Hemşire, TDK’ya göre; Mesleki eğitim almış, hekimle iş birliği yaparak hastaya bakan sağlık çalışanına verilen isimdir.
2 Mart 1954 tarihli 8647 sayılı Resmi Gazete’ye göre; hemşireliğin tanımı şöyledir: Türkiye’de üniversitelerin hemşirelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksek okullarından mezun olan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenler ile öğrenimlerini yurt dışında hemşirelik ile ilgili, Devlet tarafından tanınan bir okulda tamamlayarak denklikleri onaylanan ve diplomaları Sağlık Bakanlığınca tescil edilenlere Hemşire unvanı verilir.
Bu kanunun yürürlüğe girmesinden evvel usulüne göre hemşirelik sınıfına alınmış olanlar sanatlarını yapmaya ve hemşire unvanını kullanmaya devam ederler.
Türkiyede hemşirelik eğitimi sağlık meslek liseleri ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde yapılmaktadır. Hemşirelik eğitimi sağlık mesleklerinde 4 yılda verilmektedir. 4 yılın sonunda dileyen öğrenciler meslek yüksek okullarında eğitimlerine devam ederek hemşirelik alanlarında yükselebilmektedirler.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun saptamalarına göre; 2001 yılında Türkiye’de 75.879 hemşire bulunmakta ve aynı verilere göre hemşire başına 903 kişi düşmekteydi.
Modern hemşireliğin kurucusu; Florence Nightingale’dir. Nightingale; şu sözleriyle ünlüdür; “Tanrının en değerli armağanı olan hayat, çok defa hemşirenin ellerine terk edilmiştir.” İlk Türk hemşire; Selçuklu döneminde yaşamış olan Gevher Nesibe’dir.
12 Mayıs günü, Florence Nightingale’in doğum günüdür ve her yıl dünyada “Hemşireler Günü” olarak kutlanmaktadır.