Not Verme Sistemimiz Adil mi?

Adil ya da değil gibi keskin ifadeler kullanmak ne yazık ki doğru olmayacaktır. Bu konuda herkesin düşüncesi farklı ancak eğitim sistemimizde büyük aksaklıklar olduğu konusunda hem fikir olduğumuzu düşünüyoruz. Çocuklar, ders çalışmayı bir zorunluluk gibi gördükleri sürece ne yazık ki bu alanda başarılı olmak mümkün değildir. Avrupa ülkelerinin eğitim sistemini incelediğimizde sosyal odaklı ve etkinlik bazlı çalışmaların yapıldığını ve çocukların farklı alanlarda da kendilerini en iyi şekilde geliştirdiklerini görebiliyoruz. Konuyu çok fazla dağıtmadan not sistemine geçiş yapalım ve ana başlığa dönelim istiyoruz.

Ezberci eğitimde başarı kriteri olarak lanse edilen not sistemi, gerçek hayata dönüp baktığımızda elbette bir başarı kriteri olmayacaktır. Okulda yüksek not alan bir öğrencinin sınavda başarısız olduğunu görebiliyoruz. Ya da tam tersi bir durum da söz konusu. Okulda düşük not alan öğrenci kendi çalışmaları ile sınavda daha tatmin edici bir puan alabiliyor. Her şeyi not sistemine entegre şekilde yaşamak ve çocuklarımızı bu duruma hapsetmek ise bizim ve eğitim sistemimizin hatalarından bir tanesidir. Belki klişe olacak ama sınavlar ile hayatımızı belirleyen bir eğitim sisteminde başarılı çocuklar yetiştirmek ve geleceğe yatırım yapmak ne yazık ki mümkün olmayacaktır.

Basit bir mantık yürüttüğümüzde de ne kadar anlamsız olduğunu görebiliyoruz. Okul hayatı boyunca yüksek notlar alan ve okul hayatı boyunca düşük notlar alan bireyleri karşı karşıya getirdiğimizde başarı kriterinin gerçeği yansıtmadığını söyleyebiliriz. Adil bir not sistemi yaratmak ne kadar mümkün bilinmez ancak rol model olarak belirleyeceğimiz eğitim modellemelerini tercih etmek zorundayız. Şu an bu alanda gerçekten başarısız bir eğitim sistemi ve aynı şekilde not sistemi söz konusu ve öğrenciler ile birlikte öğretmenler de bu sorundan olumsuz etkileniyor.

Danimarka, bu konuda ön plana çıkan ülkelerden biri. Sınav sonucunun önemsiz olduğunu ve aslolan şeyin öğrenmenin tam manasıyla gerçekleşmesi olduğunu savunuyorlar. Bizler ise diploma alabilmek ve okulu tamamlamak için yüksek notlar almalı ve sınıfı geçmeliyiz. Hal böyle olunca öğrencinin nasıl ya da ne şekilde öğrendiğinin bir önemi kalmıyor. Hiçbir şey bilmeseniz dahi bir şekilde okulu bitirebiliyor ve iş hayatına başladığınızda özellikle teorik bilgi konusunda yetersiz olduğunuzu fark ediyorsunuz.

Öğrencilerimiz not sistemine hapsedilmiş durumda ve bu da bir süre sonra başarı kriterini yüksek notlar olarak karşımıza çıkartıyor. Ezberleyip sınavı geçmek yeterli ve bu da gerçek öğrenmeyi ortadan kaldırıyor. Yıllardır devam eden bir adaletsizlik durumu söz konusu ancak bunun öncesinde eğitim sisteminin değiştirilmesi ve farklı modellerin denenmesi ve uygulanması gerekiyor.

Bu durum kesinlikle savunduğumuz bir değişim ya da gelişim(!) değildir. Hızlı bir şekilde değişen sınav sistemine adapte olmak gerçekten zor ve öğrencilerin hayatlarını çalmaya devam ediyoruz. Başarısız bir eğitim sistemi ile birlikte yine başarısız bir sınav sistemi de onların hayatlarını olumsuz etkiliyor. Kısa süreli bir çalışma ile bu sorunları çözmek ve eğitim planlaması yapmak ne yazık ki mümkün değil.

Gelecek nesiller bunun negatif etkisini çok daha net bir şekilde görecek ve yalnızca okul hayatlarında değil, sosyal hayatlarında da zayıf kaldıklarını fark edeceklerdir. Bir an önce bu konunun üzerine eğilmek ve gerekli çalışmaları uzmanlar eşliğinde yapmak gerekiyor. Aksi takdirde hiçbir şey öğrenmeyen, ezberci bir nesil yetiştirmeye devam edeceğiz

Yazar: Sorubak.Com