Hikaye türünün Türk ve dünya edebiyatındaki ilk örnekleri ve gelişlimi

lk  Çağ  Anadolusu’nda   masal,  ve  tarihi  olayları  anlatan   eserlerle  oluşmuştur.  Orta  Çağ’da  özellikle  Hindistan’da  “Binbir  Gece  Masalları”  sağlam  bir  hikaye  geleneğinin  varlığını  bildirmektedir.  Bu  gelenek,  Arapça’dan yapılan  çevirilerle  Avrupa’ya   masal,  efsane,  rivayetler  şekliyle  yayılmıştır.

Batı dünyasında hikâyeye  bugünkü  anlamda  ilk edebi  kimlik  kazandıran,  İtalyan  yazar   Boccacio’dur.  XVI.  Yüzyılda yazdığı  “Decameron”  adlı  eseriyle  ilk  hikâye  örneğini  vermiştir. XVIII . yüzyılda Voltaire  bunu geliştirir.  Rönesans’ın   etkisiyle  de  XIX. Yüzyıl  edebiyatının  en yaygın  türü  olmuştur. Alphonse   Daudet ve Guy  de Maupassant  gibi Fransız  yazarlar bu türün güzel  örneklerini  vermişlerdir. İngiliz  edebiyatında  Stevenson,  Rudyard  Kipling  önemli  eserler  vermişlerir.

Daha  sonraları Mark Twain , John   Stainbeck ,  Anton   Çehov  gibi  sanatçılar  mizahi  hikâyeleriyle  bu  alanda  ün  kazanmışlardır.

Bizde,  destanlar,   halk  hikâyeleri ,  ve  masallarla  eski bir  temeli  olan  bu  tür,  XIV. ve  XV. Yüzyıl-da  “Dede  Korkut  Hikâyeleri”  ile   çağdaş  hikâye  tekniğine  yaklaşmıştır.

XIX. yüzyılda  Tanzimat’la  gelen  yeniliklerle  birlikte Emin Nihat  on iki parçadan  oluşan Müsameretname “ adlı eseriyle ilk  denemesini  yazar  Ancak bu hikâyeler  “Binbir  Gece  Masalları”nı hatırlatır niteliktedir. Bugünkü  anlamda  ilk  hikâye    örneğini Ahmet  Mithat  Efendi  “Letâif-i   Rivayât  (söylenegelen  güzel   şeyler)  adlı  eserini  yazarak  vermiş;  “Kısadan  Hisse”  ile bu  türü  geliştirmiş, Sami  Paşazade  Sezai : “Küçük  Şeyler”  adlı  eseriyle  modern  hikâyeyi  oluşturmuştur.

Edebiyat-ı Cedide döneminde yalın diliyle dikkat çeken Uşaklıgil, titiz gözlemciliğiyle gerçekçi hikâye geleneğini başlatan yazardır. Bu dönemin diğer yazarları Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Saffeti Ziya idi.

İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra gelişen  Milli  Edebiyat akımıyla birlikte hikâyede toplum ve siyaset problemleri işlenmeye başlandı. Türkçe’de yabancı kelimelerin temizlenmesi, yazıda konuşma dilinin hakim olması, taşra hayatının gerçekçi bir üslupla edebiyata taşınması gibi özelliklerle bilinen bu dönemde Ömer Seyfettin, Türk hikâyeciliğinde yeni bir çığır açtı.

Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay izledi. F. Celalettin, Selahattin Enis, Sadri Ertem, Cemal Kaygılı, Sebahattin Ali, Kenan Hulusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, Mahmut Şevket Esendal Cumhuriyet Dönemi hikâyesini hazırlayan isimlerdir.

Cumhuriyet Dönemi 1930’lar sonrasını kapsar. Bu dönemde alışılmışın dışında bir hikâye dünyası kuran Sait Faik Abasıyanık, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaç) diyalogların usta yazarı Orhan Kemal, Mehmet Seyda, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, Kemal Bilbaşar, Kemal Tahir ve Ahmet Hamdi Tanpınar hikâye yazarları olarak ön plana çıktı. Günümüzde Türk hikâyeciliği geniş bir konu ve üslup zenginliğiyle sürmektedir.

“Hikaye türünün Türk ve dünya edebiyatındaki ilk örnekleri ve gelişlimi” üzerine bir yorum

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.