24 Kasım Şehit Öğretmenlerimiz İçin Bir Köy Öğretmeninin Hayatı Şiiri Şiiri
Sorubak.Com


24 Kasım Şehit Öğretmenlerimiz İçin Bir Köy Öğretmeninin Hayatı Şiiri

 Bir Köy ÖÄŸretmeninin Hayatı

Hayaliydi bir gün öÄŸretmen olmak.
Küçük beyinleri bilgiyle doldurmak.
Taze fidanları hayata hazırlayıp,
Yarınlara güvenle bakmak.
            Siirt’te, Şırnak’ta, Edirne’de, Mardin’de,
            Türk Bayrağının dalgalandığı her yerde,
            Seve seve görev yapmaya hazırdı.
            Sonunda virane bir köye atandı.
KuÅŸ uçmaz, kervan geçmezdi, çok uzaktı.
Ama kış ortasında bile sıcacıktı.
Cana yakındı insanları, sevecendi,
Hep beraber cehaleti yeneceklerdi.
            Hemen görmek istiyordu okulu, duramadı sevincinden.
            Karşıladı onu kırık bir kapı, yıkık bir merdiven.
            Hiçbir ÅŸey kıramazdı isteÄŸini, yok edemezdi hevesini,
            YeÅŸertecekti, elleriyle büyütecekti bütün çiçeklerini.
Duvarlara sinmiÅŸ nefret, kan ve savaÅŸ kokusu.
Uzun yıllar buraya girmemiÅŸ çiçek ile ışık ordusu.
Tatlı bir tebessümle gülümsedi öÄŸretmen,
“Artık karanlıklar aydınlanacak.” dedi içinden.
            Sevgi, kardeÅŸlik unutulmuÅŸ tozlu masada,
            Ä°nsanları sevin yazıyordu kırık tahtada.
            Aydınlığa sıkılmış kör kurÅŸunlar,
            Delikler açmış kararmış duvarda.
Yerde birkaç kırık tebeÅŸir, kül olmuÅŸ kitaplar,
Yıkılan duvarın altında kalmış bütün umutlar.
Hep acı, hep gözyaşı geriye kalan,
Artık ışık ta yayılmıyor boynu bükük isli lambadan.
            Derste ilk günüydü öÄŸretmenin.
            Tek tek ismini öÄŸrendi çiçeklerinin,
            Lale, Sümbül, MenekÅŸe, ben de Karanfil’im.
            Arkadan utangaç bir ses yükseldi:
            “Benim adım da Sevgi öÄŸretmenim.”
Kararlıydı köy öÄŸretmeni, yürüyecekti hiç yılmadan.
Çiçeklerine can verecekti hayat suyundan.
Tomurcuklandıracaktı onları, yeşertecekti,
 Tükeninceye kadar damarlarındaki kan.
            Alfabeyi öÄŸretti onlara,
            Ä°nsanları sevmeyi öÄŸretti.
            Ä°laç oldu yaralara,
            Umudu, direnmeyi öÄŸretti.
Sönmeyen bir güneÅŸ oldu,
YeÅŸertti çiçeklerini.
Tükenmez nefes oldu,
Sevgi ile doldurdu hepsinin ciÄŸerini.
            Bir Gül hasta olsa,
            ÖÄŸretmen de hastalanırdı.
            Bir Karanfil aÄŸlasa,
            Dayanamazdı, o da aÄŸlardı.

Çöller gibi susayan taze çiçekler,
ÖÄŸretmenleri sevgi oldu, yudum yudum içtiler.
Toprak oldu onlara,
Barışla, kardeşlikle beslendiler.
            Sınıfında yirmi tane çiçeÄŸi vardı.
            Hepsinin rengi, kokusu baÅŸka baÅŸkaydı.
            Gelincikler, Kasımpatılar, Leylaklar,
            Hele Papatya bir baÅŸka kokardı.
Bir gün, kendini koru dediler öÄŸretmene.
Silah verdiler kalem tutan ellerine.
Alamazdı, tetik çekemezdi parmakları ve de almadı.
Onun silahı kalemi, düÅŸünceleri ve kitaplarıydı.
            Bir gece ansızın bastılar evini.
            “Korkma!” dedi tuttu karısının titreyen elini.
            Hepsinde silah, gözlerinde kin vardı,
            Alev alev yanan bu ateÅŸi söndürmek istiyorlardı.
Dipçik darbesiyle düÅŸtü karısının yanına.
Soğuk namluyu dayayıp şakaklarına,
“Artık GüneÅŸ gibi ışık yayamayacaksın.” dediler.
“Son vereceÄŸiz senin hayatına.”
            Son kez görmek istedi bütün çiçeklerini.
            Altı saat önce vermiÅŸti son dersini.
            “Canlarımı, canlarımı getirin bana.” dedi.
            Çiçeklerinin özlemi sarmıştı sevgi dolu kalbini.
Korkuyordu karısı, sarsıntıyla titriyordu.
Bakışları manasız bir hal aldı, gözleri doldu.
Kirpiklerinden süzülen iki damla yaÅŸ,
Solgun yanaklarında kayboldu.
            Karanlığı boÄŸdu iki el silah sesi.
            Tükendi, kalmadı sıcak nefesi.
            Yetim kaldı bütün çiçekleri,
            Karısı, bir de iki aylık bebesi.
Cansız kaldı bir anda bedeni.
Koklayamadan son bir kez çiçeklerini,
Kapandı gözleri, karardı dünyası,
Karısının kollarında verdi son nefesini.
            Bir zamanlar bir öÄŸretmen vardı adı Hasan,
            Kırık bir gözlük, yıkılmış bir hayat, gözyaşı ve kan,
            Biraz sevgi, biraz da ümit ondan geriye kalan.

 

Mustafa ULAÅž

BENZER ŞİİRLER