Son Osmanlı Meclis-i Mebusan ve Misak-ı Milli

SON OSMANLI MECLİS-İ MEBUSAN’I ve MİSÂK-I MİLLÎ (1)

Amasya Protokolü gereğince yapılan seçimlerden, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuku Millîye Cemiyeti zaferle çıkmış, M. Kemâl Erzurum mebusu (milletvekili) seçilmiştir. M. Kemâl, seçilen milletvekillerinden, İstanbul’da açılacak mecliste;

• Müdâfaa-i Hukuk Grubu kurmalarını,

• Kendisini meclis başkanı seçmelerini,

• Misâk-ı Millî kararlarını kabûl etmelerini istemiştir.

İtilâf Devletleri, Meclisin, aleyhlerine karar alamayacağı ve kendi denetimleri altında bulunacağına inandıklarından, meclisin toplanmasını engellememişlerdir. Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920’de toplanmıştır. Milletvekilleri, başkanlığa, M. Kemâl yerine Rauf Orbay’ı seçerken, Müdâfaa-i Hukuk yerine de Felâh-ı Vatan grubunu kurarak M. Kemâl’in tepkisini çekmişlerdir. Bununla birlikte, Misâk-ı Millî kararlarını kabûl etmişlerdir. (M. Kemâl, Nutuk adlı eserinde bunları şiddetli biçimde eleştirir. O’nun kaleme aldığı Nutuk, Türk Devleti’nin kuruluş öyküsüdür (2). 19 Mayıs 1919 tarihinden başlayıp 1927 yılına kadar geçen olaylar anlatılmıştır (3). Ekim 1924’e kadar ayrıntılıdır. 1927 yılının 15-20 Ekim tarihleri arasında C. Halk Fırkası’nın Ankara’daki ikinci TBMM binasında toplanan 2. Kongresi’nde kendisi okumuştur. Sivas Kongresi 1. sayılır).

1- Misâk-ı Millî Kararları (28 Ocak 1920)

• Mondros Mütârekesi imzalandığı sıradaki vatan sınırları içinde hiç bir ayrılık kabul edilemez (millî sınır).

• Arap toprakları için halk oylaması yapılmalıdır.

• Türklerin çoğunlukta olduğu yerler vatanın parçasıdır, gerekirse halk oyuna başvurulabilir (Musul ve Balkan Savaşlarında kaybedilen Batı Trakya kastedilmiştir).

• Halk oyu ile vatana katılmış olan Kars, Ardahan ve Batum (Elviye-i Selâse. 14 Temmuz Temmuz 1918’de yapılan halk oylamasında 87.084 kisiden 84.124’ü Osmanlı Devleti lehinde oy kullanmıştır. Fakat bu topraklar uzun süre elde tutulamamış, Mondros Ateskesi hükümleri geregince Türk kuvvetleri 1914 sınırlarına çekilmiştir), için gerekirse yeniden halk oyuna gidilebilir

• Güvenliğin sağlanması koşuluyla Boğazlar dünya ticaretine açılabilir.

• Azınlıklara, komşu memleketlerdeki Türklere verilen haklar kadar hak verilecektir

• Kapitülasyonlar kaldırılmalıdır.

Misâk-ı Millî’nin ilânının sonuçları :

• İtilâf Devletleri, alınan kararlar üzerine, 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgâl etmişlerdir (13 Kasım 1918’deki işgâl gayrı resmî idi).

• Bazı milletvekilleri tutuklanarak Malta’ya götürülmüş, diğerleri Ankara’ya gelmişlerdir.

• Damat Ferit Hükûmeti yeniden kurulmuştur

• Şeyhülislam’ın imzası ile hazırlanan bir fetva çoğaltılarak Anadolu’ya dağıtılmıştır. Fetvada, M. Kemâl ve arkadaşlarının öldürülmesi dinin gereği olarak gösterilmiştir. Ankara Müftüsü Rifat Börekçi, Millî Mücâdele’nin zorunluluk ve meşrûluğunu gösteren bir karşı fetvâ yayınlamıştır.

Misâk-ı Millî ile,

• Ulusal sınırlar çizilmiştir.

• Tam bağımsızlık ön görülmüştür.

• Sorunların, barışçı yoldan (halk oylaması) çözülmesinden yana tavır konulmuştur.

• M. Kemâl’in düşünceleri kabûl edilmiştir.

• Misâk-ı Millî, Millî Mücâdele’nin programıdır.

• Günümüzde ulusal sınırlar anlamında kullanmılmaktadır.

 

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.