Atatürk İlkeleri

CUMHURİYETÇİLİK:
Halkın kendi kendini yönetme biçimi demektir ve Atatürk’e göre Türk milletinin karakterine en uygun yönetim biçimidir.Halkın özgür iradesiyle belirlediği milletvekilleri sayesinde halk egemenliğini kullanır ve yönetime katılır.Bu ilke,bir kişinin,ailenin ya da zümrenin ülke yönetimini ele almayı kabul etmez.

MİLLİYETÇİLİK:
Milletini sevme,onun değerlerini benimseme,başka milletleri küçümsemeden milletini yüceltmek için her türlü fedakarlığa katlanmaktır.Vatanın bütünlüğü ,milletin egemenliği ve bölünmezliği esastır.
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışında ”Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ifadesi ile vatandaşlar arasında hiçbir ayrıma izin verilmemiştir.Irkçı değildir ve milletimize saygılı olan tüm milletlere saygı esası vardır

Milliyetçiliği Güçlendiren Unsurlar
a) Milli Eğitim b) Mısak ı Milli
c) Milli Kültür d) Türklük Şuuru
e) Manevi Değerler
f) Dil,Tarih,Kültür ve Gaye (ülkü) Birliği

HALKÇILIK
Halkın çıkarına ve faydasına göre hareket etmek ve kanun önünde herkesin eşit tutulmasıdır.Hiçbir toplumsal sınıfın üstünlüğünün kabul etmez;toplumu vatanı ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak kabul eder.Temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alarak devlet yönetimine eşit şekilde katılmalarını sağlar.

DEVLETÇİLİK
Ekonomik faaliyetlerin büyük ölçüde devlet tarafından yürütülmesi ve özel teşebbüsün desteklenmesi demektir.Milli bağımsızlığın temel şartlarından biri de tam bağımsızlıktır.Ekonomi bir plan içinde geliştirilir.Bu alanda devletin yol göstericiliği esastır.Önemli ölçüde milli ekonomi kurulmuştu.

NOT:Devletçilik ilkesi Türkiye’nin o günkü şartlarından doğduğu için Türkiye’ye özgüdür.

LAİKLİK
Devlet düzeni ve hukuk kurallarının dine değil, akıl ve bilime dayandırılmasıdır.Devlet yönetiminin milli egemenlik ilkesi ile çağdaş bilimin ışığında yürütülmesidir.Atatürk’ün laiklik ilkesi,vatandaşın din,vicdan,ibadet özgürlüğünün sağlamak ve korumak esasına dayanır.

İNKILAPÇILIK
Çağa göre gelişmeyi ve ilerlemeyi engelleyen kurumlarsın ortadan kaldırılması esasına dayanır.Yapılmış bulunana inkılapların korunması ve yaşatılması yanında ,gelişen dünya karşısında yenileşmemeyi aksatmamaktır.Bu yenileşme sırasında toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyen kurumlar yıkılır ve yerine toplumun ihtiyaçlarına cevap veren çağdaş kurumlar kurulur

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.