Avrupada Feodalizm ve Sosyal Sınıflar

Roma İmparatorluğu ikiye bölündükten sonra zayıf kısım olan Batı Roma İmparatorluğu kısa zaman içinde yıkıldıktan sonra yerine krallıklar kurulmuştur. Birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışan krallıklar anlaşamazlar ve böylece avrupada feodalite rejiminin doğmasına zemin oluştururlar. Avrupadaki Kavimler Göçü sonucunda meydana gelen karışıklıklar nedeniyle zayıf halk ve büyük toprak sahipleri, kendilerine güvende hissetmedikleri için ve hayatlarını devam ettirebilmek için o toplumun güçlü ve otorite sahibi kişilerin koruması altına girmek istemiştir. Halk, himayesine girdiği kişilerin topraklarını kira karşılığı işlemekteydi. Böylece derebeylik (feodalite) sistemi ortaya çıktı. Bu sistemin en önemli özelliklerinden biri de toprak sahibi (senyör) lerin, çevresi kalelerle, surlarla çevrili şatoların içinde yaşamalarıydı. Bu şatolar çok sayıda askeri birlik tarafından korunuyordu.

Feodalite (derebeylik) sistemi bütün ortaçağ avrupa’sında devam etmiştir. Barutun ateşli silahlarda kullanılmasıyla ve Bizans surlarının yıkılmasıyla bu sistem sona ermeye başladı. Bu sistemin yıkılması mutlak krallıkların güçlenmesini sağladı. Almanya dışında tüm avrupada derebeylik sistemi yıkıldı.

ORTA ÇAĞ AVRUPA’SINDA SOSYAL SINIFLAR

ASİLLER; Orta çağ Avrupa’sının en üst sınıfı asillerdi. Bunların en üst ve yetkili kişileri derebeyler idi. Bu kişilerin en büyüğü kraldı. Bundan sonra sırasıyla dükler, kontlar, baronlar, vikontlar ve şövalyeler yer almıştır. Bu kişiler her türlü hakka sahipti.

RAHİPLER; Asillerden sonra gelen en imtiyazlı sınıftı. Papa’ya bağlı çalışırdı. Hem devlet hem de din işlerinde görev yaparlardı. Kilisenin toraklarında senyörler gibi yaşardı. Bu sayede toprak kazanarak zenginleşmişlerdir. Askerlikten ve vergiden muaftılar.

BURJUVALAR; Sanayi ve ticaret ile uğraşır, kasabalarda ve şehirlerde yaşardılar. Güçlü kişilerin himayesinde yaşar ve onlara para verirdiler.

KÖYLÜLER; En kötü şartlarda yaşayan sınıftı. İki kısma ayrılmıştır. Serf köylüleri, hiç bir hakka sahip değildi, toprakla beraber mal gibi alınıp satılırdı. Sahipleri için çalışırdı ve elde ettiği kazançları onlara verirdi. Serbest köylüler ise ekip biçtikleri tarladan elde ettikleri kazançla yaşardı. Kazancının bir kısmını senyörlere verirdi. Malları çocuklarına kalabilirdi ve istediklerinde başka yerlere gidebilirdi.

Reblog this post [with Zemanta]

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.