1.dönem Türkçe TEOG deneme sınavı 2014

  1. Afacan bir çocuk bir apartmanın girişinde zile basmaya uğraşıyordu. Ama boyu kısa olduğu için bir türlü zile yetişemiyordu. O sırada yoldan geçen bir adam, çocuğa yardım etmek için yaklaştı:

          – Evladım, hangi zile basmaya çalışıyorsun?

          Afacan çocuk:

          – Üçüncü katın ziline amca.

          Adam zile basınca afacan çocuk heyecanla bağırdı:

          – Haydi, şimdi birlikte kaçalım amca!

 

          Altı çizilen “yetişmek” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parçadaki anlamıyla kullanılmıştır?

 

  1. Toplamam için bana göz kırpan cevizlere bir türlü yetişemeyince ağaçtan indim.
  2. Tam da ümidimi kesmişken ablam imdadıma yetişmiş, beni kurtarmıştı.
  3. Bu kadar işe yetişemeyeceğine kanaat getirdi, bir yardımcı aldı yanına.
  4. Suların yalayıp parlattığı taşlarda çıplak ayaklarıyla seken Hacer’e yetişmek için güçlük çekiyordum.

 

  1. Burada evler birbirine yakındı ve sonra kasabanın merkezine ulaşırken evler aniden seyrekleşiyordu.

 

          Bu cümlede altı çizilen sözcüğün zıt(karşıt) anlamlısı aşağıdakilerin hangisinde vardır?

 

  1. Sevgililerin kavuşması gerçekleşmeyecek bir uzak umut olarak gözükür.
  2. Uzaktan, göğe yakın olan bayırdan köpek havlamaları duyuluyordu.
  3. Uzak bir gelecekte neler yaşanacak bilemezsin genç adam, dedi.
  4. Artık bana çok uzaksın, gözlerin gözlerime de baksa zihnin, kalbin benden ötede.

 

  1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişisel bir görüş dile getirilmiştir?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  1. ”Kapalı” sözcüğü aşağıdaki cümlelerde üç nokta ile gösterilen bölümlerden hangisine getirilirse mecaz anlamda kullanılmış olur?

 

  1. Şimdi oğlunu kanlı göğsü, (…) gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu.
  2. Ayrıca ben oldukça (…) bir çevrede yetişmiştim.
  3. Burası perdeleri (…) olduğundan zifiri karanlıktı.
  4. Sol tarafta (…) duran kapıdan onların odalarına giriliyordu.

 

  1. Yağmur tüm şiddetiyle yağmaya devam ediyordu. Ardı ardına şimşekler çakıyordu. Evine vardığında iliklerine kadar ıslanmıştı.

 

          Bu parçadaki söz sanatının özdeşi aşağıdaki seçeneklerin hangisinde vardır?

 

  1. Saat kaç oldu acaba? Tam o anda yakında bir yerden bir duvar saati, sanki acelesi varmış gibi telaşla üçü vurdu.
  2. Suyun cam gibi dümdüz yüzeyinden bir süre gözümü alamadım. Suyun beni belli belirsiz çektiğini hissediyordum.
  3. Gövdesi açık bir çadır gibi geniş ve açık olan okaliptüs ağacının arkasında küçük bir gölet vardı.
  4. Fareyi yakalamak için üzerine atıldı ama fare şimşek hızıyla zikzaklar çizerek elinden kaçıp kurtuluyordu.

 

  1. “Şiir, sözcüklerle yapılır.” der Valery. Şiir üstüne çok düşünmüş ve bu sanatı her şeyden üstün saymış bir şairdir. Valery, bu sözle şiirin malzemesinin duygular ve düşünceler değil sözcükler olduğunu söylemek istemiş. Tıpkı resmin malzemesinin ağaçlar, kuşlar, insanlar değil renkler ve şekiller olduğu gibi.

 

          Bu parçanın anlatımında düşünceyi geliştirme yollarından hangileri kullanılmıştır?

 

  1. Tanık gösterme – karşılaştırma
  2. Örneklendirme – betimleme
  3. Tanımlama – karşılaştırma
  4. Örneklendirme – tanımlama

 

  1. Günlerdir Selimiye’nin etrafında dönüyorum. Edirne’ye kadar gittikten sonra Selimiye’nin bir resmini yapmadan dönmek garip olacaktı. Nihayet bir sabah dört beş ağaç arasından onu yakalıyorum. Müthiş bir tereddüt devresinden sonra çalışmaya başlıyorum. Sinan’ın mimarîsinden ödüm kopuyor. Selimiye bir aslan heybetiyle önde kurulmuş. Her fırça darbesiyle onun homurdandığını duyuyorum. Bu dövüş tam altı saat devam ediyor. Göklere sığmayan bir mimarîyi dört beş saat içinde avuç içi kadar bir muşambaya yerleştireme-yeceğime evvelden hüküm verdiğim için saatlerce uğraştığım resmi tertemiz kazıyorum. Sinan’dan ödüm kopuyor. Onun eseri önünde aylarca bağdaş kurup oturmak, düşünmek lazım.

 

       Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

  1. Mimar Sinan’a ve Selimiye’ye hayranlık duymaktadır.
  2. Hayal dünyası geniş bir ressamdır.
  3. Selimiye’yi çizmek için fırsat kollamıştır.
  4. Cami resimleriyle tanınmış önemli bir ressamdır.

 

 

  1. (1) Saat bu kadar geç olduğu için ortam ıssız ve renksizdi. (2) Bir kartpostalın içinde yürüyormuşuz gibiydi. (3) Tren istasyonunu geçince kasabanın doğu ucunda evler yine çoğaldı ve çimenliklerle bahçeleri aydınlatan sokak lambalarının altından sessizce geçtik. (4) Nereye gittiğimiz konusunda hiçbir fikrim yoktu.

 

 Numaralanmış cümlelerin hangisinde neden-sonuç ilişkisi vardır?

 

  1. A) 1 B) 2               C) 3                  D) 4

 

 

 

 

 

 

 

 

  1. Büyük Okyanus’un ortasında batan gemiden tahliye sandalıyla ayrılan bir adam vardı. Bu adam yirmi bir gün boyunca okyanusun ortasında çaresizce kurtarılmayı bekledi. Nihayet yeri tespit edilen adam mutlu sona ulaştı ve kurtuldu. Bir gün bu adamla karşılaşan ünlü bir yazar, ona yaşadığı bu büyük tecrübeden neler öğrendiğini sordu. Adamın verdiği cevap oldukça düşündürücüydü: “Bu tecrübeden edindiğim en büyük ders…” der.

 

            Parçanın anlam bütünlüğü dikkate alındığında ve adamın kurtarıldıktan sonraki düşüncesinin “yaşamın her yönüyle kabullenilmesi” olduğu düşünüldüğünde noktalı yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

 

  1. insanın içebileceği kadar tatlı suyu ve yiyebileceği kadar ekmeği olduktan sonra hayatta hiçbir şeyden şikâyet etmemesi gerektiğidir.
  2. hayat ne kadar zorlu olsa da pes etmeden daima hedefe kilitlenip olumsuzlukları kabullenmemektir.
  3. sevdiklerimin kıymetini bilmeyip onları çok üzdüğümden dolayı pişmanlık duymamdır.
  4. evrenin sonsuzluğunu düşünüp bu kadar canlının nasıl bir düzen içinde yaşadığını anlamamdır.

 

  1. Mimar Sinan; Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’la birlikte birçok sefere katılmıştır. Mimar Sinan, buralarda gördüğü eserleri büyük bir dikkatle incelemiş fakat hiçbirini aynen taklit etmeyip kendi tarzını oluşturmuş ve sanatını daima geliştirip yenilemiştir.

 

            Metinde altı çizili ifadeyle Mimar Sinan’ın hangi özelliği vurgulanmıştır?

 

  1. Tedbirli oluşu
  2. İleri görüşlülüğü
  3. Özgünlüğü
  4. İdealistliği

 

  1. Yassılaştırılan cam, birkaç saniyede kırmızıdan laciverde dönüşürken üzerine sırasıyla ocaktan aldığı beyaz, sarı ve mavi noktaları yerleştiriyor.
  2. Macundan kopardığı küçük parçayı demiri döndürerek dışarıya çıkarıyor ve taşın üzerine koyar koymaz diğer elinde tuttuğu sacla üzerine bastırıp cam hâline gelen macunu yassılaştırıyor.
  3. Mehmet Usta, cama rengi de ekledikten sonra hafifçe vurarak demiri boncuktan ayırıyor ve gözün yanındaki küçük odalardan birinde soğumaya bırakıyor.
  4. Mehmet Usta, ocağın önüne küçük bir yassı taş yerleştiriyor. Eline aldığı ince, uzun bir demirle ocağın içindeki macunlardan birinden küçük bir parça koparıyor.

 

Numaralandırılmış cümleler bir paragraf oluşturacak şekilde dizildiğinde doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?

 

  1. A) 4 – 1 – 3 – 2 B) 4 – 2 – 1 – 3
  2. C) 3 – 2 – 1 – 4 D) 2 – 4 – 1 – 3

 

  1. Yıllarca sinemaya emeği geçmiş ak saçlı bir sinema sanatçısı, yeni ve zorlu bir rol oynama kararı almıştı. Yakın dostları yaşlandığını ve dinlenmesi gerektiğini, bu rolün üstesinden gençlerin gelebileceğini söyleyince sanatçı onlara: “Damın karla örtülü olması, evin içinde ateş olmadığı anlamına gelmez.” der.

 

            Sinema sanatçısının bu sözle asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?

 

  1. İnsan, yaşı ilerledikçe hayattan elini eteğini çeker.
  2. Yüreğinizin yaşını saçlarınızdaki aklara bakarak söyleyemezsiniz.
  3. Güzelliği görme yeteneğini kaybeden, asla yaşlanmaz.
  4. İnsan, gençliğini yaşayamadığı takdirde ihtiyarladığını söyleyemez.

 

          Bu dizelerin şairi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

 

  1. Sabırlı olduğu ve inancını yitirmediği
  2. Gelecekten umudunu kesmediği
  3. Yaşama iyimser baktığı
  4. Kaygılarının bitmeyeceğine inandığı

 

  1. Fiilimsi eki alan bazı sözcükler bir varlık veya kavramın adı olabilir.

 

          Aşağıda altı çizili kelimelerden hangisi bu açıklamaya uygun bir örnek değildir?

 

  1. Yağmurun dineceği yok, en iyisi silecekleri çalıştırayım.
  2. Bu pazar sabahında mutfaktan gelen kızartma kokuları iştahımı kabartmıştı.
  3. Arkadaşlarla ormana kızılcık toplamaya gideceğiz bugün.
  4. Pastaneden aldığım açmalar dahi bu sabah beni doyuramazdı.
  1. 1917 senesinde

Topraklarında doğmuşum,

Anamdan emdiğim süt

Çeşmenden, tarlandan gelmiş,

Emmilerim sınırlarında

Senin için dövüşürken ölmüşler,

Kalelerin burcunda

Uçurtma uçurmuşum.

Çimmişim derelerinde.

Bir andız fidanı gibi büyümüşüm

Topraklarının üstünde.

Koca koca kamyonlara binmişim,

Daha büyük şehirlerine

Okumaya gitmişim.

                                      (Cahit Külebi)

 

            Yukarıda altı çizili kelimelerden fiilimsi olmayanlar hangi seçenekte bir arada verilmiştir?

 

  1. emdiğim, fidanı, okumaya
  2. fidanı, binmişim, büyük
  3. dövüşürken, binmişim, büyük
  4. emdiğim, dövüşürken, okumaya

 

 

 

  1. Kitabın yirminci sayfasındaki şiir okuyordum. Tam o sırada aklıma sen geldin.

 

            Bu cümlelerin fiilimsiyle birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?

 

  1. Kitabın yirminci sayfasındaki şiiri okudum ve aklıma sen geldin.
  2. Kitabın yirminci sayfasındaki şiiri okurken aklıma sen geldin.
  3. Kitabın yirminci sayfasındaki şiiri okuyorum, aklıma sen geliyorsun.
  4. Kitabın yirminci sayfasındaki şiiri okumalıydım, aklıma sen geldin.

 

  1. Bu öyküleri okudukça yepyeni dünyalara adım atacaksınız.

 

          Aşağıdakilerin hangisinde bu cümledeki fiilimsi ile tür bakımından özdeş bir fiilimsi kullanılmıştır?

 

  1. Aşırı kuraklık yaşanınca gölün suları çekilmiş.
  2. Eski mahallemizde sadece birkaç tanıdık yüz kalmış.
  3. Küçük çocuk, bize bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
  4. Yarınki sınava çalışmak için odama kapandım.

 

  1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf-fiil cümleye “durum” anlamı katmıştır?

 

  1. Sandaletlerimi giyerken hareketimin ne kadar çocuksu olduğunu fark ettim.
  2. Görüş alanımdan çıkar çıkmaz endişeye kapılıyordum.
  3. Karakol binasını gördüğümde bu işte beraber olduğumuzu tekrar anladım.
  4. Ağzını musluğa dayayarak kana kana su içti.

 

  1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ki”nin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?

 

  1. Yorgunluğunu gidermek için mezarlığın yanındaki çeşmeye gitti.
  2. Köyün yamacından motor sesi duyulunca kahvedekilerde bir kaynaşma oldu
  3. Dipteki atölyeden içeri girdi. Peşinden gittim.
  4. Size öyle bir şey göstereceğimki söylediklerimin hepsine inanacaksınız.

 

  1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kullanımıyla ilgili bir yazım yanlışı vardır?

 

  1. 1945’te Anadolu’nun Doğu’sundan gelip İstanbul’a yerleşmişlerdi.
  2. Peyami Safa, 7 Haziran 1957 tarihli gazetede Ahmet Haşim’i konu alan bir yazı yazar.
  3. Bu ayaklanmalar esnasında Başçavuş Talip de şehit olmuştur.
  4. Kahvenin bir köşesinde oturan Avukat Şeref Bey, bu saldırıyı beklemiyordu.

 

TEST BİTTİ.

CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.

Dokümanın Görselli Tam Halini İndirmek için TIKLAYINIZ

Yorum yapın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.