Osmanlı Devleti’nde Kâğıt ve Matbaa


Matbaanın Osmanlı Devleti’nde kullanılma­sı 18. yüzyılda gerçekleşmiştir. Ancak Osmanlı Dev­leti’nde yaşayan Musevi ve Ermeni azınlıklar daha önce matba­ayı kullanarak kendi dillerinde kitaplar basmışlardır.

Osmanlı Devleti, Lale Devri’nde Batı’nın ilerleyişini takip etmek için Avrupa ülkelerine elçi­likler açmış ve konsoloslar atamıştır. Bunlardan biri olan ve Fransa’ya elçi olarak atanan 28 Meh­met Çelebi’den, Fransa’nın uygarlık, eğitim, as­kerî alandaki gelişmeleri takip ederek rapor etme­si istenmiştir. 28 Mehmet Çelebi’nin oğlu olan Said Mehmet Efendi, gelişmenin eğitimden kay­naklandığına ve bunun için matbaanın gerekli ol­duğuna inanmıştır.

Osmanlı Devleti’nde Türk matbaacılığının ortaya çıkmasında önemli şahsiyetlerden biri İbrahim Müteferrika’dır. 1719 yılından itibaren matbaacılıkla il­gilenen İbrahim Müteferrika, 1726 yılında Matba­anın Gerekleri adlı bir dilekçeyle dönemin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ile şeyhülis­lama başvurdu. Ancak sadece din dışı kitapların basımı için izin alabildi. 1727 yılında da Sait Efen­di ile birlikte ilk Osmanlı matbaasını kurdu.

Matbaanın Osmanlı Devleti’ne geç gel­mesinin nedenleri;

1. Dinî tutuculuk,

2. Teknik nedenler,

3. Toplumun hazır olmaması,

4. Hattatlık mesleğinin yaygın ve geleneksel bir uğraş olarak etkin olmasıdır.


Reblog this post [with Zemanta]

“Osmanlı Devleti’nde Kâğıt ve Matbaa” üzerine bir yorum

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.