Osmanlı Devleti hukuk sisteminin millet esasına dayalı olması nedeniyle hukuk önünde eşitlik tam olarak gerçekleşmiyordu. Osmanlı Devleti'nde asıl olan, her milletin, daha doğrusu her din mensubu kesimin ayrı bir hukuksal statüye sahip olmasıydı. Bu durum, 19. yy.da Batı Avrupa ve Amerika'daki insanların doğuştan hukuk önünde eşit olduğu fikriyle çelişiyordu. Bu nedenle işe, hukuk önündeki eşitsizlikleri ortadan kaldırarak başlamak gerekmekteydi. Osmanlı devlet adamları Tanzimat ile hem Batılılaşmayı hem de ülkede yaşayanları bir Osmanlılık ruhu etrafında birleştirerek devletin bütünlüğünü korumayı amaçlamaktaydılar. Hukuk önünde eşitliğin sağlanmasının Osmanlı Devleti açısından önemini Mustafa Reşit Paşa Londra'da büyükelçi olarak çalışırken kavramıştı. Yapılması gereken Osmanlı tebaasını hukuk önünde eşit hâle getirmekti. Bu durum hem Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti üzerindeki
baskılarını hafifletecek hem de Batı ile ittifakı kolaylaştıracaktı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?