Biyografi ve Türleri

Çeşitli bilim dalları ile güzel sanatlar ve spor alanlarında ün yapmış bir kişinin hayatının derlenip toparlanması ve sonunda yazıya geçirilmesidir. 

Biyografilerin yazılmasındaki amaç; tanınmış, yararlı olmuş kişilerin çektikleri sıkıntıları, karşılaştıkları güçlükleri nasıl yendikleri, başarıya nasıl ulaştıklarını anlatmaktır. 

Bu şekilde, okuyucuların “kıssadan hisse çıkarmaları” sağlanır; sabırlı, düzenli ve plânlı çalışmanın başarıya olan katkısı verilmek istenir. 

Biyografiler; sanata, edebiyata, tarihe ışık tutarlar. Anma ve kutlama günlerinde, sanat gecelerinde bu tür yazılardan yararlanılır.

Ayrıca, biyografiler; belli bir dönemin olaylarını, toplumun yapısını ve sanatını da belgeler niteliktedir 

Biyografiye, eski edebiyatımızda “Tercüme-i Hâl” (Hâl Tercümesi) denirdi. 

Divan edebiyatındaki “Şuara Tezkireleri”, sadece şairlerin özelliklerini veren biyografi niteliğindeki eserlerdir. 

Biyografiler açık, sade bir dille, tarafsız bir görüşle yazılmalıdır. 

Biyografi türleri şunlardır: 

Otobiyografi: Yazarın kendisi tarafından yazılmış biyografiye denir. Kendi hayatını yazan kişi, doğumundan otobiyografisini yazdığı döneme kadar geçirdiği safhaları anlatır. 

Otobiyografik roman: Kişinin kendi hayatını roman şeklinde yazmasıdır. 

Biyografik roman: Ünlü kişilerin hayatlarını konu edinen romandır. 

Mehmet Süreyyâ’nın “Sicil-i Osmânî”si, 

Çeşitli kişiler tarafından kaleme alınmış “Şuarâ tezkireleri”,

Şevket Süreyyâ AYDEMİR’in “Tek Adam” ve “İkinci Adam”ı biyografik eserlere örnektir.  

NOT: Biyografi türüyle benzerlik gösteren eserlere Divan edebiyatında “tezkire” denir. 

Türk edebiyatında ilk biyografi örneğini (tezkire) Ali Şir Nevai 16. Yüzyılda “Mecalis’n- Nefais” adlı eseriyle vermiştir.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.