Mehmet Akif Ersoy Şiiri : Mahalle Kahvesi Şiiri
Sorubak.Com


Mehmet Akif Ersoy Åžiiri : Mahalle Kahvesi

Çamurlu bir kapı, üstünde bir deÄŸirmi delik;
Önünde tahta mı, toprak mı? sorma, pis bir eÅŸik.
Åžu gördüÄŸün yer için her ne söylesen câiz;
Ahırla farkı: O yemliklidir, bu yemliksiz!
Zemini yüz sene evvel döÅŸenme malta imiÅŸ...
"Ä°miÅŸ"le söylüyorum, çünkü anlamak uzun iÅŸ.
O bir karış kirin altında hangi maden var?
Tavan açık kuka renginde; saÄŸlı sollu dıvar,
Maun cilâsına batmış tütünlü nargileden;
Duman ocak gibi çıkmakta çünkü her lüleden.
DikilmiÅŸ ortaya boynundan üstü az koyu al.
Vücudu kapkara, leylek bacaklı bir mangal.
Kenarda, peykelerin alt başında bir kirli
Tomar sürükleniyor, bir yatak ki besbelli:
ÇekilmiÅŸ üstüne yaÄŸmurluÄŸumsu bir pırtı,
Zavallının güveden hep liyme liyme sırtı.
Kurur bir örtünün üstünde yaÄŸlı bir mendil:
Ki "ben tependen inersem" diyen hasır zembil
Onun hizasına gelmez mi? Bir döner ÅŸöyle;
Sicimle kulpuna ilmikli çifte mestiyle!
Duvarda eski ocaklar kadar geniÅŸ bir oyuk,
Ä°çinde camlı dolap var ya, raflarında ne yok!
Birinci katta sülük beslenen büyük kavanoz;
Onun yanında kan almak için beÅŸ on boynuz.
Ä°kinci katta bütün kerpetenler, usturalar...
Demek ki kahveci hem diÅŸ tabibi, hem perukâr,
Ä°nanmadınsa deÄŸildir tereddüdün sırası;
Uzun lâkırdıya hâcet ne? Ä°ÅŸte mosturası:
Çekerken etli kemiklerle ayrılıp çeneden,
Sonunda bir ipe, boy boy, onar onar dizilen
Åžu kazma diÅŸleri sen mahya belledinse, deÄŸil;
Birer mezâra iÅŸaret düÅŸün ki her kandil!
Seyirciler mütefekkir, güzide bir tabaka;
DüÅŸünmelerdeki ÅŸiveyse büsbütün baÅŸka:
Kiminde el, filân asla karışmıyorken iÅŸe,
Kiminde durmadan iÅŸler benân-ı endîÅŸe!
Al iÅŸte: "Beyne burundan gerek" demiÅŸ de "hulûl"
Tahharriyat-i amîkayla muttasıl meÅŸgul!
Mühendis olmalı mutlak ÅŸu ak sakallı adam!
Zemine, daire şeklinde yaydı bir balgam:
Abanmış olduğu bir yumru yumru değnekle,
Mümâslar çizerek soktu belki yüz ÅŸekle!

Mehmet Akif ERSOY

BENZER ŞİİRLER