Deyimler

DEYİMLER:

Bir durumu ifade etmek için benzer sözlerle çağrışım yapan kalıplaşmış ifadelere deyim denir.

Deyimlerin başlıca özellikleri şunlardır;

a-       Deyimler en az iki kelimeden oluşurlar.

Kafa tutmak, göze girmek, dil dökmek, burnundan solumak, gözleri dolmak…

Yangına körükle gitmek, başını kaşıyacak vakti olmamak, saç başa girmek, dereyi görmeden paçaları sıvamak….

b- Deyimleri oluşturan sözcükler çoğu zaman gerçek anlamlarından uzaklaşırlar ve mecaz anlam taşırlar.

Çalışkanlığı ile bütün öğretmenlerinin gözüne girdi.

Bu cümlede çalışkanlı ve başarısı ile bütün öğretmenlerinin dikkatini çekerek onların sevgisini kazandı anlamında “göze girmek” deyimi kullanılmıştır. Gerçek anlamı ile düşündüğümüzde öğrencinin öğretmenlerinin gözünden içeri girmesi söz konusu değildir.

c- Deyimler kişilere göre çekimlenebilir ve tek olarak söylendiklerinde mastar olarak yani sonuna –mek, -mak getirilerek söylenirler.

Göze batmak

Yarmazlığı ile herkesin gözüne batmaya başladı.

d- Atasözleri gibi kalıplaşmış ifadelerdir.

e- Söyleyenleri belli değildir.

f- Atasözleri gibi nasihat edip öğüt verme yoktur.

g- Yargı yani bilgi vermezler.

 

ÖRNEK:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde telaşlanmak anlamında bir deyim kullanılmıştır?

A)                     İçeride konuşulanlara şöyle bir kulak kabarttım.

B)                     Günlerdir gözümüz yollarda kaldı.

C)                     Çok sinsi biri saman altından su yürütüyor.

D)                     Onun buraya geldiğini duyunca etekleri zil çaldı.

 

ÇÖZÜM:

A seçeneğinde konuşulanları gizlice dinlemek, B seçeneğinde çok beklemek, merak etmek, C seçeneğinde uyanık olmak anlamı vardır.

Seçeneğinde ise kendisinden çekinilen bir kişinin geleceği söylenince telaşlanmak anlamı vardır. Dolayısıyla cevap D seçeneğidir.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.