Otuz yaşına gelmiş biri olarak hâlâ annesinin, teyzesinin ve artık iyice yaşlanmış olan büyükannesinin para yardımına muhtaçtı. Onlarsa hâlâ ilkokul yıllarındaki gibi ona çoraplar örmekte ve elbise göndermekteydiler. O ise ekmeğinden keserek tasarruf ettiği kuruşlarla ona uygun olan tek hayatı, bir şair hayatını sürdürmeye çalışmakta ve yazdığı şiirlere bakarak şu cümleyi umutla tekrar etmekteydi:
Değerli olan önünde sonunda hak ettiği değeri kazanır, insanlar onu şimdi anlamasalar bile.
Şair, bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisini kastetmiştir?