Bir konunun, bir olayın bir ya da daha çok kahraman etrafında, belirli bir zaman ve yer içinde anlatıldığı anlatım tekniğidir.
Öyküleyici anlatım olay kaynaklı bir anlatım tekniğidir. Öyküleyici anlatımın olabilmesi için bir kişinin başından geçen bir ya da daha çok olayın olması gerekir. Bir kişinin başından geçenler, bir trafik kazası, bir futbol karşılaşması, geçmişte yaşadığı bir takım olaylar… öyküleyici anlatımın sınırlarına girmektedir.
“Karanlık bir kış gecesi saat üç sularıydı. Bilmem nereden eve dönüyordum. Herkes derin bir uykudaydı. O duruma gelmiştim ki kendisini dinleye dinleye kapılan insanlar gibi “Ah, bir polise rastlasam!” diyordum. Birden bire iki gölge gördüm. Biri hızlı hızlı sert adımlarla doğuya doğru giden ufak tefek bir adamdı. Diğeri sekiz on yaşlarında bir kız çocuğu.”
Öyküleyici anlatımda her şey hareket hâlindedir. Varlıklar hayatın akışı içinde devamlı bir hareketlilik ve değişme içinde ele alınır. Yukarıdaki parçada bu görülmektedir.
Özellikleri:
Olay, kişi, mekân ve zaman ortak öğeleridir.
Olaylar birinci şahsın ağzından anlatılabilir.
(Anlatıcı olay kahramanlarından biridir)
Sanat metinleri öyküleyici anlatımla yazılır.
Olaylar ilahi bakış açısıyla anlatılabilir.
Olaylar 3.şahsın ağzından anlatılabilir.(Olan biten bir kamera sessizliğiyle izlenip
anlatılır
Kişi, mekân ve zaman olay ve olay örgüsünü oluşturmak için kullanılan ögelerdir.
Öyküleyici anlatım hikâye, roman, anı, söyleşi, görüşme(mülakat) gibi metin türlerinde kullanılır.
Öyküleyici anlatımda bir olayın olması şarttır.
Yaşanmış olaylarda olay zincir, kurgulanmış olaylarda olay zinciri vardır.
3.Şahıs anlatımda anlatıcı her şeyi bilir.
Öyküleyici anlatım sanat metinlerinde ve öğretici metinlerde kullanılır.
Sanat metinlerinde anlatıcı kurmaca kişi öyküleyici metinlerde ise gerçek bir kişidir.
Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda
kullanılır.