Hesapla
Test Çöz
Sorubak Okullar
Blog Oku
Sorubak Şirler
Yazılı Soruları İndir
Sınıflar
1. Sınıf
2. Sınıf
3. Sınıf
4. Sınıf
5. Sınıf
6. Sınıf
7. Sınıf
8. Sınıf
9. Sınıf
10. Sınıf
11. Sınıf
12. Sınıf
Sorubak
Test Çöz
Okullar
Blog
Yazılı Soruları
Şiirler
Hesaplamalar
1. Sınıf
2. Sınıf
3. Sınıf
4. Sınıf
5. Sınıf
6. Sınıf
7. Sınıf
8. Sınıf
9. Sınıf
10. Sınıf
11. Sınıf
12. Sınıf
YAZILI SORULARI İNDİR
4. Sınıf Yazılı Soruları İndir
5. Sınıf Yazılı Soruları İndir
6. Sınıf Yazılı Soruları İndir
7. Sınıf Yazılı Soruları İndir
8. Sınıf Yazılı Soruları İndir
9. Sınıf Yazılı Soruları İndir
10. Sınıf Yazılı Soruları İndir
11. Sınıf Yazılı Soruları İndir
12. Sınıf Yazılı Soruları İndir
HESAPLAMALAR
MEB LGS Puan Hesaplama
İOKBS Bursluluk Puanı Hesaplama
Lise Sınıf Geçme Hesaplama
Lise Takdir Teşekkür Hesaplama
4. Sınıf Takdir Teşekkür Hesaplama
5. Sınıf Takdir Teşekkür Hesaplama
6. Sınıf Takdir Teşekkür Hesaplama
7. Sınıf Takdir Teşekkür Hesaplama
8. Sınıf Takdir Teşekkür Hesaplama
Soru Cevap
Dilimizin Zenginlikleri: Hitabet Oyunları "Roller Tartışıyor" bölümünde neler yapılabilir?
Dilimizin Zenginlikleri: Hitabet Oyunları "Münazara" Neler Yapılabilir?
Sınıfta Uygulanacak Örnek Münazara Konuları Nelerdir?
Hümanizm, bir felsefe değil bir yönelimin adlandırılmasıdır ve insanı özneleştiren bir çaba içerir. Hümanizm, insanın merkeze alındığı ve aklının öne çıkarıldığı bir bakış açısıdır. Buna göre hümanizmi 15-17. yüzyıl felsefesinin karakteristik özellikleri ile ilişkilendirerek açıklayınız
Tanrı’m nasıl oluyor da seni arıyorum? Çünkü Tanrı’m seni aradığımda aslında mutlu yaşamı arıyorum. Ruhumun yaşaması için seni arayacağım. Çünkü bedenim ruhum sayesinde, ruhum da senin sayende yaşıyor. Herkesin mutluluğu aradığı doğru değil mi? Peki, biricik mutluluk olan sende mutluluklarını aramak istemeyenler acaba gerçekten mutlu olmak istemiyorlar mı? Augustinus, İtiraflar Bu parçayı MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl felsefesinin karakteristik özellikleri ile ilişkilendirerek Tanrı ve insan ilişkisi bağlamında yorumlayınız.
Coğrafi Keşifler sonrasında Avrupa’da değerli maden miktarı çoğalırken Osmanlı ülkesinde artan ithalat nedeniyle altın ve gümüş miktarı sürekli olarak azaldı. Bu durum para sisteminde bozulmaya yol açtı. Osmanlı Devleti, piyasada nakit açığı şeklinde kendisini gösteren bu sorunu çözmek üzere paranın ayarını ve ağırlığını düşürme işlemi olan tağşişe başvurdu. Bu amaçla o güne kadar saf gümüşten imal edilen akçeye değişen miktarlarda bakır katma yoluna gitti. Böylece önceleri 100 dirhem (310 gram) gümüşten 280 akçe kesen Osmanlı Devleti, 1600 yılındaki tağşişten sonra aynı miktar gümüşten 950 akçe kesmeye başladı. Akçenin içindeki gümüş miktarını da 1,1 gramdan 0,3 grama düşürdü. Buna göre tağşiş uygulamasının Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapısı üzerindeki etkilerini yorumlayınız.
Roma İmparatorluğu, Kavimler Göçü’nün etkisiyle zayıflayıp parçalanırken Hristiyanlık; Avrupa’yı istila eden barbar kavimleri de içine alarak yayılışını sürdürdü. Bunun sonucunda kilise ve papa, imparatorluğun da üstünde güçlü bir konuma ulaştı. Öyle ki Batı Roma İmparatorluğu 476 yılında yıkıldığı hâlde Roma Katolik Kilisesi yaşamaya devam etti. Roma Katolik Kilisesi VIII. yüzyılın ortalarında kilise hükûmetini kurarak siyasi bir güce dönüştü. Yeni dönemde kilise doğrudan askerî kuvvete sahip olmasa da kendisine bağladığı krallar aracılığıyla Avrupa’ya hükmetmeye başladı. Papa; Hz. İsa’nın vekili sayıldı, aforoz yetkisine ve imparatorlara taç giydirme hakkına sahip oldu. Avrupa’nın içinde bulunduğu siyasi durum ve Papa’nın elindeki güç, Katolik Kilisesi’nin durumunu nasıl etkilemiştir? Açıklayınız
Küresel etkiye sahip şehirlerin genel özelliklerini yazınızv
Derinden derine ırmaklar ağlar, Uzaktan uzağa çoban çeşmesi. Ey suyun sesinden anlayan bağlar! Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi? Bu dörtlükle aynı ölçü ve temada dört dizelik, özgün ifadelerinizle bir şiir yazınız.
Şiir türünde yazılmış aşağıdaki eserlerin sanatçılarını karşılarında verilen boşluklara yazınız. Sahra : .…………………………….................. Rübâb-ı Şikeste : .…………………………….................. Piyale : .……………………………..................
Dereden tepeden uzun uzun konuştuk. Bu arada hergün, sabahın beşinde çalar saatin sesiyle uyandığını, gazocağına çaydanlığı oturttuğunu, bulaşıkları yıkadığını, çarşıdan ekmek ve peynir aldığını, altıya doğru kardeşlerinin karnını doyurup altı buçukta omuzomuza işçi kalabalığıyla vapura binip yedide köprüye geldiğini, yediyi çeyrek geçe de atölye de iş başı yaptığını öğrendim. Bu parçada yanlış yazılmış sözlerin doğru biçimlerini yazınız.
Akılsal olan gerçek, gerçek olan akılsaldır. Bu sözünden yola çıkarak Hegel’in varlık görüşünü açıklayınız.