Divan edebiyatı, Arap-Fars kültür dairesiyle etkileşimden sonra 13. yüzyıldan itibaren Türk edebiyatında görülmeye başlanmıştır. Beyit nazım biriminin ağırlıklı olarak kullanıldığı bu edebiyatta gazel, kaside, mesnevi, rübai.... gibi nazım şekillerine, şairler oluşturdukları divanlarında yer vermişlerdir. Dilinin ağır, sanatlı oluşu, halk edebiyatıyla örtüşmeyen bir yönüdür. Sanatçılar, sıklıkla kalıplaşmış sözler olan mazmunlara yer vermiştir. Ayrıca bu edebiyatta Arapça-Farsça sözcük ve tamlamalar çok kullanılmıştır. Bu dil anlayışı, nazım ve nesir türündeki eserlerde ortaklık göstermektedir.
Bu parçaya göre divan edebiyatı ile ilgili yapılan,I. Şiirlerin toplandığı eserlere divan denir.
II. Hem şiir hem de düzyazı türünde eserler verilmiştir.
III. Şiirlerde söz sanatları, neredeyse hiç kullanılmamıştır.
IV. Nazım şekilleri sadece beyitlerle yazılır.
V. Dil anlayışı, halk edebiyatından farklılık gösterir.
çıkarımlarından hangileri yanlıştır?