On üçü günlerden, doksan iki Mart
On dokuz yirmiye gelince saat
Depremin elinden yedik bir tokat
Kimileri öldü, kimisi sakat
Deprem Erzincanı fena salladın
Yıktın yuvaları nedir muradın
Herkes şaşkın oldu duruldu kanlar
Bu afeti ancak yaşıyan anlar
Yıkıldı binalar ezildi canlar
Yuvasız dışarda kaldı insanlar
Deprem Erzincanı fena salladın
Yıktın yuvaları nedir muradın
Kimiler ağladı, kimiler dondu
Nice apartmanlar harabe oldu
Hastaneler birden cenaze doldu
Hastalar bahçede çadıra kondu
Deprem Erzincanı fena salladın
Yıktın yuvaları nedir muradın
Teravih zamanı, yokladı felek
Kalmadı tahammül, dayanmaz yürek
Olacağı varsa, nereden bilek
Nasıl edek bizler, nereye gidek
Deprem Erzincanı fena salladın
Yıktın yuvaları nedir muradın
Bütün şehri yasta, hem de köyleri
Şaşırdı yoksulu, hem de beyleri
Ağlattın kötüyü, hem de eyleri
Allahım vermesin böyle şeyleri
Deprem Erzincanı fena salladın
Yıktın yuvaları nedir muradın
Yanmıyor ışıklar, sular akmıyor
Yaralıya doktor, dönüp bakmıyor
Çapulcular efe, polis takmıyor
Ağlıyor Erzincan sesi çıkmıyor
Deprem Erzincanı fena salladın
Yıktın yuvaları nedir muradın
Aman göz yummayın oluyor talan
Herkes bunu yapmaz olmasın yalan
Evladın kaybedip saçını yolan
Kalmadı depremden nasibin alan
Deprem Erzincanı fena salladın
Yıktın yuvaları nedir muradın
1992
Necmi Uçar