Dilin sosyal hayattaki önemi

Dil, duygu ve düşünceyi insandan insana aktaran bir vasıta olmakla kalmaz, insanlardan oluşan toplulukları, bir yığın veya bir kitle olmaktan da çıkarır. Onları daha üst bir sosyal oluşum haline getirir. İnsanı; aralarında, duygu ve düşünce birliği, ülkü ve kader birliği, birlikte yaşama duygusu, vatan, tarih, din birliği oluşmuş toplum haline getirip millet yapar. Millet olabilmek de, millet olarak kalabilmek de dile sahip çıkmakla mümkündür. Milletlerin ürettikleri her şey, dil ile ifade edilir ve medeniyetler de dil ile yükselirler. Toprak olmadan ağaç, ağaç olmadan meyve nasıl olmazsa, dil olmadan da medeniyet olamaz.
Çinli filozof Konfüçyüs, dilin önemini şu meşhur sözüyle anlatır:

“Bir memleketin idaresini ele alsaydım, yapacağım ilk iş, hiç şüphesiz dili gözden geçirmek olurdu. Çünkü dil kusurlu ise; kelimeler düşünceyi ifade edemez. Düşünce iyi ifade edilemezse; vazife ve hizmetler gerektiği gibi yapılamaz. Vazife ve hizmetlerin gerektiği gibi yapılamadığı yerlerde âdet, kaide ve kültür bozulur. Âdet, kaide ve kültür bozulursa adalet yanlış yönlere sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. İşte bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir.”
Türk dilinin en eski yazılı belgeleri sayılan Köktürk Kitabelerinde dilin önemi vurgulanmakta ve millet hayatında ne gibi değişikliklere yol açtığına işaret edilmektedir:”Üze kök basmasar, asra yir telinmeser, ilingin törüngün kim artatı udaçı èrti”5 ( Üstte gök çökmese, altta yer delinmese, ilini töreni kim bozabilecekti?) Cümleleriyle il (vatan) ve törenin bozulmasının sebepleri sayılırken aynı kitabenin aynı yüzünde 8. Sırada: “Türk begler Türk atın ıtı, Tabgaçgı begler Tabgaç atın tutupan Tabgaç kaganka körmiş” ( Türk beyler kendi adlarını bıraktılar. Çinli beylerin adlarını aldılar. -Böylece- Çinli beylere teslim oldular.) denmektedir.
Dile bakıldığı zaman o dili kullanan insanın özellikleri nasıl ortaya çıkarılabilirse, elinizde tarihî, sosyal ve coğrafî bir bilgi olmadan da dil verilerinden isabetli tespitler yapabilirsiniz. Köktürk Kitabeleri bu konuda en güzel örneklerdendir. Yüksek bir kültür dilinin olgunluğunu gözlemleyebildiğimiz hitabet özelliği taşıyan bu kitabeler okunduğunda Türk Milletinin tarih-toplum-kültür-sanat-devlet yapısı-töresi-inançlarıirfan-kültür-hars-ekin adlarıyla ifade edilen sosyal ürünlere bakılarak dil ile millet, dil ile kültür, dil ile düşünce arasındaki bağları sezmek mümkündür. Çünkü bir milletin sahip olduğu bütün değerler, dil binasını oluşturan kelimelerde, cümlelerde, deyimlerde, metinlerde ifadesini bulmakta ve böylece nesilden nesile aktarılmaktadır. gibi pek çok konuda sağlıklı tespitlere ulaşma imkanı yakalanmaktadır. Tıpkı insanın ruhu gibi toplumun ruhu da dilde kendini gösterir. Sözlü ürünleri de içine alan bir genişlikte

5 BK. Doğu, 18, M. Ergin, Orhun Abideleri,Boğaziçi Yay.İst. 10.Bs. s.38

 

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.