KORKULUK VE KIRLANGIÇTarlalardaki, bostanlardaki korkuluğu hepiniz bilirsiniz değil mi? Eski bir ceketi, yamalı pantolonu, hele hele yırtık pırtık şapkası ile çok hoştur. İşte bu korkuluklardan bir tanesi, sıcak bir bahar günü, kendi kendine türkü söylüyormuş. Hiç korkuluk da türkü söyler mi? demeyin. Yalnız olunca hava da mis gibi bahar kokunca herkes bir şeyler yapmak ister. Bizim korkuluk da tarlanın üstünden uçup giden leyleklere, kırlangıçlara imrenerek bakıyor, Ah ne olur, bir tanesi türkümü duysa da yanıma inse. diyormuş. Havada dönüp duran kırlangıçlardan bir tanesi aşağıya bir göz atmış. Gözlerine inanamamış. Aşağıda bir korkuluk, neşesi ile yeri göğü birbirine katmıyor mu! Kırlangıç şöyle aşağıya doğru süzülmüş. Doğrusu ya her zaman görmeye alıştığı asık suratlı korkuluklara bu hiç benzemiyormuş.
Korkuluğun üzerinde aşağıdakilerden hangisi bulunmamaktadır?