Atatürk ve Sosyal Bilimler

ATATÜRK VE SOSYAL BİLİMLER

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Musta­fa Kemal Atatürk’ün bilime ve bilimsel araştırma­lara büyük önem verdiği herkesçe bilinmektedir. Atatürk’ün en büyük amaçlarından biri de Türki­ye’yi çağdaş bir ülke hâline getirmek ve Avrupalı devletler seviyesine çıkarmaktır. Bunu yaparken en büyük yol gösterici olarak bilimi kabul etmiştir.

Atatürk’ün yaptığı inkılaplar incelendiğin­de, bu inkılapların aklın ve bilimin önderliğinde yapıldığı, modern yenilik ve gelişime açık bir özel­liğe sahip olduğu görülmektedir.

Bir ülkenin hızla gelişebilmesi için önce­likle halkın eğitim seviyesinin yükseltilmesi gerek­lidir. Şüphesiz Atatürk de bu durumun farkına var­mış ve eğitim alanındaki inkılâplara önem vermiş­tir. Bu nedenle Atatürk bütçeden ödenek ayırarak yurt dışına öğrenci gönderilmesine karar vermiş­tir. Fen bilimleri, sosyal bilimler, görsel sanatlar ve arkeoloji gibi birçok alanda 1925 ile 1947 yılla­rı arasında Avrupa’ya 40 öğrenci gönderilmiştir.

Türk Tarih Kurumu

Tarih boyunca çok sayıda devlet kuran, binlerce yıllık geçmişi olan, dünya kültür, sanat ve siyasi hayatına etki eden Türklerin tarihi, İslam ta­rihi ve Osmanlı tarihi ile sınırlandırılmıştı.

Atatürk 1930 yılından itibaren Türk tarihi­nin araştırılması konusuna önem verdi. Araştır­maları bilimsel hâle getirmek için 1931 yılında   Türk Tarihi Tetkik Cemiyetini (Türk Tarih Kuru­mu) kurdurdu.

 

Yeni Türk Harfleri

Arap alfabesi ses uyumu bakımından Türkçeye uygun olmadığından okuma ve yazma güçlüğü ortaya çıkarıyordu. Bu nedenle ülkemiz­de okuma ve yazma bilenlerin sayısı da oldukça azdı.

Latin alfabesinden yararlanılarak, Türk di­linin yapısına uygun Türk alfabesi hazırlandı. Ye­ni Türk harfleri, TBMM tarafından 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edildi.

 

Türk Dil Kurumu

Osmanlı Devleti zamanında iki çeşit dil vardı. Biri Arapça, Farsça ve Türkçenin karışımıy­la oluşmuş Osmanlıca, diğeri ise halkın konuştu­ğu Türkçe idi.

Ülkede farklı dillerin konuşulması dil birli­ğinin oluşmasını engelliyordu. Bu nedenle Ata­türk, Türk dilinin geliştirilmesi konusu üzerinde önemle durdu.

Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kur­tarılması ve sadeleştirilmesi amacıyla 1932 yılın­da Türk Dil Kurumu                        açıldı. Ayrıca Dil Kurultayla­rı düzenlendi.

 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi

Ankara Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi­nin kurulmasına Atatürk bizzat öncülük etmiştir.

Türkiye’nin gelişebilmesi için öncelikle bi­limin önderliğini esas alan gençlerin yetiştirilmesi, millet olarak bilinç seviyesinin yükseltilmesi, Türk diline ve Türk tarihine sahip çıkılması gerekiyor­du. Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi 14 Haziran 1935 tarihinde kuruldu ..

 

Halkevleri

Cumhuriyetin ilanından sonra yapılan in­kılapların halka mal edilmesi ve halkın eğitilmesi için herkesin rahatlıkla çalışmalarına katılabilece­ği yaygın bir teşkilata ihtiyaç vardı.

Atatürk’ün önderliğinde tarihinde resmen açılan halkevlerinin amaçları; halk arasında kültür ve düşünce birliğini gerçek­leştirmek, Atatürk inkılaplarının benimsenmesini sağlamak, cumhuriyetin kültür atılımını yapmak, Türk milletini yeni amaçlar etrafında toplamak, kır -kent ile köylü – aydın ikiliğini ortadan kaldırmaktır,

Halkevleri kısa zamanda Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı. 1931 ile 1952 yılları arasında 478 halkevi, 4322 halk odası açıldı.

Halkevleri Atatürk inkılaplarının be­nimsenmesinde özellikle;

  • Dilin Türkçeleşmesi,
  • Tarih bilincinin yerleştirilmesi,
  • Geniş halk topluluklarına okuma ve yaz­ma öğretilmesi,
  • Millî ve manevi değerlerin topluma kazan­dırılması konularında etkili oldu.

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.