lise 4 türk edebiyatı 1.dönem 1.yazılı soruları ve cevapları 2014-2015

Peyami Safa’nın bir romanını okudum. Server Bedi takma adıyla yazdıklarından… Romanın da adını söyleyeyim: Hey Kahpe Dünya. Kaç yılında yazıldı¬ğını, ilk basımın ne zaman yapıldığını bilmiyorum. 1944 basımı ikinci basımdan okudum. Hey Kahpe Dünya, hayli ilginç bir roman. Bir defa Peyami Sa¬fa’nın ne kadar işlek, akıcı bir kalemi olduğunu yine kanıtlıyor. Soluk soluğa, saniye ara vermeksizin okuyorsunuz. Önemsemediği, geçim derdiyle yaz¬dığı romanlarına Server Bedi adım uygun gören Peyami Sata, çalışkanlığıyla şaşırtıyor bugün. Böy¬lesi takma adlı, kimisi kitap olarak yayımlanmış, kimisi dergilerde, gazetelerde tefrika hâlinde kalmış pek çok eseri var. Okuduklarım, hiç de yabana atı¬lacak verimler değil.
SORU: Bu parçada Peyami Safa’nın hangi özelliklerinden bahsedilmiştir? Yazınız. (10p)
Cevap: Server Bedi takma adıyla roman yazdığından, Bunlardan Hey Kahbe Dünya, isimli eserini okuduğundan, akıcı bir üslüba sahip olduğundan, bazı romanlarının tefrika edilmiş halde kaldığından, kitaplaşamadığından, geçim derdiyle yazdığı romanlarda bile üstün sanat eseri olduğundan, çalışkanlığıyla başkalarına hayrette bıraktığından bahsedilmiştir.

SORU: Peyami SAFA öz Türkçe kullanımında aşırılık ve öz kültürümüz ve Batı kültürü konularında kimlerle şiddetli polemiklere girmiştir? Yazınız. (5 p.)
CEVAP: Öz Türkçe kullanımında aşırılık konusunda Nurullah ATAÇ’la Batı Kültürü ve öz kültürümüz konusunda Nazım Hikmetle şiddetli polemiklere girmiştir.

SORU: Aşağıdaki boşlukları doğru biçimde doldurunuz. (5 p.)
a) ………varoluşçuluk.., insanın varoluşuyla doğal nesnelere özgü varlık türü arasındaki karşıtlığı büyük bir güçle
vurgulayan, iradesi ve bilinci olan insanlarına, irade ve bilinçten yoksun nesneler dünyasına fırlatılmış olduğunu öne
süren bir düşünce okuludur.
b) Birinci ve ikinci dünya savaşı arasında ……Batı..……dünyasında ortaya çıkan ve ………ruh……………..bunalımını esas alan edebi hareketlerden yararlanılmıştır.

SORU: Peyami SAFA’nın “9. Hariciye Koğuşu” ve “Fatih-Harbiye” romanlarını bildiğiniz tüm yönleri ile tanıtınız. (10 p.)
CEVAP:1. 9. Hariciye Koğuşu: 1. Yazarın hayatından etkiler taşıdığı için otobiyografik bir romandır. 2. Edebiyatımızın başarılı psikolojik romanlarındandır. 3. Bu romanda mekân kahramanın psikolojisini daha iyi vermek amacıyla kullanılmıştır. 2. Fatih-Harbiye: Doğu-batı çatışmasını ele alır. Fatih, doğu kültürünü; Harbiye batı kültürünü; tramvay ikisi arasındaki ilişkiyi sembolize eder.

“Cumhuriyetçilik; uluşçu, demokratik, özgürlükçü, çoğulcu bir yönetim ilkesidir. Toplumun kimi kesimleri yoksulluk ve acı içinde kıvranıp ezilirken kimilerinin de sevinç içinde yaşamaları Cumhuriyetle bağdaşmaz. Cumhuriyetçiliğin gerektirdiği ödevler yerine getirilmezse yönetim bozulur, yozlaşır. Toplum bir karşgaşa (anarşi) içine sürüklenir. Devletin etkinliği azalır. Yasadışı kaynaklardan beslenen zorbalık ülkede söz sahibi olur. Zayıflar, arkasızlar ezilir. Ticaret bozulur.Adalet işlemez. Can ve mal güvenliği yok olur.”
SORU: Cumhuriyetçiliğin Nitelikleri metninden hareketle Cumhuriyetçilik ilkesinin özellikleri ve bu ilkenin Türk toplumuna sağladığı faydalarla ilgili neler söylenebilir? Yazınız.(5 p.)
CEVAP: Cumhuriyetçilik ilkesinin özellikleri ulusçu, demokratik, özgürlükçü ve çoğulcu olmasıdır. Bu, ilkenin Türk toplumuna sağladığı faydalar dengeli, huzurlu, refah içinde toplum oluşturulmasıdır.

Okuduğu bunca kitaplar ona cılız, işe yaramaz, dahası aşağılık ve iğrenç bir yaratık olduğunu aşılamaktan başka ne anlatmıştı? Bütün ömrünü değersiz şeylere boyun eğmeyi öğrenmek için harçamış gibi duyumsuyordu kendini.”
SORU: Karşılaşma metninde insanın iç dünyası yansıtılırken yoğun biçimde hangi bilim dalı ya da dallarından yararlanılmıştır? Yazınız. (5 p.)
CEVAP: Karşılaşma metninde insanın iç dünyası yansıtılırken yoğun biçimde psikoloji ve psikiyatri bilim dallarından yararlanılmıştır.

SORU: Yaptığınız araştırmalardan hareketle Karşılaşma adlı metnin hangi düşünce akımı çerçevesinde ele alınabileceğini sebepleriyle birlikte yazınız. (10 p.)
CEVAP: Yaptığımız araştırmalardan hareketle Karşılaşma adlı metnin varoluşçuluk (egzistansiyalizm düşünce akımı çerçevesinde ele alınabileceğini söyleyebiliriz. Çünkü varoluşçuluk bir bunalım edebiyatıdır. Bunalım psikolojisi içinde olan insanlar ele alınır. Karşılaşma metninde de psikolojik bunalım yaşayan bir kişinin iç dünyası bize aktarılmaktadır. Metindeki kahramanın özünü elde etmeye çalışması, kendi benliğinden kurtulamaması, varlığı sorgulaması, kendi seçimini sınırlayan ve koşullandıran bir durum içinde olması varoluşçuluk akımının etkilerini göstermektedir.

“Madde açık, ruh gizlidir. Bütün hakikatler ruhundur. Biz bu ruhu tanımıyıruz. Anadolu nasıl duyar, nasıl sever, nasıl coşar bilmiyoruz. Makine, makine. Yirminci asrın ateş kusan mabudu.”
SORU: Yaptığınız araştırmalardan hareketle Tohum adlı metnin hangi düşünce akımı çerçevesinde ele alınabileceğini sebepleriyle birlikte yazınız.. (5 p.)
CEVAP: Yaptığınız araştırmalardan hareketle Tohum adlı metnin Sezgicilik düşünce akımı çerçevesinde ele alınabileceğini söyleyebiliriz. Çünkü sezgicilikte maddenin sıkıcılığından kurtulup sezgiye, duyguya sığınma söz konusudur. Gerçeğin göünenin ötesinde olduğu anşayışı metinde Anadolu-ruh şeklinde işlenmiştir. Anadolu’ya dıştan bakmak ile onun ruhunu sezinlemenin farklılığı üzerinde durulmuştur.

SORU. Cumhuriyet Dönemi edebi metinlerinde Atatürk İlke ve inkılâpları ile Atatürkçülüğün yeri ve önemi ile ilgili neler söylenebilir? Yazınız. (10 p.)
CEVAP: Cumhuriyet Dönemi edebi metinlerinde Atatürk İlke ve inkılâpları ile Atatürkçülük çok önemli yer tutmaktadır. Bir çok eserin ya birinci konusu yada ikincil konusu Atatürk, Atatürkçülük veya Atatürk ilke ve inkılaplarıdır. Cumhuriyetin ilk yıllarında yazar ve şairler Atatürk ilke ve inkılaplarının halka benimsetilmesi konusunda kendilerini sorumlu görmüşler ve eserlerini bu doğrultuda kaleme almışlardır.
SORU: “ Dil, sanat ve edebiyat üzerindeki uyarıcı yazılarıyla Cumhuriyet sonrası edebiyatımızda yol gösterici görevini üstlenmiş; düz yazıda devrik cümlenin gerekliliğini savunmuş bir yazarımızdır. Türk edebiyatında modern anlamda deneme türünde ilk yazar ve eleştirmendir. Okuruma Mektuplar, eserleri arasında yer alır. “
Bu parçada tanıtılan sanatçımız kimdir? (5 p.)
CEVAP: (NURULLAH ATAÇ)

SORU: Aşağıdaki eserlerin karşılarına yazarların adlarını yazınız. (5 p.)
Prospero ile Caliban NURULLAH ATAÇ Canan PEYAMİ SAFA
Bir Tereddütün Romanı
PEYAMİ SAFA Cingöz Recai PEYAMİ SAFA
Karalama Defteri NURULLAH ATAÇ Günlerin Getirdiği NURULLAH ATAÇ
Yalnızız PEYAMİ SAFA Günce–1,2 NURULLAH ATAÇ
Huzur AHMET HAMDİ TANPINAR Cumbadan Rumbaya PEYAMİ SAFA
SORU Yandaki ibareleri şemalardaki yerlerine yerleştiriniz. (10 p.) ansiklopedik yazar/Cingöz Recai/Server Bedi/deneme/öztürkçe/

SORU Aşağıdaki terimleri açıklayınız. (10 p.)
MOTİF: Metni meydana getiren anlam birliklerini en kısa şekilde ifade edebilecek kelime veya cümledir.
VAROLUŞÇULUK: İnsanın varoluşuyla doğal nesnelere özgü varlık türü arasındaki büyük bir güçle vurgulayan, iradesi, bilinci ve aklı olan insanların irade ve bilinçten yoksun nesneler dünyasına fırlatılmış olduğunu öne süren bir düşünce akımıdır.

SORU Aşağıda karışık olarak verilen özelliklerden on tanesi Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatına aittir. Bu on özelliği tespit ederek sağ sütuna maddeler halinde yazınız. (10 p.)
KARIŞIK ÖZELLİKLER CUMHURİYET DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
1.Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çalışmaları aralıksız olarak sürmüştür. 2. Tabiatla iç içe oldukları için sanatçılar benzetmelerde doğadan yararlanmışlardır.3. Şiirlerde genellikle yarım uyak kullanılmıştır. 4. Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış gerçekçi bir anlayış güdülmüştür. 5. Yiğitlik, ölüm, savaş ve aşk gibi konular işlenir. 6. Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır. 7. Şiir, roman, hikâye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur. 8. “Kafiye göz için değil, kulak içindir.” ilkesi geçerli oldu. 9. Cumhuriyetin kuruluşuyla 1940 (İkinci Dünya Savaşı) yılları arasında eser veren şair ve yazarlar genellikle daha önceki Milli Edebiyat akımının etkisinde tam anlamıyla ‘yerli’ ve ‘halka doğru’ ; veya Batı’nın, özellikle Fransız edebiyatının etkisinde kişisel yollarında yürümüşlerdir. 10. Fransız klasisizmi ile romantizm, şiiri ve edebiyatı etkilemeye başlar.11. Cumhuriyet edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve Atatürk devrimleri vardır. Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır. Milli duygu ve heyecan geliştirmeye yönelik bu çabalar Milli edebiyatın bir devamı niteliğindedir. 12. Toplumdan ve gerçeklerden kaçılarak kişisel sanat anlayışı şiire egemen oldu. Hüzün, acı, hastalık birer esin kaynağıydı. 13. Milli edebiyatla başlayan halka inme, Anadolu’yu tanıma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş, Türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir. Artık edebiyat İstanbul’un sınırlarını tamamen aşmıştır. 14. Yabancı sözcüklere, tamlamalara ve önadlara (sıfatlara) çokça yer verildi. 15. Yeni kurulan devlet ile yapılan bazı devrimleri halka tanıtmak ve benimsetmek görevi Cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştü. Sanatçı, siyaset ile halk arasında bir köprü olmuş, devrimleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur. 16. Klasik şiirden alınan “serbest müstezat” Fransız şiirindeki serbest nazım örneklerine yaklaştırıldı. Ayrıca Fransız şiirinden alınan “sone” , “terza rima” gibi nazım şekilleri denendi. 17. Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu’nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşmeye yoluna gidilmiştir. Ancak bazen çok aşırıya gidilerek halkın anlayamadığı kelimeler dile konularak Türkçe yabancı bir dil haline gelmiştir. 18. Genellikle aruz ölçüsü kullanıldı. 19. Cumhuriyet’ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve folklörü ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan’ın, Yunus’un tarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir.Türk edebiyatı, batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır. 1) Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çalışmaları aralıksız olarak sürmüştür.
2) Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış gerçekçi bir anlayış güdülmüştür.
3) Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır.
4) Şiir, roman, hikâye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur.
5) Cumhuriyetin kuruluşuyla 1940 (İkinci Dünya Savaşı) yılları arasında eser veren şair ve yazarlar genellikle daha önceki Milli Edebiyat akımının etkisinde tam anlamıyla ‘yerli’ ve ‘halka doğru’ ; veya Batı’nın, özellikle Fransız edebiyatının etkisinde kişisel yollarında yürümüşlerdir.
6) Cumhuriyet edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve AtaTürk devrimleri vardır. Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır. Milli duygu ve heyecan geliştirmeye yönelik bu çabalar Milli edebiyatın bir devamı niteliğindedir.
7) Milli edebiyatla başlayan halka inme, Anadolu’yu tanıma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş, Türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir. Artık edebiyat İstanbul’un sınırlarını tamamen aşmıştır.
8) Yeni kurulan devlet ile yapılan bazı devrimleri halka tanıtmak ve benimsetmek görevi Cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştü. Sanatçı, siyaset ile halk arasında bir köptü olmuş, devrimleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur.
9) Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu’nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşmeye yoluna gidilmiştir. Ancak bazen çok aşırıya gidilerek halkın anlayamadığı kelimeler dile konularak Türkçe yabancı bir dil haline gelmiştir.
10) Cumhuriyet’ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve folklörü ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan’ın, Yunus’untarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir.Türk edebiyatı, batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır.

www.sorubak.com

Dokümanın Görselli Tam Halini İndirmek için TIKLAYINIZ

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.