Ülkemizin karşı karşıya olduğu tehditler

 Türkiye dünya üzerinde çok önemli bir konuma sa¬hiptir. Bu nedenle çok sayıda ülkenin, topraklarımız üzerinde emelleri vardır. Bu emellerine ulaşabilmek için kültür, dil, din, yurt, tarih ve ülkü birliğini zayıf¬latmaya bu yolla milletin birlik ve bütünlüğünü boz¬maya çalışmaktadırlar.

Ülkemizin karşı karşıya olduğu tehditlerden ba¬zıları şunlardır:

Misyonerlik
 Misyonerlik, başka dini inançlara sahip olan insan¬ları kendi dinine geçirmek, ülke içindeki milli ve kül¬türel değerleri yok ederek ülke bütünlüğünü boz¬mak için çalışmalar yapmaktır.
 Misyonerler hedeflerine ulaşabilmek amacıyla hal¬kın arasına katılıp, özellikle gençleri etkileyebilmek için sevgi, barış, kardeşlik, özgürlük, mutluluk gibi evrensel kavramları kullanırlar.

Bölücü Unsurların Faaliyetleri
 Bir bütün olan toplumun unsurlarının ayrı ırk, ayrı din ve ayrı mezhepten olduklarını iddia ederek top¬lumu bölmeye yönelik faaliyetlere bölücülük denir. Türkiye, son yıllarda ülkeyi ırk ayrılığı bahanesiyle bölmeyi amaçlayan terör hareketleriyle karşı karşı¬ya kalmıştır.

Terörizm; her türlü siyasal eyleme karşı bilinçli ve kanlı şiddet göstergesidir. Terörizm insandaki ahlaki değerleri yok eder. Bu özelliği ile sadece insanlığa değil, uygarlığa karşı da bir tehdit oluş¬turur.
Terör örgütleri,
 Hak, adalet, özgürlük ve eşitlik gibi evrensel de¬ğerleri kötü amaçlı kullanırlar.
 Devletimizin halkı sömürdüğünü iddia ederler.
 Hedeflerine ulaşmak için katliam yapmaktan çekinmezler.
 Ülkemiz ile menfaatleri çatışan ülkelerin deste¬ğini alarak faaliyet gösterirler.
İrticai Faaliyetler
 İrtica, bir toplumun sahip olduğu çağdaş değerleri reddedip akla ve bilime aykırı faaliyetlerde buluna¬rak eski düzeni geri getirmeye çalışmaktır.
 irticai faaliyetlerin amacı Türkiye Cumhuriyeti’nin la¬ik, demokratik yapısını değiştirerek yerine dini esaslara dayalı bir devlet kurmaktır.

Bölücülük ve İrtica İle Mücadelede Kişilere Düşen Görevler
 Milli hedefler doğrultusunda bilinçli olmalıyız. Türk milletinin bağımsızlığını, bütünlüğünü, cumhuriyeti ve demokrasiyi korumanın milli he¬deflerimizin en başında geldiğini bilmeliyiz.
 Millî kültürümüzden taviz vermeden, Türk va¬tandaşı olmanın, şeref ve mutluluğunu duyarak, Atatürk’ün yolunda yürümeliyiz. Türk olmakla gurur duymalı, vatanımızı, milletimizi ve bayra¬ğımızı çok sevmeliyiz.
 Yıkıcı ve bölücü faaliyetlere karşı bilinçli olmalı¬yız. Bu faaliyetlerin ülkenin ve toplumun huzuru¬nu bozacağını temel hak ve özgürlükleri yok edeceğini bilmeliyiz.
 Terörizm ve terör odaklarına karşı duyarlı olma¬lıyız. Bu hareketlerin toplum içinde yayılmasını engellemek için gereken vatandaşlık görevleri¬mizi yapmalıyız. Yakınlarımızın terör hareketleri¬nin içinde yer almasını önlemeliyiz.
 Cumhuriyet yönetimine inançla bağlı olmalıyız. Cumhuriyetin hak ve özgürlüklerimizin korun¬ması ve kullanılmasını sağladığı bilinciyle hare¬ket etmeliyiz.

SSCB DAĞILDIKTAN SONRA
 1991 yılı dünya tarihi açısından yeni bir dönüm noktasıdır. Bu tarih¬ten sonra Avrupa ve Asya’nın siyasi haritası değişmiştir. 1917’de temel¬leri atılan ve 1922’de kurulan Sov¬yetler Birliği’nin dağılması ve yerini Bağımsız Devletler Topluluğu’na bı¬rakması (BDT) dönemin en önemli olaylarındandır.
 İlk önce SSCB’nin batısındaki Baltık ülkelerinden; Estonya, Letonya, Litvanya, Ukrayna, Belarus (Be¬yaz Rusya) Moldova, Kafkas ülke¬lerinden; Azerbaycan, Gürcistan, Er¬menistan, Orta Asya ülkelerinden; Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan birer birer bağım¬sızlığını ilan etti.
 Yeni bağımsız devletler, içinde bulundukları siyasi dönüşüm süre¬cinde komünist yapılanmadan uza¬klaşma arayışlarına girerken, kendi milli kadrolarını, sembollerini ve tarih¬lerini keşfetmenin heyecanına bü¬ründüler.
 Sovyetler Birliği’nin dağılması dünyada hakim olan süper güçlerden birinin ortadan kalkması demekti. Bu da dünyada siyasi, sosyal ve ekonomik alandaki dengeleri değişikliğe uğrattı. Sovyet Birliği’nin dağılması ile birlikte Adriyatik’ten Çin’e kadar siyasi bir boşluk oluştu. Tûrkiye’nin çevresinde Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya tehlikeli bir bölge hâline geldi.
 Türkiye bağımsızlığına kavuşmuş ve henüz ne yapacağına karar vermemiş, zayıf ve güçsüz kuzey komşularıyla olduğu kadar Orta Asya’daki Türk devletleriyle de ilgile¬mek durumunda kalmıştır. SSCB’nin dağılması ile Türk dış ve iç politikası hem olumlu hem olumsuz yönde etkilenmiştir. SSCB’nin dağılması Avrupa’da komünist rejimi uygulayan ülkelerde de bu sistem çözülmesine yol açtı. Bu devletler ekonomik model olarak kapitalist ekonomiye geçmeye başladı.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.