Sorubak.Com

6. Sınıf Türkçe Fiiller (Eylemler) Testi Çöz 1

Güncel ve müfredata uygun olarak hazırladığımız, 12 sorudan oluşan "6. Sınıf Türkçe Fiiller (Eylemler) Testi Çöz 1 " testini çözerek öğrendiklerinizi pekiştirin, sınavlarda yüksek puan almanın gururunu yaşayın!

SON EKLENEN SORULAR

Medine’de yaşayan Müslümanlar ile Yahudiler ve müşrik Araplar arasında hicretten kısa bir süre sonra Hz. Peygamber’in önderliğinde hazırlanan Medine Sözleşmesi imzalanmıştır. Medine Sözleşmesi’nin (622) bazı maddeleri şu şekildedir:• Bu metin, Resulullah Muhammed tarafından Kureyşli ve Yesribli Müslümanlar ile bunlara tabi olanlar ve onlarla birlikte cihat edenler için düzenlenmiştir.• Allah’tan hakkıyla korkan müminler; birbirlerine saldıranlara, haksızlık yapanlara, bir hakka tecavüz edenlere veya inananlar arasında kargaşa çıkaranlara karşı olacaktır. Bu kimse onlardan birinin çocuğu bile olsa ona ayrıcalık tanınmayacaktır.• Yahudilerden Müslümanlara tabi olanlar, zulme uğramayacaklar ve Müslümanlar aleyhinde iş birliği yapmadıkça yardım ve gözetime hak kazanacaklardır.• Bu sözleşmeyi kabul eden, Allah’a ve ahiret gününe inanan bir müminin bir katile yardım ve yataklık etmesi helal değildir. Kim ona yardım ve yataklık ederse kıyamet günü, Allah’ın lanet ve gazabına uğrayacaktır ve o gün kendisinden bir tazminat ya da taviz kabul edilmeyecektir.• Yahudilerin dinleri de Müslümanların dinleri de kendilerinedir. Kim bir başkasına haksızlık eder ya da bir suç işlerse sadece kendine ve aile bireylerine zarar vermiş olacaktır.• Kurallara tam olarak uyulacak ve aykırı bir davranışta bulunulmayacaktır.• Bu belge, haksız bir fiil ya da suç işleyen kişinin cezalandırılmasına engel değildir. Cihad amacıyla evinden çıkan kişi de şehirde kalan kişi de emniyettedir. Ancak haksız bir fiil ya da suç işlenmesi durumu bu korumanın dışındadır. Allah ve Resulü, bu maddelere tam bir sadakat ve titizlikle uyan kimselerin yardımcısıdır.Bu maddelerden hareketle Medine Sözleşmesi’nin imzalanmasındaki amaç nedir? Açıklayınız.
Bir toplumda askerî organizasyonun şekillenmesinde belirleyici olan temel unsur o toplumun hayat tarzıdır. Konargöçer hayat tarzında insanlar hareketli bir toplum yapısı içinde yetişirlerdi. Askerlik ile sivil hayatın iç içe olduğu konargöçer toplumlarda eli silah tutan herkes savaşa daima hazır durumda bulunurdu. Orta Çağ’da konargöçer toplumların kurdukları askerî organizasyonlara verilebilecek en güzel örnek Türk devletlerinin ordularıydı. Türklerin askerî yapıları bozkırlarda oluşup gelişmişti. Ural ve Altay Dağları arasında uzanan bozkır bölgesi büyük atlı kültür dairesinin merkezi olmuş, hayvan besleyen atlı bozkırlıların uygarlığı buradan çevreye yayılmıştı. Türk ordusunun önemli bir kısmını süvari birlikleri oluşturuyor ve yaya birliklerine fazla ihtiyaç duyulmuyordu. Bozkır coğrafyasında yaşayan Türklerde at besleme kültürü doğmuştu. Türk kültür çevresinde herkes asker durumundaydı. Küçük yaştan itibaren silah kullanımı öğreniliyordu. Bu çevrede askerlik geçici değil, daimî idi. Bu da yaşadıkları bölgenin coğrafi şartları dolayısıyla hayatlarını sürdürebilmek için kadın erkek çalışmak zorunda kalmalarından ileri geliyordu. Böyle bir çevrede ata binmeyi, ok atmayı öğrenmeleri yanında günlük hayatta devamlı çalışıyor olmaları bütün fertleri dayanıklı, cesur ve zinde kılıyor; onların, kendilerine olan güvenlerini arttırıyordu. Çünkü bozkır çevresinde günlük hayatla askerî hayat arasında bir fark bulunmuyordu. Geleceğin savaşçısı daha çocuk yaşında talimlere başlıyor, koyun sırtında biniciliği deniyor, manevra kabiliyetini engellemeyen ok ve yay kullanıyordu. Türkler, hayvanını hızla sürdüğü hâlde öne ve arkaya, sağa ve sola, yukarıya ve aşağıya ok atabiliyordu. Onların; ikisi yüzünde, ikisi kafasının arkasında olmak üzere âdeta dört gözü vardı. Türk, atını kendisi yetiştirir; tay iken kendisi terbiye ederdi. Atının adını söylerse atı onu takip eder, koşarsa atı arkasından koşardı. Onun, atı üzerinde geçen günleri oturarak geçirdiği günlerden daha çoktu.Bu metinden hareketle Türk ordusunun dört özelliğini yazınız.