Zihinsel tacizin yanı sura duygusal ve fiziksel olarak da nitelendirebileceğimiz ve alt dallara ayırabileceğimiz kimlik temelli zorbalık, küçük yaşlarda baş gösteriyor ve herhangi bir şekilde önlem alınmadığı takdirde kişi bunu bir alışkanlığa dönüştürüyor. Psikolojik yardım almak ve eğitim destekli çalışmalar tabii ki en doğru uygulamalar olacaktır.
Ailede ve okul sürecinde devam eden eğitim çalışmaları neticesinde bu sorunu ortadan kaldırmak mümkün. Kişi, akranlarına uygulayabileceği zorbalığın yanı sıra bu fiziksel ya da zihinsel şiddeti eşyalara ya da aile büyüklerine de uygulayabiliyor. Kişi, öğretmenleri ile kurduğu iletişimde bile zorbalığı tercih ediyor ve bu durum gelecekteki hayatını ve yakın çevresini de olumsuz etkiliyor.
Endişe ve paniğe kapılıp hata yapmak yerine bir an önce önlem almak ve uzman yardımı ile birlikte tedaviye başlamanız gerektiğini düşünüyoruz. Dilerseniz kimlik temelli zorbalığı daha yakından inceleyelim ve ne şekilde karşımıza çıktığını da yine hep birlikte araştıralım.
Fiziksel Şiddet:Şaka amaçlı da olsa arkadaşının oturacağı yere sivri ya da sert bir cisim koyma ve bundan büyük bir haz duyma, fiziksel şiddet ile bağdaştırılabilir. Vurma, ısırma, kulağını çekme, vücudunun herhangi bir noktasına zarar verme durumu da yine bu grupta yer alıyor. Ne olacak canım, al tarafı çocuk anlayışından lütfen kurtulun çünkü çocuk yaşta başlayan fiziksel şiddet eğilimini önleyemediğiniz takdirde bu sorun her geçen gün biraz daha büyüyecek ve etrafına da zarar vermeye başlayacaktır.
Sözlü Şiddet Şiddet, yalnızca fiziksel değildir. Sözlü olarak taciz gibi bir şey de var ve bununla sık sık karşı karşıya geliyoruz. Peltek olan bir arkadaşı ile dalga geçmek ya da onun konuşmasını taklit etmek de bir şiddet türüdür ve özellikle ilkokul seviyesindeki çocuklarda bunu çok daha net bir şekilde görebiliyoruz. Sen aptalsı, sen geri zekalısın gibi söylemler de yine sözlü şiddet içeren cümlelerdir.
Bir grubun liderliğini yaparak o gruba, isteklerine uymayan kimseyi almama ve onu kısa bir süreliğine de olsa dışlama durumu sosyal şiddet olarak karşımıza çıkıyor. Karşı tarafın yetersiz olduğunu ifade eden bu eylemlerin de önüne geçmek gerekiyor. Özellikle okul yıllarında bu durumla sık sık karşılaşıyoruz ve özgüven kırıcı bir durum olduğunu da unutmamak gerekiyor. Sen bu oyunu oynayamazsın, sen gelme, seni çağırmayacağız gibi söylemler her ne kadar çocukluğa vurulsa da bir şiddet ölçütü olarak karşımıza çıkıyor ve bu bağlamda ele alınmalıdır.
Cinsel ŞiddetSadece dokunmak ya da bunu eyleme dökmek cinsel şiddeti tek başına tanımlamaya yeterli değildir. Hakaret, küfür ve cinsel içerikli sözler sarf ederek arkadaşını kendinden uzaklaştıran ya da aşağılayan çocukların da eğitime ve psikolojik desteğe mutlaka ihtiyacı vardır.
Eşyalara Uygulanan ŞiddetParası olan çocuklar bu sorunu daha çok yaşıyor. Zorbalığa ve tacize yatkın olan arkadaşları tarafından parası çalınıyor ya da kantine indirilip zorla bir şey ısmarlamasını istiyorlar. Şunu da al, bunu da ısmarla, şu kadar para ver gibi söylemler ile karşı tarafı da yıpratıyor ve onu daha pasif bir kişiye dönüştürüyorlar.
Şiddet ve zorbalığın ne kadar farklı dallara sahip olduğunu ve nasıl incelenmesi gerektiğini artık sizler de biliyorsunuz. Seminerler, eğitim desteği ve daha da önemlisi psikolojik yardım ile birlikte bu sorunu ortadan kaldırmak mümkün ve bu konuda ne kadar hızlı hareket ederseniz o kadar fayda sağlayacaksınız.
Yazar:Sorubak.Com