Demokratikleşme paketiyle neler değişti/değişecek?

Sorubak Bilgi BankasıYÜZDE 10 BARAJINI DEĞİŞTİRECEĞİZ

– Seçimsistemini tartışmaya açıyoruz. Yüzde 10 barajı Ak Partinin getirdiği   bir sistem değildir. 3 farklıalternatifi tartışmaya açıyoruz.   1- Yüzde 10 ilde devam edebiliriz.   2- Barajı 5’e çekip, daraltı3- Ülke barajını tamamen kaldırarak dar bölge seçimsistemini getirebiliriz.   Bunu önümüzdeki günlerde tartışacağız.

SİYASİ PARTİLERE YARDIMIN KAPSAMI DEĞİŞİYOR

– Siyasi partilere Devlet yardımının kapsamını değiştiriyoruz. Yüzde 7 olanoranıyüzde 3’e çekiyoruz.

– Siyasi partilerin teşkilatlanmalarına dakolaylıkgetiriyoruz. İlçede teşkilanlanmak   için belde de teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırıyoruz.

– Siyasi Partilerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. İki kişiden fazla   olmamak kaydıyla…

– Siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırıyoruz. Oy verma hakkına sahip   herkesin üye olmasına imkan sağlayacağız.

FARKLI DİLDE SİYASİ PROPAGANDA YAPILABİLECEK

– Farklıdil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanıgetiriyoruz. Ön seçimlerde   de bu hakkı tanıyacağız.

AYRIMCILIĞA CEZA GELİYOR

– Ayrımcılığa ağır cezalar getiriyoruz. TCK’da dini inancın gereğinin yerinegetirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Ayrımcılıkla MücadeleKurulukuruyoruz.

W, X, Q HARFLERİNE ÖZGÜRLÜK

– Belirli harflerin kullanılmasından dolayı varolan cezayı kaldıroyruz. Klavyelere   özgürlükgetiriyoruz.

-Toplantı ve gösteriyürüyüşlerinde süreyi uzatıyoruz. Hükümet komiseri uygulamasına   son veriyoruz. DüzenlemeKurulu bu işlere bakacak.

ÖZEL OKULLARDA FARKLI DİL İLE EĞİTİME İMKAN VERİLİYOR

– Özelokullardafarklıdil ve lehçelerde eğitim yapılmasının imkanınıaçıyoruz.   Daha önce kursa izin vermiştik. Sonra farklıdil ve lehçeleri seçmeli ders yapmıştık.   Şimdi de farklıdil ve lehçelerde eğitimeimkanveriyoruz. Dil ve lehçeler Bakanlar   Kurulu Kararıyla belirlenecek. Burada belli derslerTürkçe okutulmaya devam   edilecek.

KÖY İSİMLERİ DEĞİŞTİRİLEBİLECEK

– Köy isimlerinin önündeki engel kaldırılıyor. Köy’lerin 1980’e kadar kullandığıtarihi isimleri yeniden almasına imkan sağlıyoruz. İl ve ilçe için yasaldüzenleme,   köy isimlerinde İçişleri Bakanlığı yetkili olacak.

– Nevşehir Üniverstesinin ismini Hacı Bektaş Üniversitesi olarak değiştiypruz.

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASINA YASAL GÜVENCE GETİRİYORUZ

– Anayasal düzenleme yapmıştık. Yasaldüzenlemeyihayata geçireceğiz. Kişilerin   özelbilgileri kimseyle paylaşılmayacak.

– Yardım toplamakonusundaki sınırlamayı kaldırıyoruz. Yönetmeliği geçen hafat   yayınlamıştık. Kanundaki sınırlamayı da kaldırıyoruz.

İDARİ DÜZENLEME GEREKTİREN REFORMLAR/ BAKANLAR KURULU   KARARI, YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ VEYA GENELGE

KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:

– Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüü yasağını kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadınçalışanlarıngiyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz.

İLKOKULLARDAKİ AND KALKIYOR:

– İlkokullardakiöğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. Geçen yıl orta okullarda bu uygulamayı kaldırmıştık. Şimdi de ilkokullarda kaldırıyoruz.

– MOR GABRİEL MANASTIRI’NIN ARAZİSİ İADE EDİLİYOR:

Mor Gabriel Manastırı’nın arazisiiade ediliyor. Böylece bir haksızlığı gideriyor Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz. Şu anda 250’den fazla iade yaptık.

ROMAN DİL VE KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ KURULUYOR:

– RomanDil ve KültürEnstitüsükuruyoruz. Karşılaştıklarısorunlarlaaraştırmalar yapmak amacıyla bir ilimiz üniversitesi bünyesinde enstitü kuracağız. Adımlar atıyoruz bu amaçla 2009 yılındaTürkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimizroman çalıştayı sonrası çalışmalarıhızlandırıyoruz. Özelliklebarınma noktasında çok önemli bir adım attık, TOKİ eliyle Romankonutları yaptık. Bu inşaatlardevam ediyor. Projeler hazırlanıyor.

Demokratikleşme paketimiz işte bu paketlerden oluşuyor. En kapsamlı reform sürecini başlatıyoruz. Yenihedeflere ilerlemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız reform paketininülkemize hayırlı olmasını diliyorum.


Başbakan Erdoğann düzenlediği basın toplantısı ile “Demokratikleşme Paketi’nin içeriğini paylaştı.

Erdoğan, konuşmasına “Çeşitli dillere yapılan tercüme yoluylaulaştığımız, dünya üzerindeki sevgiliTürkiye dostları, değerli kardeşlerim, sesimizi Türkiye’ye ve dünyaya duyuran, medyamızın çok değerli mensupları, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyor; birazdan Türkiye’ye ve dünyaya ilan edeceğimiz demokratikleşme paketinin, ülkemiz, milletimiz, bölgemiz; ekonomimiz ve demokrasimiz; en önemlisi de birliğimiz ve kardeşliğimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” diyerek başladı.

Paketin oluşumuna katkı sağlayan çalışma arkadaşlarına, ilgili kurum ve kuruluşlara şükranlarını ifade eden Erdoğan, “3 Kasım 2002 seçimlerinde ve sonraki her seçimde bizi destekleyen, bu 11 yıllık reform sürecinin bizzat sahibi olan, reform kararlılığımızı her daim diri tutan ve bizi muhafaza eden bu noktada desteklerini esirgemeyen aziz milletimize, konuşmamın en başında teşekkür ediyorum. Gazi Mustafa Kemal’den, bir demokrasi şehidi olarak gönüllerimizde silinmez yer edinen merhum Adnan Menderes’e, değişim sevdalısı merhum Turgut Özal’dan, bütün bir ömrünü Türkiye’nin özgürleşmesine adamış merhum Erbakan’a kadar, Türkiye’nin büyümesi, kalkınması, demokratikleşmesi ve özgürleşmesi için mücadele vermiş herkese buradan milletçe minnettarlığımızı ifade ediyorum” diye konuştu.

Erdoğan, özellikle, 3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan, 11 yıl boyunca da aynı istikamet doğrultusunda fedakarca görev yapan, milli iradeyi en güçlü şekilde savunup, milletin talepleri doğrultusunda çalışan Meclis’e, milletvekillerine, şu an görevde bulunan ya da 11 yıl içinde çeşitli görevlerde bulunmuş, Türkiye’nin reformlarına katkılar sağlamış, Türkiye’nin demokratikleşmesi için çalışmış herkese teşekkür etti.

“Uzun soluklu bir sürecin sadece bir safhası”

“Birazdan açıklayacağımız paket, elbette 11 yıllık uzun soluklu bir sürecin sadece bir safhasıdır” diyen Erdoğan, uzun soluklu sürecin bu safhasında, paketin hazırlanmasında emeği geçen Başbakan yardımcılarına, bakanlara, genel başkan yardımcılarını, milletvekillerine, bürokratlara ve tüm kurumlara da şükranlarını ifade etti.

Erdoğan, Türkiye’nin, terörle mücadele kadar, demokratikleşme hafızasını da kaydeden ve değerlendiren, bu paketin oluşumunda koordinasyon görevi yapan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığına ayrıca teşekkürlerini iletti.

Türkiye için gerçekten tarihi bir anı yaşarken, özellikle teşekkürü hak eden, özellikle şükran ve minnet ifadelerini hak eden bir kesim olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Tarih sahnesine çıktığımız andan bugüne kadar, hürriyet ve istiklalimiz için sayısız şehitler verdik. Her bir şehidimiz, fedakarca ve kahramanca canını ortaya koyarken, arkasında kalan ülkesinin ve milletinin, huzur, hürriyet ve istiklal içinde yaşamasını hep arzu ediyorlardı. Bugün biz, bu demokratikleşme paketini açıklarken, aslında, işte tüm o şehitlerimizin de arzularını bir kez daha yerine getiriyoruz. Terörün son bulması, akan kanın durması, gözyaşlarının dinmesi öncelikli olarak şehit ailelerinin, şehit yakınlarının arzu ve temennisidir. İç barışımızı güçlendirecek, toplumsal birlik ve bütünlüğümüzü geliştirecek, huzurumuzu tahkim edecek her adım, milletimizin en büyük temennisidir. Bu demokratikleşme paketiyle, Türkiye’nin istiklalini güçlendiriyor, özgürlük alanını daha da genişletiyor, ufkunu daha da açıyor ve umudunu daha da çoğaltıyoruz. En önemlisi de bu paketle, şehitlerimizin uğruna can verdikleri milletimizin, birliğini, kardeşliğini, dayanışmasını daha da pekiştiriyoruz. Böylece vasiyetlerini yerine getirdiğimiz tüm şehitlerimizi, bu anlamlı günde bir kez daha rahmetle ve minnetle yad ediyor, Allah onlardan razı olsun, mekanları inşallah cennet olsun diye dua ediyoruz.”

“Paket, ilk değil, bir son da değil”

“Bugün ülkemiz ve milletimiz açısından tarihi bir anı yaşıyor, çok önemli bir aşamaya geçiyor, Türkiye’yi daha da büyütmek için önemli adımları atıyoruz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada şu hususun altını özellikle çizmek istiyorum, bugün açıklayacağımız demokratikleşme paketi, bir ilk değildir, bir son da olmayacaktır. Bu paket bir ilk değildir. Zira, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal’in devrim niteliğindeki adımları Türkiye’yi her yönden ileri standartlara ulaştırmayı, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmayı hedeflemiştir. 1950’de başlayan demokratikleşme tarihimiz boyunca da nice önemli adımlar atılmış, nice cesur reformlar gerçekleştirilmiştir. Özellikle, 3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlamento ve iş başına gelen Hükümetimiz, 11 yıllık süreç içinde çok önemli reformlar gerçekleştirmiş, demokratikleşme yolunda çok cesur adımlar atmıştır. Bugün açıklayacağımız paket, Türkiye’nin demokratikleşme tarihinin, özellikle de son 11 yıllık sürecin tabii bir sonucudur.

Bu paket, bir son da değildir. Zira, insanoğlu var oldukça değişim ve tekamül devam edecek, şartlar değiştikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır. Dahası, Türkiye, demokratikleşme sürecinde yaşanan kesintiler nedeniyle, ayağında prangalarla, zincirlerle, ağırlıklarla bugüne kadar ulaşmıştır. Açıklayacağımız paket, elbette Türkiye’yi bütün prangalarından kurtaracak, bütün tortuları temizleyecek bir paket değildir; ancak, bu istikamette, bu hedef doğrultusunda çok önemli bir aşamadır, nihai hedefe ulaşmak için de çok önemli bir eşik noktasıdır.”

“Son nokta olarak asla görmüyoruz”

Başbakan Erdoğan, 11 yıl boyunca, yaptıkları reformları nasıl bir son nokta olarak görmediyseler, bugün açıklayacakları ve başlatacakları reformları da bir son nokta olarak asla görmediklerini bildirdi.

“Türkiye değiştikçe, şartlar iyileştikçe ve olgunlaştıkça, dirençler ortadan kalktıkça; siyaset, bir hak arama yöntemi olarak, bir sorun çözme yöntemi olarak daha fazla güç kazandıkça, yeni reformlar, yeni hak ve özgürlükler Türkiye gündeminde kaçınılmaz olarak yerini alacaktır” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Milletim de, sizler de takdir edersiniz ki, Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük ihtiyaçlarına, bir kerede ve bütün zamanlar için cevap verecek bir paket talebi, makul ve rasyonel bir beklenti olamaz. Böyle bir beklentinin, siyasetin ve toplumun tabiatıyla çelişeceği açıktır. Bunu ben geçtiğimiz haftalarda da ifade ettim. Gönül isterdi ki, 11 yıl önce, Hükümet görevini devraldığımız gün, bir tek paketle tüm yasakları kaldıralım, tüm kısıtlamalara son verelim, bütün özgürlüklerin önünü açalım. Ancak, özellikle Türkiye siyasetinin buna müsait olmadığını aziz milletim çok iyi gördü ve görüyor. Çözüm, demokrasi, hak ve özgürlükler, barış kavramlarını dillerinden düşürmeyen parti ve siyasetçilerin, 11 yıl boyunca bu kavramlar karşısında, değişim karşısında nasıl bir direnç oluşturduklarını milletim gördü, yaşadı ve bugün de görüyor, yaşıyor.”

Çözümsüzlüğün bir siyaset tarzına dönüştüğü, siyasetin, çözüm değil, çözümsüzlük arayışı içinde üretildiği bir siyasi ortamda, reform yapmanın son derece zor olduğunu ifade eden Erdoğan, “Biz, 11 yıl boyunca işte bu zora rağmen, bu dirence rağmen reformlar yaptık” dedi.

“Milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin ise uykusunu kaçırır”

Erdoğan, “Sadece siyaset, sadece muhalefet değil; Anayasadan yasalara, bürokrasiden sivil topluma, medyadan iş dünyasına, devletin koridorlarına sirayet etmiş çetelerden, uluslararası tertiplere kadar, çok geniş bir yelpazede karşımıza çıkan çok büyük dirençlere rağmen, biz cesaretle reform süreçlerine sahip çıktık” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Darbe senaryolarına, tertiplere rağmen kararımızdan vazgeçmedik. Partimizi kapatma tehditlerine rağmen yolumuzdan dönmedik. Tahriklere, kanlı provokasyonlara rağmen değişim iradesinden geri adım atmadık. Partimize yönelik doğrudan terör eylemlerine rağmen, tehditlere rağmen biz boynumuzu eğmedik. Milli iradeye, sandığa, demokrasiye yönelik her türlü saldırıya, her türlü kışkırtmaya rağmen, milli iradeden, sandıktan ve demokrasiden taviz vermedik. Millet bize bir emanet yükledi, biz de bu emanetin hakkını vermek, bu emanetin gereğini yerine getirmek için cesaretle, kararlılıkla, dimdik durarak, aldatmayarak, Türkiye’yi bu seviyelere taşıdık, Türkiye’ye gerçekten büyük başarılar yaşattık. Çok açık söylüyorum, demokratikleşme paketleri milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin ise uykusunu kaçırır. Reformlar, özgürlüğe susayan toplum kesimlerini sevindirir, milletin iradesine musallat olan baskıcı, ceberrut vesayetçi odakları rahatsız eder. İleri demokrasiye doğru attığımız her adım, mağdur ve mazlum kesimleri mutlu eder, tektipçi seçkincileri, yasakçı zihniyetleri tedirgin eder. Biz, milletimizi memnun edecek, razı edecek, mutlu edecek, sevindirecek ne varsa onu yapmaya devam edeceğiz.”

Paketin bir son olmadığını tekrarlayan Erdoğan, “Türkiye, artık geri döndürülemez biçimde demokrasi istikametinde ilerlemektedir. Bu paket, işte bu ilerleyişin çok mühim, tarihi bir aşamasıdır. Bundan sonra da hak ve özgürlük talepleri olacaktır, bundan sonra da demokrasimizin daha da derinleştirilmesi için tartışmalar yaşanacaktır. Esas olan, hak ve özgürlük taleplerinin, altını çiziyorum,  burada siyasi bir zeminde, demokratik bir kültürle veyahut da böyle bir kültür diline getirilebiliyor ve muhatap bulabiliyor olmasıdır. Esas olan, hak ve özgürlük taleplerinin, şiddetin, silahın dışlandığı bir ortamda, siyasetin meşru araçlarıyla dillendirilmesi ve mücadelenin de siyasi zeminde verilmesidir” diye konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

“İstiklal Marşı’mızın ilk kelimesi, korkma diyor…Korkaklar, zafer anıtı dikemezler…Değişimden, yeniliklerden, ileri standartlardan korkanlar, bir milim dahi ilerleme kaydedemezler.

Türkiye’nin bölünme, parçalanma, gerileme diye bir meselesi asla yoktur, ama Türkiye’nin muhalefet diye bir sorunu vardır.

Bu paket, bir dayatmanın eseri değildir. Bu paket, bir müzakerenin, bir pazarlığın eseri asla değildir. Demokratik hak ve özgürlükler, müzakerenin, pazarlığın, dayatmaların konusu olamaz.

Paketin gizlendiği, saklandığı, kamuoyunda tartışılmadığı eleştirisinin son derece temelsizdir. Pakette yer alan sorunlar, çoğunluğu son 30 yılın olmak üzere, Cumhuriyet tarihimiz boyunca var olan ve sürekli konuşulan sorunlardır.

PAKETİN İÇERİĞİ

 

SEÇİM SİSTEMİ:

Öncelikle seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor tartışmaya açıyoruz. Mevcut sistemi, özellikle 12 Eylül ardından her zaman tartışma konusu olduğunu biliyoruz. Hemen tüm siyasi partiler de sistemin değişmesi gerektiğini ifade ettiler. Mevcut seçim sistemi yüzde 10 barajı AK Parti’nin getirdiği bir sistem değildir. Bunu bilenlerimiz var, bilmeyenlerimiz var. Biz 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu. Yüzde 10 barajı vardı. Partimizi kurarken mevcut sistemin katılımcılıktan uzak olduğunu biz de ifade etmiştik. Geçen yıl da seçim sistemini değiştireceğimizi ortaya koymuştuk.

Tüm öneri tavsiye eleştirileri gözden geçirdik. Bir adım atıyoruz. Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda biz üç farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz. Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. İki, barajı yüzde 5’e çekip, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemi. Üçüncü olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölge seçim sistemini getirebiliriz.

SİYASİ PARTİLERE DEVLET YARDIMININ KAPSAMI GENİŞLİYOR:

Siyasi haklar konusunda ikinci düzenlemeye siyasi partilere devlet yardımı kapsamını genişletiyoruz. Devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı, yüzde 3’e çekiyoruz. Yani seçime katılan partilerde  yüzde 3 oy alanlara da devlet yardımı yapılacaktır. Bu değişimin rekabetin daha adil hale gelmesine neden olacağına inanıyoruz.

Siyasi partilerin teşkilatlanmalarına da kolaylık getiriyoruz. 20. Maddeyi değiştirip, ilçede teşkilatlanmak için beldede teşkilat kurma şartını kaldırıyoruz.

SİYASİ PARTİLERDE EŞ GENELBAŞKANLIK:

Bir başka düzenlemeyle, siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. İlgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim kanunun 15. Maddesine ek yapıyor, iki kişiden fazla olmamak kaydı ile eş genel başkanlık sistemini getiriyoruz.

SİYASİ PARTİLERE ÜYELİKTE ENGEL KALKIYOR:

Bir başka yasal düzenlemeyle, siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırıyoruz. 11. Maddedeki değişiklikle, üye olmayı daraltan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz.

FARKLI DİL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA:

Yine siyasi partiler kanunundan yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanı getiriyoruz. Türkçe’nin yanında farklı dillerin kullanabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Ön seçimlerde de getiriyoruz. Kısıtlayıcı hükmü kaldırıyor, ön seçimlerde de farklı dille propaganda imkanını sağlıyoruz.

NEFRET SUÇUNA AĞIR CEZA:

Yeni süreçte nefret ayrımcılık yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha etkin biçimde mücadele etmeye başlıyoruz. Belirli suçların cezalarını daha da artıyoruz. Belirli suçlar, kişinin dili ırkı rengi cinsiyeti engelliliği siyasi düşüncesi dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak. Kişinin belli haklarını kullanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun cezasını bir yıldan üç yıla kadar artırıyoruz.

AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞİTLİK KURULU:

Türkiye’de hiç kimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından, gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak. Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu kuruyoruz.

YAŞAM TARZINA SAYGI TCK İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK:

Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu kapsama alıyoruz. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyoruz.

KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK:

TCK’da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz.

GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK:

2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda önemli değişiklikler yapıyoruz. Mülki amir, ilgili STK’ların görüşlerini almak suretiyle nihai kararını verecek. Sürelerini de uzatıyoruz. Açık yerlerde güneşin batışından bir saat sonraya kadar süren toplantılar, güneş batmadan dağılınacak şekilde, kapalı yerlerde saat 24:00’e kadar yapacak. Hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz. Artık düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacına çıktığını gördüğü durumda dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek, gösteri ve yürüyüş kanuna aykırı hale gelirse, gösterinin sona erdiğini ifade edecek. Düzenleme kurulu bunu yerine getirmezse, o mahallin en büyük mülki amiri kararı verecektir.

ÖZEL OKULLARDA FARKLI DİL VE LEHÇELERDE EĞİTİM HAKKI:

Bir başkası eğitimle ilgili. Yapacağımız yasal değişikliklerle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Özel kurs imkanını getirmiştik. Daha sonra ise üniversitelerde açılmasını sağlamıştır. Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açmıştık. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz. 2923 sayılı kanun ile düzenlenmiştir, bu kanuna yapacağımız ek ile farklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar kurulunda tespit edilecek. Bu okullarda belli dersler Türkçe okutulacaktır.

KÖY İSİMLERİNDEKİ YASAL ENGEL KALKIYOR:

Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeli kaldırıyoruz. Dayatma içeren ifadeleri kaldırıyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesi İçişleri Bakanlığımızca olacak. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme gerekiyor, bu tip taleplerde burada değerlendirecektir.

NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’NİN İSMİ DEĞİŞİYOR:

Nevşehir Üniversitemizin ismini Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz.

KİŞİLERİN ÖZEL BİLGİLERİNE GÜVENCE:

Getireceğimiz bir başka yenilik. Kişisel verilerin korunması hakkında. Yasal güvence getiriyoruz. 12 Eylül 2010’daki anayasa değişikliğiyle güvence getirmiştik. Şimdi uygulama için taslağı hazır olan kanunu meclisimize gönderiyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak.

YARDIM TOPLAMADAKİ KISITLAMA KALKIYOR:

Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Yardım toplama konusunda sınırlama altına alınmıştı. Kurban derisi fitre ve zekat konusunda THK’ya yetki verilmişti. Aslında anayasa aykırı bir durum oluşturulmuştu. Şimdi yasal olarak da bu yanlış uygulamaya son veriyoruz. Vatandaşımız yardımını istediği yere verebilecek. Şu ana kadar açıkladığımız reformlar yasal düzenleme gerektiriyor. Fakat paketimiz bundan ibaret değil. ikinci kısımda idari düzenleme gerektiren reformlar bulunuyor.

KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:

Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüü yasağını kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz.

İLKOKULLARDAKİ AND KALKIYOR:

İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. Geçen yıl orta okullarda bu uygulamayı kaldırmıştık. Şimdi de ilk okullarda kaldırıyoruz.

MOR GABRİEL MANASTIRI’NIN ARAZİSİ İADE EDİLİYOR:

Mor Gabriel Manastırı’nın arazisi iade ediliyor. Böylece bir haksızlığı gideriyor Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz. Şu anda 250’den fazla iade yaptık.

ROMAN DİL VE KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ KURULUYOR:

Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz. Karşılaştıkları sorunlarla araştırmalar yapmak amacıyla bir ilimiz üniversitesi bünyesinde enstitü kuracağız. Adımlar atıyoruz bu amaçla 2009 yılında Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğimiz roman çalıştayı sonrası çalışmaları hızlandırıyoruz. Özellikle barınma noktasında çok önemli bir adım attık, TOKİ eliyle Roman konutları yaptık. Bu inşaatlar devam ediyor. Projeler hazırlanıyor.

Demokratikleşme paketimiz işte bu paketlerden oluşuyor. En kapsamlı reform sürecini başlatıyoruz. Yeni hedeflere ilerlemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız reform paketinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.