SBS ingilizce çıkmış kelimeler

UNIT 1 (FRIENDSHIP)
Funny → eğlenceli
Rude → kaba
Polite → kibar
Stingy → cimri
Helpful → yardımsever
Generous → cömert 
Friendly → arkadaş canlısı
Trustworthy → güvenilir
Honest → dürüst
Have a good sense of humour 
(İyi bir espiri anlayışına sahip)
Supportive → destekleyici
Sensitive → duyarlı
Reliable → güvenilir
Nice → güzel, hoş
Sincere → samimi
Short → kısa
Tall → uzun
Anxious → gergin
Thankful → minnettar
Angry → kızgın
Worried → endişeli
Hardworking → çalışkan
Lazy → tembel 
Kind → iyi kalpli
Understanding → anlayışlı
Crazy→ çılgın
Cheerful→neşeli
Medium-height→orta boylu
Slim→ince
Plumb→şişman
Good at → bir şeyde iyi olma
Bad at → bir şeyde kötü olma
Friendship→ arkadaşlık
Tell the truth→ doğruları söylemek
Encouragement→ cesaret

UNIT 2 (ROAD TO SUCCESS)
Realistic  → gerçekçi
Logical  → mantıklı
İntuitive  → içgüdüsel 
Analytical→çözümsel
Verbal→sözel
Boring  → sıkıcı
Slow  → yavaş
Quick  → hızlı
Silent  → sessiz
Loud  → ses olarak yüksek
Close→yakın
Active→aktif
Quiet→sessiz
Independent→bağımsız
Careful  → dikkatli
İndependent  → bağımsız
Serious  → ciddi
Regular  → düzenli
Sensitive →duyarlı,hassas
Interpersonal Inteligence  → kişiler arası zeka  Musical Inteligence→müzikal zeka                    Visual Inteligence→ görsel zeka                          Verbal Linguistic Inteligence→sözel zeka          Kinaesthetic Inteligence→ bedensel zeka          Mathematical Inteligence→matematiksel        Intrapersonal I. → içe dönük zeka                     pair work→eşli çalışma                                      group work→grup çalışması                                taking note→not alma                                                                                                     
UNIT 3 (IMPROVING ONE’S LOOK)
Pretty → hoş, güzel (oldukça)
Bored → sıkılmış
Polite → kibar, nazik
Excited → heyecanlanmış
Surprised → şaşırmış
Clever → zeki, akıllı
Talkative → konuşkan
Emotion→duygu
Personal quality→kişisel özellik
Physical appearance→fiziksel görünüş
Smooth → pürüzsüz, düzgün
Junk food → abur cubur
Get rid of → bir şeyden kurtulmak
Acne→sivilce
Make-up→makyaj yapma
Scrub→sıkmak(sivilce)
Rinse→durulamak
Firstly→ilk olarak
Secondly→ikinci olarak
Also→ayrıca
Then→sonra
Hand care product→el bakım kremi
Skin care product→cilt bakım kremi
Hair care product→saç bakım ürünü
Body care product→vücut bakım ürünü
Comb→saç fırçası
Nail clipper→tırnak makası
Acne gel→sivilce jeli
Hand cream→el kremi
Shower gel→duş jeli
Body lotion→vücut losyonu
TOO  SHORT       (too + sıfat) (anlam olumsuz)
TALL ENOUGH    (sıfat + enough) ( olumlu
)

UNIT 4 (DREAMS)
Believe  → inanmak
Daydream→hayal etmek
Amusement park→lunapark
Balance→denge
Enemy→düşman
Busy  → meşgul, yoğun
Freedom  → özgürlük
comfortable → rahat, komforlu
relaxed → rahat, sakin
tired → yorgun
sleepy  → uykusuz
huge → büyük, kocaman
stressful→stresli
power→güç
monster→canavar
chase→takip etmek
that’s incredible→bu inanılmaz
you’re joking→şaka yapıyorsun
that’s interesting→bu ilginç

While + past continuous , past simple veya
                Past continuous
 

When + past simple , past continuous

UNIT 5 (ATATÜRK:THE FOUNDER OF TURKISH REPUBLIC)
Victory Day → Zafer Bayramı
Republic Day → Cumhuriyet Bayramı
National Sovereignty and Children’s Day→Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Youths and Sports Day→Gençlik ve Spor Bayramı
Turkish Grand National Assembly→Türkiye Büyük Millet Meclisi
Amasya Circular→Amasya Görüşmesi
Father of Turks→Türkler’in Babası
Turkish Republic → Türkiye Cumhuriyeti
Turkish State→Türk Devleti
Independence War → Kurtuluş Savaşı
President → cumhurbaşkanı
Military→askeri
Ottoman Empire→Osmanlı İmparatorluğu
force→güç, zorla ele geçirmek
Found → kurmak
Founder → kurucu
War → savaş
Peace → barış
Fight → kavga etmek
Die → ölmek
Attack → saldırmak
Enemy → düşman
Commander → komutan
Justice → adalet
Independence → bağımsızlık
Occupying powers→işgal güçleri
pressurize→baskı yapmak
sign→imzalamak
treaty→anlaşma
defeat→yenilmek
spread→yayılmak
veteran→gazi
And → VE (birbirine parallel iki ifade arasında)
But → FAKAT  (birbirine zıt iki ifade arasında)
Because → ÇÜNKÜ (neden belirtir.)

UNIT 6 ( DETEVTIVE STORIES)
Appear→görünmek
Disappear→gözden kaybolmak
innocent→masum
guilty→suçlu
wealthy→zengin
poor→fakir
single→tek
several→birçok
usual→sıradan
unusual→sıradışı
valueless→değersiz
valuable→değerli
daring→cüretkar
evidence→delil
finger print→parmak izi
foot print→ayak izi
tooth impressiom→diş izi
suspect→şüpheli
on loan→ödünç
insurance→sigorta
lay a trap→tuzak kurmak
treasure chest→define sandığı
in spite of→rağmen
exhibit→sergi
interested in→ilgili olmak
necklace→kolye
possible→muhtemel,olası
security→güvenlik
thief→hırsız
burglar→hırsız
crime→suç
UNIT 7 (PERSONAL EXPERIENCE)
talented→yetenekli
ambitious→hırslı
succesful→başarılı
give up→bırakmak (bir alışkanlığı mesela)
record→kayıt
experience→deneyim
top→zirve
summit→zirve
charming→büyüleyici
unfortunately→malesef
fornunately→ne şans, çok şükür
manage to→başarmak
achieve→başarmak
succeed in→ başarmak
fail→başaramamak
entire→tam,bütün
whole→tam,bütün
worth→değer,kıymet
envy→kıskanmak
opportunity→fırsat
make sth come true→gerçekleştirmek
wear→giymek
meet→tanışmak,karşılaşmak
kilt→İskoç eteği
hospitable→misafirperver

UNIT 8 ( COOPERATION IN THE FAMILY)
cooperation→işbirliği
errand→ayak işi
Make bed→yatak yapmak
Tidy room→odayı toplamak
Make breakfast/dinner→kahvaltıyı vs. hazırlamak
Take the dog for a walk→köpeği yürüyüşe çıkarmak
Do the washing up→bulaşıkları yıkamak
Do the shopping→alışveriş yapmak
Pay the bills→faturaları ödemek
Feed the family pet→evcil hayvanı beslemek
Put the rubbish out→çöpleri dışarıya çıkarmak
Take the dress to the dry cleaner→elbiseleri kuru temizleyyiciye götürmek
Spend time→zaman harcamak
Get ready→hazır olmak
Get better→iyileşmek
Get anxious→gerginleşmek
Get late→geç olmak
Get together→birlikte olmak
promise→söz vermek
sort out→sınıflandırmak,ayırmak
do errands→ayak işleri yapmak

UNIT 9 (SUCCESS STORIES)
scientist→bilimadamı
geologist→jeolog
philosopher→filozof
neuroscientist→nörolog
accomplishment→başarı
research→araştırma
internationally→uluslararası
prestigious→saygın,prestijli
make up my mind→ne yapacağına karar verme
familiar with→tanıdık
guess→tahmin etmek
memory→hafıza
attention→dikkat
emotional inteligence→duygusal zeka
brain-based learning→beyne dayalı öğrenme
fundamental to→önemli
effective learning→etkili öğrenme
suppress→bastırmak, duygularını gizlemek
fear→korku
anger→öfke, kızgınlık
disgust→tiksinme
surprise→şaşkınlık
happiness→mutluluk
empathy→empati
conflict→fikir ayrılığı
productive→üretici, yaratıcı
publish→basmak
self-awareness→kişisel farkındalık
mental function→zihinsel fonksiyon

UNIT 10 ( READING FOR ENTERTAINMENT)
entertainment→eğlence
sad→üzgün
frightening→korkutucu
romantic→romantic
die of→hastalıktan ölmek
get out of→kurtulmak
get married→evlenmek
well-known→tanınmış
scholarship→burs
stepsister→üvey kardeş
invitation→davet
attend→katılmak
fall in love with→aşık olmak
accept→kabul etmek
offer→teklif
counselor→danışman
advice→öğüt
decision→karar
relationship→ilişki
progress→ilerlemek
career→kariyer
weigh→ölçüp tarmak
college→kolej
improvement→gelişme
development→gelişme
wood cutter→odun kesici, oduncu
stepmother→üvey anne
wicth→cadı
take care of→bakmak, ilgilenmek
pebble→çakıltaşı
crumbs of bread→ekmek kırıntısı
go back→geri gitmek
run away→kaçmak
UNIT 11 (PERSONAL GOALS)
goal→amaç
hope→umut
outcome→sonuç
career→kariyer
marriage→evlilik
education→eğitim
ambition→hırs
wish→istek, arzu
desire→istek, arzu
percantage→yüzde (%)
generation→nesil
teenager→gençler
nearly half→neredeyse yarısı
scarcely→neredeyse hiç
own→kendi
business→iş
secure job→güvenli meslek
take risk→risk almak
confidence→güven
key→anahtar
abroad→yurtdışı
respect→saygı duymak
esteem→itibar, saygı
traditional family→geleneksel aile
predict→tahmin etmek
main→ana, esas
mission→ideal, amaç
goodwill→temiz kalplilik
arrogant→kibirli
set out→yola çıkmak, girişmek
fund→sermaye, ödenek
focus on→bir noktada toplamak

UNIT 12 (PERSONALITY TYPES)
strength→güç
weakness→güçsüzlük
formal→resmi
informal→resmi olmayan
easygoing→uysal
flexible→yumuşak başlı, değişken
upset→üzgün
miss small details→küçük ayrıntıları kaçırmak
candidate→aday
customer service→müşteri servisi
get stressed→streslenmek
concentrate→konsatre olmak
focused→odaklanmış
irresponsible→sorumsuz
responsible→sorumlu
unimaginative→yaratıcı olmayan
imaginative→yaratıcı
honest→dürüst
dishonest→dürüst olmayan, karaktersiz
threat→tehlike, tehdit
capable→yetenekli
get on with→geçinmek, anlaşmak
willingness→isteklilik
lack of→ -siz, -sız eki
belief→inanç
tend to→eğilimi olmak
terrified→dehşete düşmek
major→büyük
misunderstand→yanlış anlamak
morale→moral
motivation→motivasyon
mistake→hata
gain→kazanmak
punctual→dakik
tactful→ince ruhlu, düşünceli
neat→zarif
organised→planlı
sociable→sosyal
adaptable→uyumlu
outgoing→içi dışı bir, açık yürekli
disciplined→disiplinli
practical→pratik

UNIT 13 (LANGUAGE LEARNING)
modest→mütevazi
objective→tarafsız
point of view→açısından 
language→dil
Communicate with→iletişim kurmak
Native speaker→anadili konuşan kişi
strategy→strateji
develop→geliştirmek
culture→kültür
custom→gelenek
find out→öğrenmek
classify→sınıflandırmak
information→bilgi
finally→sonunda
categorize→kategorize etmek
write down→yazmak
put together→biraraya getirmek
afraid of→korkmak
look up→araştırmak
approach→yaklaşım
review→yeniden gözden geçirmek
interval→ara
improve→ilerletmek
efficent→etkili
vocabulary→kelime hazinesi
difficulty→zorluk
target language→öğrenilecek dil
obviously→açıkça
clearly→açıkça
agree→katılmak (bir fikre mesela)
personally→kişisel olarak
in my opinion→benim fikrime gore, bence
interrupt→kesmek, durdurmak
for instance→örneğin
in addition→ek olarak
efficiently→etkili biçimde

UNIT 14 (PRECAUTIONARY MEASURES)
precautionary→tedbirli
precaution→tedbir
global warming→küresel ısınma
danger→tehlike
sign→işaret
climate→iklim
solar energy→güneş enerjisi
air conditioning→klima
heating→ısıtma
generate→üretmek
reduce→azaltmak
reuse→yeniden kullanmak
recycle→geri dönüştürmek
seperate→ayrı
avoid→sakınmak, kaçınmak
pollution→kirlilik
vehicle→araç
stuff→eşya, nesne
in the first place→başlangıçta
turn down→azaltmak
advice→öğüt
suggestion→öneri
warning→uyarı
sun rays→güneş ışınları
sunglasses→güneş gözlüğü
sunburn→güneş yanığı
sun cream→güneş kremi
sunlight→güneş ışığı
damage→hasar
UV rays→ultraviyole ışınları
radiation→radyasyon
provide→önlemek
protection→koruma
protective→koruyucu
shade→gölge
in case→halinde, durumunda
sensible→duyarlı
save energy→enerjiyi koruma
desert→çöl, ıssız yer
island→ada
paradise→cennet
switch off→kapatmak

UNIT 15 (PREFERENCES)
preference→tercih
prefer→tercih etmek
cycling→bisiklete binme
beef→sığır eti
soccer→futbol
excellent→mükemmel
ensure→garantilemek
wide range→çok çeşitli
include→içermek, kapsamak
ballroom dancing→balo salonu dansı
demonstration→gösteri
cookery→aşçılık
beauty treatment→güzellik uygulaması
competition→yarışma
canoeing→kano kullanma
parasailing→paraşütlü yelken
Turkish bath→Türk hamamı
facility→imkan
leisure activities→boş zaman etkinlikleri
outdoor→açık hava
outdoor sports→açık hava sporları
competitive→rakip olabilen
free charge of→bedava
look after→bakmak (çocuğa mesela)
exhausted→bitkin
blow off steam→rahatlamak, nefes almak
put off→ertelemek
stand someone up→birini ekmek, planladığın görüşmeye gitmemek
over the moon→çok mutlu
look forward to→iple çekmek
would rather→tercih etmek
choice→seçenek
folk dancing→halk oyunu
spa→kaplıca
heavy workload→ağır iş yükü

UNIT 16 (EMPATHY)
argument→tartışma
absolutely→kesinlikle
exactly→kesinlikle
respectful→saygılı
sympathetic→sempatik
agreement→aynı fikirde olma, anlaşma
disagreement→anlaşmazlık
approval→onaylama
disapproval→onaylamama, itiraz
I am sure→eminim
If you ask me→eğer bana sorarsan
I am afraid I don’t agree with you→korkarım sana katılmıyorum
I agree→katılıyorum
Do you really think so? →gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
That’s right→bu doğru
Is that right? →bu doğru mu?
emphaty→empati, başkasının duygularını anlama
sympathy→halden anlama
obviously→açıkça
perspective→geniş bakış açısı
point of view→bakış açısı
put yourself in other people’s shoes→kendini başkasının yerine koyma
see the situation through someone’s eyes→durumu başkasının gözüyle görebilmek
selfish→bencil
experience→tecrübe
I can understand how you felt→nasıl hissettiğini anlayabiliyorum
I can imagine how hard it was for you→senin için ne kadar zor olduğunu hayal edebiliyorum
I am sorry to hear that→bunu duyduğum için üzgünüm
Bad luck! →kötü şans
Well done!→aferin
Congratulations! →tebrikler
How wonderful!→ne muhteşem!
How exciting! →ne heyecan verici!
Oh dear! Really? →canım gerçekten mi?
Poor you!→zavallı sen!
How awful! →ne kötü!
Frightening! →korkunç!
What a pity! →ne yazık
What a shame! →ne ayıp

 

 

 

“SBS ingilizce çıkmış kelimeler” üzerine 8 yorum

  1. yaa pardon amaa ingilizcede alışmak nasıl deniyor yorumlarınızı bekliyorum LÜTFEN YARDIM EDİN çeviri yaptım ama pek mantıklı bişe bulamadım sözlükte de yok NOLUR YARDIM EDİİİİİİİİİNNN

    Cevapla
  2. Şimdiden SBS’ye girecek olan tüm arkadaşlarıma başarılar diliyorum.(KENDİMDE DAHİL OLMAK ÜZERE)

    Cevapla

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.