar. Bu tip bir rahatsızlığın uzun süre seyri ve krizlerin sık sık tekrarlaması özellikle küçük yaşlarda, göğüs deformitelerine sebep olur. Duyarlılık ortadan kaldırılınca (Desensibilizasyon) genellikle krizlerde ortadan kalkar.

  • B. )İDYOSİNKRAZİK ASTIM:

Bu astım türünde hastada allerjik hikaye söz konusu değildir. Bu kişilerin bronşları allerjenlerle provoke etme testine cevapları negatifdir. Yine bu hastalarda tanı için kullanılan allerjeni deriye vererek yapılan deri testleri negatif sonuçlar verir. Genellikle 40 yaşından sonra başlar. Hastanın kendisinde ve ailesinde, allerjik belirtiler yoktur. Krizler arasında hasta rahat değildir. Bu hastalarda genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları hemen hemen tüm vakalarda astıma eşlik eder. Ayrıca bu hastaların çoğunda üst solunum yolları enfeksiyonunu takiben bronkospazm (Akciğer broşlarında kasılma) meydana gelir. Çeşitli ilaçlar, kimyasal iritan (Uyarıcılar) ile de bu hastalık tetiklenerek ortaya çıkmaktadır.

Not: Ayrıca astım hastalarının bazılarında; Soğuğa maruz kalma, egzersiz, ve meşguliyetle yakınmaların arttığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra bir çok astım hastasında, viral üst solunum yolu enfeksiyonu ve stres hallerinde astım provake olabilmektedir.

ASTIMDA ÖNEMLİ OLAN FAKTÖRLER:   

►Allerjenler

►İlaçlar

►Çevresel etkenler

►İş ve meşguliyet

►Enfeksiyonlar (bakteriyel ve viral)

►Egzersiz

►Heyecan ve stres yaratan durumlar

AŞAĞIDA TIPTA ÇOK SIK KARŞILAŞILAN ASTIMLA İLE İLGİLİ UYARANLAR VERİLMİŞTİR:

►Hava yoluyla taşınan allerjenler:(köpek ve kedi tüyleri, tozlar, polenler…

►Aspirin

►Yiyeceklerdeki sülfitler

►Çevre kirliliği: (nitrogen dioksit, tütün, sigara, smog=hava kirliliği, kuvvetli parfümler ,boya dumanları)

►Ozon

►Hava değişimleri: Yağmurlu, nemli ve soğuk havalar astımı tetikler.

ASTIM HASTALIĞINDAKİ YAKINMALAR:

►Hastaların belirtileri birden başlar.

►Belirtiler genellikle gece başlar.

►Krizlerin geçme trendi, başlama trendine göre daha yavaştır.

►Bu hastalardaki en büyük yakınma solunum güçlüğüdür. (Dispne)

►Ateş.

►Kuru ve inatçı bir öksürük.

►Hasta balgam çıkarmakta zorlanır, ancak çıkarınca rahatlar.

►Hasta nefesinin sonlarına doğru ıslık sesi gibi bir ses duyulur.

►Taşikardi (Kalp atış hızında artma).

►Terleme.

►Huzursuzluk.

►Bellek bulanıklığı.

ASTIMIN TEDAVİSİ:

  1.)  Beta adrenerjik agonistler

 2.)  Metilksantinler

3.)  Glukokortikiodler (Kortizon)

4.)  Sodyum kromolin

5.)  Antikolinerjik ilaçlar

Astım krizleri, kronik tedavisi ile mutlaka hekim kontrolünde olması gereken bir hastalıktır. Bu sebeple tedavinin ayrıntılarına girilmemiştir. Ayrıca astımı olan ve gebelik düşünen hastalarımızın da mutlak suretle gebeliğe karar vermeden önce hekimleriyle görüşerek bu konu hakkında bilgi almaları, astımı olan ve gebe kalan hastalarımızın da hekime bu konuyla ilgili eski rapor ve tedaviler dahil, şimdi kullandıkları tüm ilaçları anlatmaları hem doğacak çocuk hem de anneler için hayati önem arz etmektedir.

TEDAVİ İLE İLGİLİ ÖNERİLER:

►Çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığı olan astımın tedavisinde, sigara içiminin çocuk yanında olmaması mutlak şartla gereklidir. Anne ve babalar çocuğun içinde bulunduğu ortamda sigara içmemeli veya içirtmemelidirler.

►Allerjik kökenli astımlarda (Örneğin hayvan tüyü toz veya polenlerden) hastayı uzak tutmak bu konuyla ilgili testleri uygun kliniklerde test ettirerek hekim danışmanlığıyla teması en aza indirecek önerileri almak en doğru yol olacaktır.

ASTIM TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Bu hastalıkta pulmoner fonksiyon testleri dediğimiz bir takım testler uygulanarak, hastanın akciğeri ile ilgili mekanik fonksiyonların azalmasına bağlı ipuçları teşhis için kullanılmaktadır.

Aşağıdaki “solunum mekanik testlerinin” astımda azaldığı bilinmektedir

►FVC (ZVK)

►FEV1

►MMEFER, PEFR

►FEV1/FVC

Yukarıdaki testler tıbbi ve akedemik anlamda değer taşıyan, anlaşılması ve yorumu hekime özgü olan testler olduğundan ayrıntılarına girilmemiştir. Hastalarımızın fikir edinebilmesi bakımından bu sayfaya eklenmiştir.

AYRICA BU HASTALARDA KAN TAHLİLLERİ YAPILMALIDIR.

Genelde tam kan sayımı ve değerleri yapılmalıdır. Eosinofil ve IgE seviyeleri önem arz eder. Ayrıca bu hastalarda balgam çalışmaları ve balgam içinde bazı astıma özgün kristallerin görülmesi de tanı için yardımcıdır. Ayrıca daha önce bahsedildiği gibi teşhis doğrultusunda hastalara allerjik deri testleri ve bronşları provoke etme yoluyla yapılan allerjen testleri uygulanmakta, ve bunlar mekanik testlerle birleştirilerek hastalığın teşhisi, hatta derecesi (Hafif,ağır…) bile ortaya konabilmektedir.

SİGARA VE ASTIM:

Sigara astım krizlerinin sayısını ve şiddetini artıran çok önemli bir faktördür. Sigara içenlerde soğuk alma ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma olasılığı daha kolay olduğundan (Astımlı hastalarda bu gibi durumlar astımı tetikleyen bir faktör olduğundan) astım krizlerinin sıklık ve ağırlığını artıracaktır.

YİYECEK ALLERJİSİ:

Genelde yiyeceklerin yenilmesinden bir süre sonra ortaya çıkan semptomlar zinciridir. Genelde yetişkin popülasyonun yaklaşık % 2 sinde, çocuklarınsa % 4 ünde görülmektedir. En çok ortaya çıkan belirtiler; Ağızda ve dudaklarda şişme, midede kramplar, bulantı, ishal, deride kızarıklık ve egzema, ayrıca solunum yollarında da hırıltıya ve diğer solunum problemlerine yol açmaktadır. Çocuklarda en sık inek sütü ve yumurta allerjiye sebep olurken, yetişkinlerde ise balık ve deniz ürünlerinden kaynaklanan allerjiler sık görülmektedir.

Ancak bazı yiyeceklerin yenilmesinden sonra o yiyeceğe karşı vücudun bazı kimyasal maddelerinden kaynaklanan bir reaksiyon olur ki bunun allerji ile alakası yoktur. Allerji vücut bağışıklık sisteminin aşırı çalışmasından kaynaklanan reaksiyonel bir olaydır. Mesela laktaz denilen enzim eksikliğinde sütün parçalanmasında sorun olduğundan, vücutta aynı allerjiye benzeyen sindirim sistemi reaksiyonları görülmektedir. Yiyecek allerjilerinin teşhisi için; Hasta hikayesinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, doktor muayenesi, yiyecekleri diyetten çıkararak allerjen boyutunu mantıksal olarak değerlendirılmesi, ve allerji testleri yapılmalıdır. Bu testler şüphe edilen yiyecek maddesine karşı yapılan; deri, kan ve “eleme-karşılaştırma” testleridir. Bazı yiyecek allerjileri nadiren de olsa çocuklarda anaflaktik şok denilen son derece ağır tablolara yol açmakta ve ölümlere sebep olmaktadır.

BALIK VE YOĞURT  BİR ARADA YENİRSE:

Balık eğer bozuksa, zaten bir reaksiyon oluşacaktır . Ancak bozuk bir balık yendiğinde yoğurt bu reaksiyonu ağırlaştırabilir. Balıkta bir sorun yok, bozuk değilse yoğurtla beraber yendiğinde de bir problem olmayacaktır.

ALLERJİYİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER:

1.)  Allerji sabah saatlerinde daha belirgindir.

2.)  Polenlerin rüzgarlı günlerde uçuştuğu göz önünde tutulursa bu havalarda şikayetlerin bu havalarda artacağı unutulmamalıdır.

3.)  Artan sıcaklık derecelerinde allerjik reaksiyonlar ve şikayetler artar.

4.)  Bahar mevsimi ağaçların polen atma mevsimi olduğu için belirtiler bu mevsimde artar.

5.)  Polen mevsiminde dışarıya asılan elbise ve giyeceklere yapışan polenler allerjik belirtileri artıracaktır.

6.)  Yeni kesilmiş çimenlerin etrafında bulunmak allerjiyi artırır.

7.)  Alerjik kişilerin çiçeklerden de uzak durması gerekmektedir. Çünkü bunların polenleri de teneffüs edildiğinde, allerjik lezyonlara sebep olmaktadır.

8.)  Bazı yiyeceklerin allerjik yönü çok kuvvetli olduğundan bunlardan uzak durmakta fayda vardır. Örneğin süt,yumurta…

9.)  Bazı böceklerin sokması sonucu allerjik reaksiyonlar oluşmaktadır. Bu kızarıklıktan, çok ağır semptomlara kadar değişebilir. Özellikle piknik ve doğa gezilerinde dikkatli ve tedbirli olmak gerekir.

10.) Ağaç yapraklarına da (Özellikle çapalanmış) dikkat etmeli ve uzak durmalıdır

11.) Hayvanların tüylerinden yayılan partiküller insanlarda allerjik reaksiyonlara sebep olur.

Önemli: Astım, Belirtileri ve Tedavisi ile ilgili  bilgiler internet ortamından derlenmiştir. Konuyla ilgili daha sağlıklı bilgi ve hastalığın tedavisi için mutlaka uzman bir hekime başvurmanızı öneriyoruz.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.