Betimleme (Tasvir)

    En yalın biçimiyle kelimelerle resim çizme işidir. Varlıkların belirgin özelliklerinin tanıtılıp göz önünde canlandırılması işine betimleme denir.

• Betimlemelerde gözlem esastır.
• Gözlemle elde edilen bilgiler, akıcı bir üslupla; açık, sade, anlaşılır bir dille okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatır.

• Betimleyici anlatımda “görme, işitme, koklama, dokunma, tatma” duyularına seslenen öğelere başvurulur. 

    Betimlemeler roman, hikaye, tiyatro, gezi yazısı, şiir gibi yazı türlerinde kullanılır. 

    Betimlemeler fikir vermek için veya heyecan uyandırmak için yapılır. 

Açıklayıcı Betimleme:  

    Bu tür betimlemeler okurun duygularına seslenmez. Amaç izlenim yaratmaktan çok bilgi vermektir. Olan olduğu gibi aktarılır. Nesneldir.

  • Betimlenecek varlıklara kişisel duygu ve düşünceler katılmaz.
  • Bilgi vermek amacıyla betimleme yapılır.
  • Kelimeler temel anlamlarında kullanılır.
  • Ayrıntılar objektif olarak verilir. 

 İzlenimsel (sanatsal) Betimleme: 

    Yazarın betimlediği şeye kendi duygularının ışığı altında bakması ve onu o şekilde aktarmasıdır. Bunda okuyucunun duygularına seslenilir. Anlattığı şeyler gerçektir ama yazarın beğenileri kişiseldir. Özneldir.

 Betimlenecek varlıklara kişisel duygu ve düşünceler katılır.

  • İzlenim kazandırmak amacıyla yapılır.
  • Özel veya genel ayrıntılar üzerinde durulabilir.
  • Ayrıntılar subjektif olarak verilir.
  • Betimlemeler roman, hikaye, tiyatro, gezi yazısı, şiir gibi yazı türlerinde kullanılır.

NOT:  İnsanı konu edinen tasvirlere portre denir.

-Fiziksel portre:

  Kişinin dış görünüşünü (vücudunu, boyunu, yüzünü, giyinişini…..) tasvir etmektir.

ÖRNEK: 

“Konstantin adında biriydi. Kalın tüylü bilekleri, geniş göğsü, delikleri açılıp kapanan bir burnu, deriyi yırtmış da fırlamış gibi saçları, kısa kısa bir yürümesi, kalın kalın bir gülmesi… O esmer sarışın arası isketelerin bir damlacık etlerinden yapacağı pilavın hazzıyla pırıl pırıl yanan dişleriyle nasıl koparırdı kuşun imiğini görseydiniz!…”

-Ruhsal portre:

  Kişinin iç dünyası (huyu, beğenileri,

düşünceleri, sinirlendikleri, önem verdikleri….) anlatılır.

ÖRNEK: 

 “Hani sessiz, zenginliğini belli etmez, alçak gönüllü adamdı da… Konu komşusu da severdi. Hiçbir şeye, hiçbir dedikoduya karışmazdı. Basit ama hesaplı fikirlerine, sevimli şakalarına karşı hakkında kötü bir hüküm vermezdiniz….”

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.