Şehrin kıyısında, ufacık bir derenin kenarında, dalları suya sarkan ihtiyar bir söğüt ağacı vardı. İlkbaharın başlangıcında bu sö-ğüdün dallarına bir dişi kırlangıç gelip kondu. Derenin bir başından bir başına yıldırım gibi uçan beyaz tüylerini suya dokundurarak şeffaf kanatlı, küçük böcekleri yakalayan diğer kırlangıçlara bakmaya başladı. Başını hafif hafif sallıyordu.
Bu parçada aşağıdaki anlatım türlerinden hangisi kullanılmıştır?