Öyküleme (Hikâye etme)

     Yaşanmış ya da yaşanması mümkün bir olayın başkalarına sözle yada yazıyla anlatıldığı anlatım biçimidir.
• Olaya dayalı bir anlatım biçimidir.
• Bu anlatımın gerçekleşmesinde olay, yer, zaman ve kişiler temel öğeler olarak kullanılır.
• Olay ya kahramanın ağzından ya da başkasının ağzından anlatılır.
• Olayın bir zaman akışı vardır. 

v     Öyküleyici anlatımda olay; kişiler veya kişi işlevindeki kavram ve diğer varlıklar arasındaki karşılaşma ve çatışma sonucu ortaya çıkar.

v     Olaylar 1. şahıs veya 3. şahıs ağzından anlatılabilir.

v     Olaylar ilahi bakış açısıyla anlatılır.

v     Sanat metinleri, öyküleyici anlatımla yazılır.

v     Öyküleyici anlatım hikaye, roman, anı, söyleşi, görüşme (mülakat) gibi metin türlerinde kullanılır.

v     Öyküleyici anlatımda olay örgüsünü kişi, mekan, zaman, olaylar oluşturur.

v     Olay veya olay örgüsü metnin temasına göre düzenlenir.

v     Kurmaca metinlerde olay örgüsü; kurmaca olmayan metinlerde olay zincirinden söz edilir. 

NOT:

    Betimleyici anlatım ile öyküleyici anlatım birbiriyle karıştırılmamalıdır. Öykülemede olaylar, kişi veya kişilerin başından belli bir yerde, belli bir zamanda geçer. Betimlemede ise zaman, işler halde (hareketli)değildir yani durgundur.

     Buna fotoğraf ve film örneğini verebiliriz: Fotoğrafta zaman, olay ve varlıklar donmuştur. İşte betimleme bu donmuş durumun kelimelere dökülmüş şeklidir. Oysa filmde zaman, olay ve varlıklar hareket halindedir. İşte öykülemede belli bir zaman aralığında geçen olayları anlatan bir film gibidir. 

NOT:

    Bir paragrafta bazen birden fazla anlatım biçimi kullanılabilir. Özellikle betimleme ve öyküleme anlatım biçimleri iç içe kullanılabilir.
                       
ÖRNEK:

 “O gün erkenden evden çıkmış, yürüye yürüye sahile gitmişti. Bugün sadece kendisi erkenci değildi. Balıkçılar da erkenden işlerine koyulmuşlardı. Birkaç kişi balık tutarken ben de onları seyrediyordum. Birden bir gürültü koptu. Gürültünün geldiği tarafa baktığımızda sahil yolunda bir kazanın olduğunu gördük, hemen yardıma koştuk.”

Üstteki nesnelerden hareketle kısa bir öykü oluşturalım.

ÖRNEK ÖYKÜ:

Süleyman Efendi sabah erkenden uyanıp yine çay ocağını açmak için yollara düşmüştü. İki adımda bir durarak, vuran ayakkabısına koyduğu bezi düzeltiyor hem de ağrıyan narsını ovuyordu.

Çay ocağına geldiğinde Topkapı yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlamıştı. Ocağın altını yaktı ve elinde poğaçalarla, böreklerle gelip kahvaltılarını yapacak müşterilerini beklemeye başladı. 

Olay: Süleyman Efendi’nin işine gitmesi

Kişiler: Süleyman Efendi

Zaman: Sabah

Mekan: Topkapı

Anlatıcı: 3. şahıs

“Öyküleme (Hikâye etme)” üzerine 2 yorum

  1. su kenarındaki kurbağa arıyı yakalamaya çalışıyordu dilini uzatıyor arı kaçıyordu uzun süre devam etti en sonunda kurbağa sinirlendi bunun üzerine kurbağa diline hızlıca arıya deydirdi fakat arı kurbağanın dilini soktu bundan sonra kurbağa hiçbir arıya sataşmadı

    Cevapla

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.