Güneş gibi parlayan güzel kaşağının dişlerine baktım. Çok keskin ve sivri idi. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başladım. Dişleri biraz köreldi. Atlara tekrar sürdüm kaşağıyı. Atların hiçbiri durmuyordu yine. Kızdım, öfkemi sanki kaşağıdan çıkarmak istedim. On adım ilerideki çeşmeye koştum. Kaşağıyı yalağın taşına koydum. Yerden kaldırabileceğim en ağır taşı bularak kaşağıya hızlı hızlı vurmaya başladım.
Bu metinde aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisine yer verilmemiştir?