21 Mart Irk Ayrımı ile Mücadele Günü
Bu dünyanın, hepimizin dünyası olduğunu unutmamamız gerekiyor. Nerede doğmuş olursak olalım, nerede yaşıyor olursak olalım ve hangi ırka mensup olursak olalım, hepimiz kardeşçe yaşamalı ve birbirimizi sevmeliyiz. Sevmenin yanı sıra, birbirimizin hakkına saygı da göstermeliyiz. Daha doğrusu göstermek zorundayız. Dünya üzerinde bu fikre karşı olan ülkelerin, toplulukların ve kişilerin, yaptıkları hata konusunda farkındalık kazanmalarını sağlayan günlerin başında ise, 21 Mart Irk Ayrımı ile Mücadele Günü gelmektedir
21 Mart Irk Ayrımı ile Mücadele Günü, Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir karar sonucunda, uluslararası bir boyut kazanmıştır. Bu karar, 1966 yılında alınmıştır. Irk ayrımına karşı önlemler alma ve saçma durumun engellemesine, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde de değinilmiştir. Burada belirtilen duruma göre, hiçbir insana farklı bir ırktan diye kötü muamele uygulayamazsınız. Gerek siyasi açıdan, gerek ekonomik açıdan, gerek sosyal, gerekse de kamusal alanda, farklı ırktan olan birine ayrımcılık yapmanız söz konusu değildir. Farklı ırktan olan kişilerin, sosyal ve kültürel yaşamlarına olumsuz bir etki etmeniz mümkün değildir. İnsan hakları, evrenseldir. Ve siz, karşınızdaki hangi ırka mensup bir kişi olursa olsun, ona eşit davranmak zorundasınız. Sizin bu dünyada ne kadar hakkınız varsa, karşınızdaki kişinin de aynı haklara sahip olduğunu unutmamalısınız. Dünyanın her yerinde, temel insan hakları belirlidir. Herkese özgürlükler eşit bir biçimde tanınmıştır. Bunun dışına çıkan bir zihniyet ise mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalıdır. Kimse, bir diğerinin hakkını gasp edemez, kısıtlayamaz ya da daha zayıf bir biçimde kullanmasına neden olamaz. Bu, son derece büyük bir suçtur.
Kimseyi derisinin rengi yüzünden, konuştuğu dil yüzünden, mensup olduğu etnik kökeni yüzünden, ırkı yüzünden, geldiği soy yüzünden ya da ulusal kimliği yüzünden kınayamazsınız. Onun herhangi bir yaşam hakkını elinden alamaz, kendinizi ondan daha üstün göremezsiniz.
Toplum içerisinde tüm bireyler, demokrasi koşulları altında, özgürce yaşayabilmelidir. Kimsenin, bir diğerinin hakkına tecavüz etme gibi bir lüksü bulunamaz. Hiç kimse, kendisinde böyle bir üstünlük göremez ve karşısındakini aşağılayamaz.
Mensup oldukları ırkları sebebiyle, insanların haklarına tacizde bulunma durumu, daha çok az gelişmiş ya da gelişmemiş ülkelerde gözükür. Fakat bunun yanı sıra, oldukça gelişmiş dediğimiz ülkelerde de benzer durumlar meydana gelmektedir. Bunun en büyük örneği, Amerikada, senelerce siyahi vatandaşların haklarının elinden alınmasıdır. Fakat siyahi vatandaşlar, haklarını kazanmak için mücadele etmiş ve pek çok haklarını kazanmıştır. Dünyanın pek çok yerinde, bu tip önemli mücadeleler görülmüştür ve görülmeye devam edecektir. Akla gelen diğer bir korkunç örnek ise, Almanyada diktatör Hitlerin, sırf Yahudi oldukları için milyonlarca kişiyi öldürmesidir. Ne yazık ki, verebileceğimiz örnekler çok daha fazladır. Fakat önemli olan, 21 Mart Irk Ayrımı ile Mücadele Günü kapsamında da, yapılan ayrımları fark etmek ve bunlara ses çıkarmak için harekete geçmektir.