Beyninizi anlamaya çalışmadan önce beynin nasıl öğrendiğini ve kendini buna nasıl adapte ettiğini tespit etmeniz gerekiyor. Roger Sperry isimli bilim insanının 1981 yılında ortaya attığı iddialar, günümüzde de gerçekliği ispatlanmış iddialardır. Gelin hep birlikte beyninizi nasıl anlayabileceğinizi ve öğrenmeye ne gibi katkılar sunacağını inceleyelim.
Etkili ÖğrenmeBeyin, detaylı bir şekilde incelendiğinde iç içe geçmiş olan 3 farklı bölümün yer aldığını görebiliyoruz. Hipokamp, yani etkili öğrenmenin merkezi olarak da bilinen bu bölüm, aynı zamanda hafıza merkezi olarak da lanse ediliyor. Bu bölgeyi tanıyor ve yine bu bölgeye hükmedebiliyor olmak, sizi normal insanlara kıyasla daha kolay öğrenir hale getiriyor. Beynin yazıcısı olarak da tanımlayabileceğimiz bu bölümü kontrol etmek mümkün mü sorularına ise net bir şekilde evet yanıtı veriliyor.
Bu bölüm, kalıcı bilgilerin hafızaya aktarılıp aktarılmayacağına karar veriyor. Eğer kişiler yönlendirebiliyor ve bu bölgeye hükmedebiliyorsa, çok daha kısa süre içerisinde öğrenmek ve bunları hafızaya kaydetmek mümkündür. Sinaptik bağlantıları ve hafızayı güçlendirmek kesinlikle mümkün.
Bu bölgeyi doğru bir şekilde kontrol ettiğinizde korteks adını verdiğimiz bölgede küçük çapta bir kayıt süreci başlatılıyor ve sürekli olarak eklemeler yapılıyor. Beyni anlayabilen ve kontrol edebilen insanlar, bu bölümde çok fazla daha işlem yapılmasını sağlıyor diyebiliriz.
Korteks: Araştırmacı ve ÖğrenenBeynin en kıymetli ve işlevsel bölümlerinden bir tanesi olan Korteksi de yakından tanımanız gerekiyor. düşünen, aktaran, inceleyen, analiz eden ve yeni buluşlara yer veren bu yapılanma, öğrenmeyi kolaylaştıracak birçok unsuru da gözler önüne seriyor diyebiliriz.
Sınırsız bir kapasiteye sahip olduğu gerçeğini de unutmamak gerekiyor ve beynin %8lik kısmını kullandığımızı düşünürsek ortaya muazzam bir değer çıkıyor. Basit bir örnek ile devam edelim
Öğrenciniz, derste sizinle ya da ders ile ilgilenmeyip farklı konular üzerine yoğunlaşıyorsa eğer hipokampın uyarılmaması gibi bir durum söz konusudur. Hipokamp uyarılmadığı takdirde korteks herhangi bir şekilde devreye girmiyor ve alınan bilgiyi de beyinde tutmuyor.
Merak ve ilgi uyandırmayan herhangi bir bilgi beyne giriş yapamıyor. Önemsiz konuların beyninizde yer etmesinin gerçek nedeni ise aslında bu konuları merak ediyor olmanızdır.
Loblar ve Öğrenmeye EtkisiBeyin loblarını da tanımanız gerekiyor ve emin olun öğrenme sürecinde sizlere en çok fayda sağlayacak olan bölümlerden bir tanesidir. Sağ ve sol lob birlikte hareket ediyor ve aslında keyifli bir iş birliği karşımıza çıkıyor. Sol lobun tek başına herhangi güncel bir bilgiyi hatırlayabilmesi neredeyse imkansızdır. Eğer kayıt sağ loba yapılmamışsa ya da bu alanda önemli bir veri olarak işlenmemişse, sol lobun etkisi de azalıyor. Sağ lob, görsel ve işitsel konular ile daha yakından ilgileniyor ve görsel hafızasını güçlendirmek ya da bu konuda kendini geliştirmek isteyen kişinin öncelikli olarak sağ lob hakkında fikir edinmesi gerekiyor.
Sol lob ise analitik işlemlerin merkezidir ve öğrenmedeki etkisi de bir hayli fazladır. Analiz eden, işleyen ve verileri doğru bir şekilde karşımıza çıkartan bu kısmı da başarılı olmak adına iyi tanımanız gerekiyor.
Beyin, insan vücudunun en gizemli kısımlarından biri ve hali hazırda keşfedilemeyen birçok noktanın olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Beyninizi anlamanız, öğrenmede ve hafızaya almada emin olun fazlasıyla işe yarayacak ve sizi diğer insanlardan daha farklı hale getirecektir. Her ne kadar karmaşık bir konu gibi görünse de araştırmalarınızı derinleştirdiğinizde sizler de işin içinden kolayca çıkabileceksiniz.